Paylaş
GAZETELERİN üçüncü sayfaları, televizyon haberleri ve sosyal medya, okullarda çocukların birbirine uyguladığı şiddetin yanı sıra “akran zorbalığı” ve “siber zorbalık” haberleri ile dolu. Çocukları okulda şiddete ve “akran zorbalığına” maruz kalan anne babalar bir çözüm yolu arıyorlar.
İlk adımı Milli Eğitim Bakanlığı attı. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde 15 Kasım 2022’de değişiklik yapıldı. “Akran zorbalığı” ve “Siber zorbalık” artık liselerde disiplin suçu sayılarak cezalandırılıyor. Ancak gençler arasındaki şiddet ve zorbalığı disiplin cezası yerine farklı bir yöntemle, “Akran arabuluculuğu” ile çözmek mümkün.
Okurlarımın soruları ışığında “Akran arabuluculuğu” ile zorunlu dava şartı olarak 1 Eylül’de devreye girecek kira arabuluculuğu hakkında Ankara Arabulucular Derneği Başkanı Mehmet Ali Baranlı ile konuştum. 30 yıllık avukat, aynı zamanda temel ve uzman arabuluculuk uygulama eğitmenliği yapan Baranlı’ya sorular ve yanıtları bakın şöyle:
- Arabuluculuk nedir?
Avukat Baranlı: Arabuluculuk; tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin, iki ya da daha fazla sayıda anlaşmazlık yaşayan tarafın, birtakım sistematik teknikler uygulayarak, iletişim kurmalarını ve birbirini anlamalarını sağlayarak sonuca varmalarına yardımcı olması üzerine yapılandırılmış, ilkeleri ve etik kuralları olan bir sistemdir.
- Arabulucu kimdir ve süreçte rolü nedir?
Avukat Baranlı: Profesyonel anlamda arabulucu, arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Adalet Bakanlığı’nca düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişidir. Arabulucu uyuşmazlık taraflarına kimin haklı ya da haksız olduğunu, kimin ne yapması gerektiğini söylemez ve herhangi bir hukuki tavsiyede bulunmaz. Arabulucu tarafların arasında sağlıklı bir iletişimi başlatır. İletişim engellerini ortadan kaldırarak, tarafların birbirlerini daha iyi anlamalarını, birbirlerinin penceresinden soruna bakmalarını sağlayarak farklı bakış açıları kazanmalarını sağlar. Arabulucu sistematik birçok teknik uygulayarak asıl ihtiyaç ve menfaatlerinin ne olduğunu keşfetmelerine, bunları karşılayacak en uygun çözüm seçeneklerini üretmelerine ve bunlar arasından en uygun olanını seçmelerine yardımcı olur.
- Arabuluculuk hangi alanlarda yapılabiliyor ?
Avukat Baranlı: Arabulucular, tarafların üzerinden serbestçe karar verebilecekleri her türlü hukuki uyuşmazlıkların çözümünde katkı sunabilir. Örneğin ticari, tüketici, iş, miras, kira, fikri ve sınai haklar ile aile hukukunun bir kısmında ve daha pek çok alanda etkin bir şekilde yapılıyor.
- Akran arabuluculuğu ne demek?
Avukat Baranlı:Tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, tarafların sorunu çözmek için birlikte çalıştığı bir iletişim süreci olarak tanımlanabilir. Okulda öğrenciler arasında yaşanan çatışmaları yine öğrenciler arasından seçilen akranları aracılığıyla çözmeye dayanır. Aslında, “Akran arabuluculuğu” da profesyonel arabuluculukla aynı ilke ve kurallara sahiptir. Temel farkımız, “Akran arabuluculuğu”nda gerek tarafların gerekse arabulucunun yaşıt olmasıdır. Doğaldır ki çocuk ve gençlerimiz yetişkinlerden çok farklı bir dünyaya sahiptirler ve bu çerçevede çok farklı bakış açıları vardır. Bu halde onları en iyi anlayabilecek kişi, ancak yaşıtları olan biri olmalıdır. Bu fikirden hareketle ilk başta sadece öğrencilerin okulda yaşadıkları güncel sorunlarını yine kendilerinin çözmesini hedefleyen projenin etkileri çok daha büyük olmuştur.
AKRAN PROJESİ NASIL GELİŞTİ
- “AKRAN Arabuluculuğu Projesi” nasıl hayata geçirildi?
Avukat Baranlı: Bu konuda çalışan Prof. Dr. Abbas Türnüklü olmak üzere çok değerli akademisyen hocalarımızın katkısıyla ve bu işe gerçekten fedakârlıklarda bulunarak önderlik eden halen AKRANDER Derneği Başkanı meslektaşım Nejdet Göğüsdere ile birlikte 2016’da Ankara Arabulucular Derneği olarak, Ankara’da 4 okulda Akran Arabuluculuğu Projesi’ne başladık. Devamında Ordu’da 3, Samsun’da 3, Eskişehir’de 2, Kırıkkale’de 7 ve Ankara’da Mamak İlçe Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki 8 okulda Akran Arabuluculuğu Projesi’ne devam ettik. Bu projelere ek olarak Diyarbakır’da 5 okula, Gaziantep’te 4 okula da eğitim desteği verdik. Bizim bu faaliyetlerimize paralel olarak, yine birçok gönüllü arabulucu meslektaşlarımızın ve hocalarımızın katkısıyla İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Gaziantep illerinde de projeler gerçekleşmiştir.
- AKRANDER nasıl kuruldu?
Avukat Baranlı: “Akran arabuluculuğu” ile tanışan gençlerimizin o sevincini görmek, öğrenci ailelerinin, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin olumlu geri bildirimleri, bu işe gönül vermiş arkadaşlarla birlikte bunu bütün yurda hatta dünyaya bir an önce yaymamız konusunda bir fikir, hatta sorumluluk oluşturdu. İşe emek vermiş hocalarımız, okulda rehber öğretmenliği yapan eğitmenlerimiz ve arabulucu meslektaşlarımızla, iletişim kurmayı bilen ve kendine güvenen bireylerin yetişmesini sağlayacak Akran Arabuluculuk Projesi’nin tüm ülkemizdeki gençlerimizin yararlanmasını sağlama amacı ile ülke genelinde yaygınlaştırılmasının ne kadar gerekli olduğunu, bunun bir toplumsal görev olduğunu kararlaştırıp AKRANDER’i kurduk. AKRANDER çatısı altında Samsun ili Atakum ilçesindeki tüm okullarda 1 yıl önce projeye başladık. İstanbul’da 7 okulda, Bodrum, Gebze, Van’da birer okulda bu projeyi yürütüyoruz. Ülke genelinde üç bin psikolojik danışman rehber öğretmenimize de eğitici eğitimi verdik.
BU GENÇLER KENDİLERİ İLE BARIŞIK VE BAŞARILI OLACAK
- Proje nasıl sonuç verdi? Hedefine ulaştı mı?
Avukat Baranlı: Erken yaşta arabuluculukla tanışan gençler birçok iletişim becerileri kazanacaktır. Bu becerilerin kazanılmasıyla, gençler sadece okulda değil, ailelerinde, sosyal ortamlarında ve hayatlarının geri kalan dönemlerinde bu becerilerden yararlanabilecektir. En temel faydası bu proje sayesinde gençler duygularını ifade etmeyi, karşısındakini dinlemeyi ve empati yapmayı bilen, sorun çözme becerisi gelişmiş, sosyal, kendilerine güvenen, başarılı bireyler olacaktır. Akran Arabuluculuk Projesi sayesinde, öğrenciler kendi sorunlarını kendileri çözecektir. Böylelikle, öğretmenler de sorunları çözmeye ayırdıkları vakti öğrenme ve öğretmeye ayırabileceklerdir.
KİRA UYUŞMAZLIĞINDAN UMUTLUYUM
- Kira arabuluculuğu dava şartı haline getirildi. Uygulama nasıl olacak?
Avukat Baranlı: 7445 sayılı yeni yasa ile “Kira ilişkisi, taşınır ve taşınmazların paylaştırılması ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar; Kat Mülkiyeti Kanunu, komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar” dava şartı olarak arabulucuya gidecek. 1 Eylül tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurmadan dava açılamayacak.
- Sizce kira sorunlarına çözüm olabilir mi? Patlayan kira davalarını azaltabilir mi?
Avukat Baranlı: Aslına bakarsınız şu anki kira uyuşmazlığının artmasının temelinde yatan, başta ekonomik ve yapısal birtakım faktörler var. Arabuluculuğun bütün bu sorunları bir çırpıda halletmesini bekleyemeyiz. Arabuluculuğun doğasında tarafların menfaatlerinin ortak bir yerde optimum şekilde karşılanması yatar. Kira uyuşmazlığı taraflarının ortak menfaatlerinin tesis edilebileceği en iyi çözüm yöntemi arabuluculuk olacaktır.
- Türk halkı arabuluculuğa alıştı mı?
Avukat Baranlı: Türk halkının arabuluculuğa alıştığını ve pek çok açıdan faydalarını gördüğünü memnuniyetle söyleyebilirim. Bir iş uyuşmazlığındaki tarafın “Bir daha uyuşmazlık yaşarsam yine arabuluculuğu denemek isterim” ifadesi bunun örneğidir kanaatimce.
YENİ ADALET BAKANI’NI BEKLEYEN ACİL TASLAK HANGİSİ?
ADALET Bakanı olarak dün görevi Bekir Bozdağ’dan devralan yeni Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un önünde bekleyen en acil konu belki de kira düzenlemesi. 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimden üç gün önce 25 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında, kira düzenlemesi ile ilgili şu dikkat çekici açıklamayı yapmıştı:
“Kirada cebri adımlar atmak zorundayız. Adalet Bakanlığı’nın üzerine sert tedbirler ile gitmesi lazım. 85 milyon insanı bir avuç insanın kâr hırsına kurban etmeyeceğiz. Fahiş fiyata onları asla kurban etmeyeceğiz.”
BAKAN BOZDAĞ: ‘TASLAK KANUN TEKLİFİ HAZIR’
Bozdağ da Erdoğan’ın bu açıklamasından bir gün sonra, 1 Temmuz’da konut kiralarını yüzde 25 ile sınırlayan kira düzenlemesinin süresinin dolacağını vurgulayarak yeni taslak kanun teklifinin tamamlandığını açıklamıştı. Bozdağ, kira uyuşmazlıklarının çözümünde arabulucuların devreye girmesinin önemine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulunmuştu:
“Taslak kanun teklifi çalışmamız tamamlanmış durumdadır. Seçim bitti, parlamento faaliyete geçtikten sonra inşallah bu kanun teklif taslağını, yasalaşması dileğiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti grubuna ve parlamentoya ileteceğiz. Ve akabinde yasalaşma süreci gerçekleşecektir. Adımımızı parlamento faaliyete geçtikten sonra süratle atacağız.
Arabuluculukla ilgili düzenleme daha önce çıktı ve şu anda yürürlükte. Kira ihtilaflarının mahkemeye gitmeden arabuluculuk marifetiyle çözülmesi, hem bizim kültürümüze hem bizim medeniyetimize hem de komşuluk anlayışımıza daha uygun düştüğü için biz kira ihtilaflarında da mahkemeden önce arabuluculuğu şart koşan bir yasal değişiklik yaptık.”
MECLİS 15 TEMMUZ’DA TATİLE GİRİYOR
Kira düzenlemesinin süresi 1 Temmuz’da dolacağı ve Meclis 15 Temmuz’da tatile gireceği için yeni Bakan Tunç’un bu taslağa “aciliyeti” nedeniyle öncelik vermesi beklenebilir. Bakan Tunç’un önündeki kritik diğer bir konu başlığının da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın altını çizdiği yeni anayasa olacağı açık. Devir teslim töreninde de Tunç, “28. dönemde demokratik sivil yeni anayasa için uzlaşma sağlanması temennimiz olacaktır” diyerek bunun ilk işaretini verdi. Anayasa’daki başörtüsü değişikliği zaten Komisyon’dan geçmişti. Ancak deprem olunca Genel Kurul’dan geçirilerek yasalaştırılamamıştı.
‘BAKAN-BAKAN YARDIMCISI HUKUKU İLE ÇALIŞTIK’
Bozdağ’ın, “Bakanlık’ta olup bitenlere vakıftır, haberdardır. Önümüzdeki politikaları etkin bir şekilde uygulayacaktır” dediği yeni Bakan Tunç’u, sekizinci yargı paketi ile infaz sistemindeki köklü değişiklik de bekliyor.
Mesleği avukatlık olan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı ve AK Parti Grup Başkanvekilliği’nden gelen ve çok tecrübeli bir siyasetçi olan Tunç’un, Hükümet’in son anda yargı paketinden çıkardığı nafakaya süre sınırı getirilmesi düzenlemesini Meclis’e sunup sunmayacağı da kamuoyunda merak ediliyor.
Paylaş