Zeytinin yaprağı da işe yarıyor

Araştırmalar, zeytin yaprağı ve özütünün içeriğinde oleuropein ve hidrotirezol isimli fenolik bileşiklerin çok yoğun olduğunu gösteriyor.
Zeytin yaprağından faydalanmanın en kolay yolu, bu yapraklardan hazırlanan çayı tüketmek.
Ama aklınızda olsun o çay, içeriğinde bulunan bazı maddeler nedeniyle (iridoitler) size oldukça acı gelebilir.
Zeytin yaprağı çayını kan basıncınızı dengelemede, kan şekeri ve kolesterolünüzü düşürmede kullanabilirsiniz.
Zeytin yaprağı hapları veya tabletlerine gelince...
Onların henüz ciddi bir standardizasyonu ve formülasyonu maalesef yok. Bu nedenle “uzak durun” derim.

Ne kadar su içmeliyiz?

Su, tartışmasız günümüzün en sağlıklı içeceği. Önemli olan içeriği güçlü, minerali bol, güvenli, kaliteli, PH seviyesi yüksek (alkali gücü fazla) bir su bulup onu içebilmek. Peki miktarı ne olmalı? Günlük su tüketimi nasıl ayarlanmalı?
Biliyorsunuz klasik öneri günde 8 bardak su içmenin doğru olacağı şeklinde. Bu önerinin tarihi de neredeyse 100 yılı buluyor. Yeni çalışmalar ise yetişkinlerde günde kilo başına 30 ml su içmenin yeterli olacağını gösteriyor.
Aslında bu rakamlar kişiye, yaşa, yapılan işe, hatta mevsime göre de değişebiliyor ama her halükarda yetişkin bir kişinin sadece su olarak günde en az 5 bardağın altına düşmemesinde, sıcak yaz aylarında, terlemenin arttığı her durumda miktarı 8-10 bardağa yükseltmesinde fayda var.

Midenin dişi yok

Yatmadan hemen önce bir şeyler atıştırmak, mideyi tıka basa doldurduktan sonra uyumak mide ve karaciğere yapılabilecek en büyük fenalıklardan biridir.
Oluşabilecek sorun sadece kilo meselesi ile de sınırlı değildir. Bu yanlış yaklaşım reflüye, gastrite, yağlı karaciğere, uyku bozuklukları ve daha pek çok kötülüğe de davetiyedir.
Yatağa dolu mideyle girmeyin!

Üçlü çeteye dikkat

Bizi paslanmak (oksidasyon), iltihaplanmak (inflamasyon) ve de şekerlenmek (glikasyon) mahvediyor. Yaşlanınca başımıza bela olan tüm kötülüklerin anası bu üçlü çete. Ben onlara ömür törpüleri de diyorum.
Frenlemek için de Yaşasın Hayat konseptimizin değişmez dörtlüsünü, yani doğru beslenme, düzenli egzersiz, kaliteli uyku ile huzura odaklı bir yaşamı öneriyorum.

Zerdeçal nazlıdır

Zerdeçalın bağırsaklardan emilimi zor, karaciğerden atılımı ise kolay mı kolaydır. Bu iki olumsuzlukla mücadelenin yolu, ona yağ ekleyip ısıtarak emilimini desteklemek, karabiber ekleyerek de karaciğerden atılımını geciktirmektir.

Hipoglisemi baş ağrıtır

Hipoglisemi yani kan şekerinin aniden hızlıca ve de fazlaca düşmesinin mühim bir belirtisi baş ağrılarıdır.
Özellikle tekrarlayan veya migren tipi ağrısı olanlar mutlaka bir hipoglisemi incelemesi de yaptırmalıdır.

Kolajen bedenen deposudur

Kolajen takviyeleri son yılların en popüler desteği. Ne var ki çoğu hem çok pahalı hem de pek işe yaramıyor.
Kolajeni sadece kozmetik bir ürün, bir güzellik takviyesi gibi görmemek gerekiyor. Zira kemiğin de, kasın da kirişlerin ve damarlarımızın da bitmedi.
Organ ve dokularımızın da ana direği betonu çimentosu kolajendir. Daha bol ve sık kemikli et, daha çok sakatat tüketerek, doğal yoldan kazanmak en doğrusu. İmkânı olanlar takviyeleri de kullanabilirler.