Uykusuzluğun çaresi kabak çekirdeği mi?

Kabak çekirdeği doğal bir uyku hapı vazifesi görebiliyor. Bunun nedeni bol miktarda triptofan, magnezyum ve glutamat içermesi. Detayları merak ediyorsanız buyurun...

Haberin Devamı

Kabak çekirdeği yüksek kalori içeriği dışında mükemmel bir atıştırmalık. Lezzetli ve besleyici. Aynı zamanda tok da tutuyor.

E ve B vitaminlerinden zengin yapısı ve tıka basa kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, selenyum, bakır içermesi onu “ayrıcalıklı” ve “sağlıklı” doğal atıştırmalıklardan biri yapıyor. 

Ama onun pek bilinmeyen mühim bir özelliği daha var: Doğal bir uyku hapı vazifesi de görebiliyor. Bunun nedeni bol miktarda triptofan, magnezyum ve glutamat içermesi.

Triptofan, serotoninin öncü maddesi. Serotoninse mükemmel bir doğal uyku bileşiği. Keza glutamattan üretilen GABA da stresi azaltan, gerginliği gideren ve uykuyu kolaylaştırabilen bir madde.

Magnezyum da etkili bir uyku desteği. Ve yine pek bilinmeyen bir özelliği daha: Afrodizyak etkisi! İçindeki bol arginin, cinsel performansı destekleyen bir madde. Eğer akşam atıştırmalığı arıyorsanız, uyku probleminiz varsa ya da “azıcık da performans” diyorsanız, 25-30 gram (Yarım fincan) kabak çekirdeği size yardımcı olabilir.

Haberin Devamı

Potasyum zengini besinler hangileri?

Potasyum, sağlıklı sinir sistemi ve düzenli kalp ritmi için önemli bir mineral. Sodyumla birlikte vücudun sıvı dengesini kontrol ediyor. Vücuttaki hücreler içi kimyasal reaksiyonlarda, hücreler arası besin iletiminin düzenlenmesinde önemli rolü var.

Bu fonksiyonlar yaşla birlikte azalıyor ve potasyum eksikliğinde; aşırı cilt kuruluğu, akne, ishal, kabızlık, kavrama bozukluğu, vücutta sıvı birikimi, sinirlilik, terlemeler, kalp atımında oynamalar, gelişme bozukluğu, bulantı-kusma, tansiyon düşüklüğü, kolesterol seviyelerinde artış, kaslarda yorgunluk-zayıflık, periyodik baş ağrıları görülüyor.

Potasyum içeren gıdalar; süt ürünleri, et, balık, kümes hayvanları, baklagiller, sebze ve meyveler, olarak sayılabilir.

Daha çok potasyum kazanmak ise kolay bir iş.

Günlük potasyum ihtiyacımız 4-5 gram civarında.

Bir orta boy muzda yarım gram, 9-10 adet Malatya kayısısında 1 gram, bir su bardağı kadar kuru fasulye, mercimek ve yoğurtta yarım gram, bir orta boy fırınlanmış veya haşlanmış patateste ise yarım gramdan daha fazla potasyum var.

Haberin Devamı

Turunçgillerin hepsi, şeftali, balkabağı da adeta potasyum kaynıyor ve genelde sebzelerin tamamı yeterince potasyum içeriyor.

Hangi baklagil?

Bitkisel sterollerden zengin yapıları baklagilleri etkili birer “anti kolesterol ilaç” haline getiriyor.

İçleri adeta tıka basa kolesterolü azaltabilen bitkisel steroid, posa, prebiyotik güç ile B vitamini, folik asit ve mineral (demir, magnezyum) dolu.

Mideye her gün inen fazladan 2 çorba kaşığı baklagil, erken ölüm riskini yüzde 8 azaltıyor. Yani ömre ömür katıyor. Bakliyat grubunun hepsinin glisemik yükü düşük.

Ancak bir sıralama yaparsak mercimek, kırmızı, mor, beyaz kuru fasulye, maş, bezelye, börülce, bakla ve nohut şeklinde sıralayabiliriz. Yemeklerde genellikle fasulye mi, nohut mu karşılaştırması yapılıyor. Sıralamada da görüldüğü gibi fasulyenin nohuta oranla nişasta miktarı biraz daha az. Bu nedenle de glisemik yükü biraz daha düşük.

Haberin Devamı

Nohuttan da vazgeçmeyin ama önceliğinizi kuru fasulyeye verin. Fasulyenin öncelikle protein içeriği yüksek. Bir bardak fasulyede ortalama 15 grama yakın protein var.

Fasulye proteininin bir özelliği de “lizin” adı verilen aminoasitten zengin olması. Lizin de sitrulin gibi karnitin üretiminde kullanılan bir aminoasit.

Fasulyede bol miktarda B vitamini, en çok da folik asit var. Magnezyumu, demiri, potasyumu da bol. Posa miktarı çok yüksek...

“Üstüne biraz da antioksidan alayım” diyorsanız siyah veya kırmızı fasulyeyi tercih edin. Mercimeğin de çok güçlü bir bitkisel protein kaynağı olduğunu, glisemik güç söz konusu olduğunda ilk sırada olduğunu hatırlayın. Mercimek baklagillerin belki de en iyisi. Özellikle siyahı ciddi bir de antioksidan bombası. Mercimek filizlendiğindeyse o antioksidan güç, 2 katına çıkıyor. Filizlendirilmiş mercimeği salatalarınıza, çorbalarınıza ekleyin. Atıştırmalık olarak da tüketebilirsiniz.

Haberin Devamı

Mercimeği filizlendirmek için

Basit bir konserve kavanozu yeterli. Kavanozda bir gece ıslatıp bekletin.
Ertesi gün süzün ve günde 2 defa ıslatıp süzerek iki gün daha bekletirseniz filizlenmiş mercimeğiniz kullanıma hazır demektir.

Selülit için beslenme önerileri

Önce şunu iyi bilelim: Selülit bir hastalık değil, sıradan, basit bir kozmetik sorun. 

Selülit sadece bir “kadınsal sorun” da değil, erkekler de selülitli olabiliyor. Erkek ve kadın arasındaki sayısal farkın nedeniyse yağ hücrelerinden kaynaklanıyor. Kadınların cilt altı yağ hücreleri sayıca erkeklerden çok daha fazla ve erkeklerden farklı olarak bağ dokusuyla dik açılı bağlantılar yapıyor. Bu iki durum da selülit oluşumunu tetikliyor. 

Haberin Devamı

Selülitin kökünü kazıyan etkili bir çözüm hâlâ yok. Bazı uygulamalar veya ürünlerle problem bir ölçüde kontrol altına alınabiliyor o kadar. 

Burada da “köklü ve kalıcı çözüm” sizin elinizde: Daha doğru beslenmeli ve aktivite yapmalısınız.

- Tuzu azaltın, su içmeyi unutmayın.
- Yapay tatlandırıcılar ve renklendiricilerden uzak durun.
- Bol bol sebze ve yeterince meyve yiyin. Koyu kırmızı (Karpuz, domates, elma ve kırmızı greyfurt-portakal; likopen mucizesi... Siyah üzüm; dolaşım sistemimize OPC’s desteği), koyu yeşil (Elma, ıspanak, brokoli, biber), koyu sarı (mango) sebze ve meyvelere öncelik verin. Meyveleri yemekten en az iki saat sonra tüketin.
- Kafeini azaltın.
- Alkol kullanmayın ya da azaltın. Serbest radikal zararlarından koruyucu antioksidan ihtiva eden, cilt dolaşımını koruyup destekleyen 1-2 bardak kırmızı şaraba izin var.
- Şekeri kesin ya da azaltın, glutenli besinlere sınır koyun.
- Daha az kalori tüketin, yağları azaltın. Düşük yağlı bir diyet, aerobik egzersiz kadar etkin bir selülit azaltıcısıdır.

Günlük toplam yağ tüketiminizi, yağdan gelen kalorileri yüzde 25’in altına indirerek sınırlayabilirsiniz. Bunun için kullandığınız besinlerin yağ muhtevalarını dikkatle inceleyin, yarım yağlı veya yağsız besinlere yönelin.

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları