Bu yazıyı, geçen hafta görüştüğüm bir hastanın tedavi yanlışlarını görünce yazmaya karar verdim. O hastanın neredeyse on yıldır tiroit yetmezliği vardı, buna rağmen hastalığı, özellikle tedavisi konusunda son derece yanlış bilgilere sahipti. Bana gelme nedeni de zaten bu yanlış ve noksanlıklardan kaynaklanan bazı sorunlardı.
TİROİT hastalıklarının en sık görüleni tiroit bezinin tembelliği, yani Hipotiroiti’dir. Özellikle son yıllarda Haşimato hastalığının daha sık görüldüğünü hipotiroitiye yakalananların bir hayli çoğaldığını biliyoruz. Hipotiroitinin tek nedeni Haşimato hastalığı değil, daha birçok nedeni var. Ama en sık karşılaşılanı bu olunca hipotiroiti denilince akla hemen Haşimato hastalığı geliyor. Kimler risk altında Hipotiroiti orta yaşlarda sık rastlanan bir sağlık sorunu. Kadınlarda erkeklerden daha çok görüldüğü de kesin! Bununla birlikte çocuklar, hatta bebeklerde bile görülebiliyor, yaşlılarda görüldüğünde de hayret etmemek gerekiyor. Üstelik “yaşlandırmayı hızlandırdığı” için yaşlılar için önemli bir tehlike kabul ediliyor. Tiroit hastalıklarına yakalanma bakımından bazıları daha şanssız. İsterseniz onları da bir hatırlatalım: Yeni doğum yapmış kadınlar, önceden guatrı olanlar, ailesinde tiroit hastalığı bulunanlar, elli yaş üzeri dönemdeki kadınlar en önemli adaylar. Ayrıca daha önceden tiroit hastalığı geçirmiş ya da tiroit bezi ameliyatı uygulanmış kişilerde de bu olasılık fazla. Şeker hastalarında, diğer bazı bağışıklık sistemi hastalıklarına önceden yakalanmış olanlarda, lityum ve benzeri ilaçları uzun süre kullananlarda, kolesterolü yüksek olanlarda tiroit yetmezliğine yakalanma ihtimali artıyor. Belirtileri neler Tedavi yanlışlarına girmeden önce tiroit bezinin yetersiz çalışması halinde ne gibi belirti ve problemlerin ortaya çıkacağını da kısaca gözden geçirelim. Çünkü çoğumuzun aklına hala hipotiroiti denince kabızlık, ciltte kuruma, sarımsı soluk bir renk alma, ilerleyici kilo kazanımı veya kilo vermede zorlanma, ödem hali, ses kalınlaşması veya sertse kısılma, çatallanma, saç dökülmesi, kaşlarda dökülme, tırnaklarda kırılma, terlemede azalma gibi belirtiler gelir. Oysa sıradan bir “kolay yorulma” belirtisi özellikle ilerleyici bir bitkinliğe, enerji azlığına dönüşmüşse, unutkanlık sorunu giderek ilerlemeye başlamış, odaklanma güçlüğü ve düşünme hızında yavaşlamaya yol açmışsa, sabah yorgunlukları, anlamsız yere üşümeler varsa bunlar da ufuktaki bir hipertiroitinin ilk görüntüleri olabilir.
Kolesterole dikkat
ÖZELİKLE kadınlarda depresyon işaretleri olduğu zaman arka planda bir hipotirodinin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. İnatçı ve gezici kas ve eklem ağrıları varsa, kas krampları, karıncalanma, uyuşma, el ve kollarda ağrı gibi sorunlar da başlamışsa hipotiroiti akla gelmeli. Ayrıca herhangi bir kan analizinde saptanan sürpriz kolesterol yükseklikleri de hipotiroitiden kaynaklanabilir. Ayrıca cinsel istekte azalma ve cinsel güç kaybı da hipotiroite işaret edebilir. Gebe kalma güçlüğü, adet düzensizlikleri gibi değişimlerde de hipotiroiti hatırlanmalıdır. Özetle hipotiroitinin oldukça farklı enteresan işaretleri olabilir.
İşte ‘Doğru’ sanılan yanlışlar
- ÇOĞU hasta, hâlâ tiroit bezi yetersizliğini ortadan kaldırmak için kullandığı tiroit hormonu hapları konusunda yanlış şeyler yapıyor, yanlış şeyler biliyor! Mesela bazıları bu ilaçların kilo aldırdığını düşünüyor. Oysa tiroit hormonlarını kullanmayan hipotiroiti hastaları kolay kilo alıyor. - Bazı hastalar bu ilaçların tüylenmeye yol açtığını, hormon dengesini alt üst ettiğini zannediyorlar ki her ikisi de yanlıştır. Ayrıca bu ilaçların kemik erimesi problemi yaptığı da doğru değildir. Doz aşımı yapmazsanız böyle bir sorun ortaya çıkmaz. Önlem olarak yine de özellikle elli yaş üstündeyseniz kalsiyum desteği almanız mümkündür. Bu ilaçların hafızayı bozduğu kalbe zarar verdiği de doğru değildir. - Bazı hastalar tiroit haplarını nasıl kullanacaklarını da bilmiyor. Mesela aç karna değil, tok karna alıyor. Oysa bu hapların sabah aç karna alınması lazım. En iyi sonuç yemekten yarım saat önce alındığında elde ediliyor. İstisnai olarak aç karna alınca midede rahatsızlık ortaya çıkıyorsa tok karna almak da mümkün ama prensip olarak aç karna almak lazım. Eğer sürekli olarak tok karna almak durumunda kalırsanız doktorunuzla bu noktayı mutlaka görüşmeniz gerekiyor. Çünkü çoğu zaman ilacın dozunu arttırmak mecburiyeti ortaya çıkıyor. Rastgele kullanmayın - Çok önemli bir nokta da şu: Bazı hanımlar ?hatta bazı diyet uzmanları- daha da önemlisi bazı doktorlar- bu ilaçları kilo vermek amacıyla kullanıyorlar. Eğer kilo problemi tiroit bezi tembelliğinden kaynaklanmamışsa ve vücudunuz yeteri kadar tiroit hormonu üretiyorsa tiorid haplarını rastgele kullanmak özellikle kilo vermek amacıyla suiistimal etmek çok ama çok tehlikelidir. - Yeri gelmişken internetten veya el altından satılan bazı zayıflama ilaçlarının içine ?etiketinde beyan edilmeden, yani tüketiciyi aldatma pahasına- tiroit hormonu karıştırıldığı da biliniyor. Bu nedenle özellikle tiroit hormonu kullananların ?ama genelde herkesin- zayıflama haplarına ellerini bile sürmemelerini öneriyorum. İlacı sakın kesmeyin - Özellikle bazı vitamin üreticileri “metabolizma hızlandırıcı” haplar ürettiklerini iddia ederek kilo kaybı için çare arayanları yanlış bilgilendiriyorlar. Bu hapları iyilik olsun fayda sağlasın diye danışanlarına veren diyet uzmanları, egzersiz danışmanları beslenme merkezleri var. Bunların çoğunun içinde tiroit hormonu olmasa bile iyottan zengin yosun özleri, “kelp” ya da doğrudan “iyot” destekleri var. Bu ürünlerin kilo vermeye faydası olmadığı gibi tiroit metabolizmasını bozucu yan etkileri de olabiliyor. Ayrıca özellikle Haşimato hastalığına bağlı tiroit yetmezliğinde bırakın iyotlu haplar yutmayı, içinde iyot bulunan vitaminler bile tavsiye edilmiyor. Bilindiği gibi bu hastalara iyotlu tuz da önerilmiyor. - Tiroit hastalarının sık yaptıkları hatalardan biri de tedaviye başlar başlamaz ortaya çıkabilecek ilaca bağlı sıradan bazı sorunları bilmedikleri ya da korktukları için fazlaca büyütmek ve ilacı tümüyle kesmektir. Bu ilaçları kullananlarda özellikle yeni başlayanlarda çarpıntı, uyku kaçması, göğüs ağrısı, sinirlilik, ayak krampları, ellerde titreme, nefes darlığı, baş ağrısı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Geçici olarak saç dökülmesi, adet düzensizlikleri olabilir. Böyle durumlarda ilacı kesmek yerine doktorunuzla konuşmanız ve çözüm aramanız daha doğru olacaktır.
Sigaraya yaklaşmayın
- EĞER tiroit sorununuz varsa sigara içmeyiniz. Sigara içilen yerlerde oturmayınız. Herhangi bir ilaç kullanacağınızda doktorunuza bilgi veriniz. İçinde iyot bulunan hapları şurupları doktorunuzun izni olmadan asla içmeyiniz. Çarpıntıya yol açabilecek kafein zengini içecekleri (çay, kahve, kola) tercih etmeyiniz. - İlacınızın dozunu değiştirmek gerekebileceğini aklınızdan çıkarmayınız ve çok özel bazı durumlar dışında hipotiroitinin ömrü boyu sürdüğünü ve hormonların çoğu zaman ömrü boyu kullanılması gerektiğini bir kenara not ediniz.
Haplarınızı akşam alın
- TİROİD haplarını başka ilaçlarla birlikte almak da doğru değil. Özellikle kalsiyum ve demir hapları demir içeren multivitamin tabletleri gastrit ülser tedavisinde kullanılan her türlü ilaç bu ilaçlarla birlikte kullanılmamalı. Bu ilaçlar gerekiyorsa diğer öğünlere bırakılmalı. - Tiroit haplarını özellikle akşamları almamanızda yarar var. Uykunuz kaçabilir, çarpıntı yapabilir. - Bu hapların doz değişikliğini de sadece doktorlar yapmalı. Doz ayarlaması için 6-12 aylık aralıklarla doktora gitmek TSH ve T3, T4 seviyelerine göre dozu yeniden belirlemek gerekiyor. - Bu ilaçların farklı markalar adı altında satılanları aynı dozlarda olsalar bile değiştirmek de doğru değil. Aynı dozda olsalar bile farklı ürünlerin emilim ve biyolojik yararlanımları arasında farklar olabiliyor. - Bazı hastaların ilaçları kendiliğinden bırakmaları da önemli bir sorun. Tiroit haplarına başlama kararını da doz ayarlama veya tedaviyi sonlandırma kararını da sadece doktorlar verebiliyor. İlacınızı sabah almayı unutursanız öğleden sonra bile alabilirsiniz. İlacı almayı bir-iki gün unuttuğunuzda da telaşa kapılmayın, aynı dozda almaya devam edin ve doktorunuza bilgi verin.