Sadece diyet yetmiyor

Sağlıklı bir kiloda olmak istiyorsanız önce vücudunuza giren ve çıkan kalorileri kontrol etmeye çalışın.

Kilo yönetiminin şifre sözcüğü "kalori"dir ama sadece kalori almayı azaltırsanız bu sözcüğün anlamı eksik kalır. Araştırmalar yiyecek kalorilerini azaltma çabası egzersizle desteklenmezse kilo vermenin güçleştiğini, verilen kiloların da kolayca geri alındığını gösteriyor. Başarılı bir kilo yönetimi için sadece diyetle yetinmemeli kalori harcamanızı da artırmak zorundasınız.

SAĞLIKLI BİR KİLO ARALIĞINI HEDEFLEYİN

"İdeal kilo" tartışması çok gerilerde kaldı. Sağlıklı bir kiloda olmak ve onu korumak daha önemli! "Sağlıklı kiloda olmak" demek yaşınıza, cinsinize, içinde yaşadığınız sağlık sorunlarına ve beden yapınıza uygun bir vücut yağı taşımak demektir.

Yirmili yaşlardaki kilonuzu ellili yaşlarda da sürdürmeyi bir tutku haline getirirseniz kilolarınızdan değilse de girdiğiniz stresten dolayı hastalanabilirsiniz. İnsan vücudu yaşlandıkça yağlanmak üzere planlanmıştır. Eğer yaşlanırken de aktivitenizi korumaz, yiyip içtiklerinizi azaltmazsanız yaşınız ilerledikçe daha kilolu biri haline gelebilirsiniz. Herkesin bir "özel kilosu" var. Bu "sağlıklı kilo"dur. Kemik-kas kitlesi fazla, iri yapılı, orta yaşlı bir kadının, minyon tipli ince yapılı komşusu ile aynı kiloya gelmeye çalışması boşuna ve zararlı bir çabadır. Önemli olan size en uygun, sağlığınız ve yaşınız için en yararlı ortalama kilo düzeyini muhafaza etmenizdir.

SUÇLU KİM

Aslında herkesin ortalama bir sağlıklı kilosu hep vardır. Bu kilo yaşınız, işiniz, neleri yediğiniz, nasıl bir hayat tarzı sürdüğünüz, genetik kurgunuz ve kültürünüzün birleşme noktasıdır. Eğer yemek yedikçe mutlu olan, yaşam tarzı yeme-içmeye odaklı biriyseniz daha kolay kilo alırsınız. Hele bir de tembelseniz kilonuzu yönetmede çok zorlanırsınız.

Bazı insanlar genetik kurguları nedeniyle kolay kilo alırlar bazıları da ne kadar çok yerlerse yesinler hep aynı kiloda kalırlar. Özellikle karın ve bel çevresinde toplanan yağların oluşumunda genetik miras önemli bir etkendir ama beslenme tarzı ve aktivite düzeyinizin de etkisi vardır. Sağlıklı besinlerle hazırlanmış sofralarda, aşırı kalori tüketerek "sağlıklı bir şekilde şişmanlayan (!)" pek çok insan var. Sağlıksız beslenen kötü ve yanlış besinleri ısrarla tüketen ama düşük kalorili beslendiği için kilo almayanları da tanımış olmalısınız. Kısacası kilo düzeyinizi belirleyen faktörlerin sayısı oldukça fazladır. Ama çok sık gözden kaçan son derece önemli bir faktör daha var: Aktivite düzeyi.

Kas yaparak zayıflayın

Bedeninizde biriken yağlardan daha kısa sürede kurtulmak istiyorsanız, daha çok hareket edin. Sadece yürüyüp koşmayın, mümkün olduğunca kas yapmaya çalışın. Egzersizle hem vücudunuzda yağ olarak depolanacak olan kalorileri yakar hem de kas dokunuzu artırırsınız. Kas dokunuz artınca kilo kontrolünüz kolaylaşır. Bunun nedeni kaslarınızın siz uyurken bile enerji kullanması, kalorileri yakmaya devam etmesidir. Eğer kas kitleniz fazlaysa sadece yürüdüğünüzde, yüzdüğünüzde, bahçe veya ev temizliği yaptığınızda değil dinlenirken de uyurken de daha fazla kalori yakarsınız. Daha fazla kas daha çok enerji yakan bir "fabrika" demektir.

Bitmeyen kavga: Kas mı yağ mı

Hareketsiz bir yaşam sürmekte ısrar ettiğinizde kaslarınızı kaybedersiniz. Azalan kaslarınızın yerini yağ dokusu alır. Kas dokunuz azaldıkça bedeniniz dinlenme anında da aktif halde de daha az enerji kullanır. Kaybedilen kasın yerine kısa sürede yağ dokusu geçer. Eğer ellili yaşlara gelen ve tembellik nedeniyle 5 kilo fazlalık kazanan biriyseniz, bunun aynı zamanda 2,5 kilo kas kaybı ve 7,5 kilo yağ depolamak anlamına da geleceğini bilmeniz gerekiyor.

Yürümek: En ucuz çözüm

HATIRLAYIN

Kalori yakmak için yürümeye çalışmalısınız. Her gün yaptığınız 1,5 km.lik hızlı ve etkili yürüyüşlerin size -diyet yapmasanız bile- her ay en az 1 kilo kaybettireceğini unutmayın. Bu kilo kaybının sadece yağ dokusundan olması ve beraberinde size aktif, güçlü kaslar kazandırması büyük bir avantajdır.

n Egzersiz uzmanı Özcan Kızıltaş
Yazarın Tüm Yazıları