Paylaş
Kalp iyi pompalamıyor, ciğerler yeteri kadar oksijen emip karbondioksit atamıyor, böbrekler görevini yapamıyor, karaciğer hastalanıyor, romatizma ya da kas zafiyetleri olabiliyor.
Neticede de “yorgunluk” kaçınılmaz bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Psikolojik sebeplerle de yorulabiliyoruz. Kimi depresyonu, kimi stresi, kimi paniği, kimi de ruhsal gerginliği nedeniyle yorgun düşüyor.
Unutmayalım ki yorgunluk bir hastalık değil, bir belirti, bir sağlık sorununun işareti. Bu yüzden nedenini bulmak mühim. İşte size kısa bir yorgunluk özeti...
DEPRESYON: Özellikle kalıcı ve ilerleyici halsizliklere isteksizlik, mutsuzluk, endişe ve kaygı hali, uyku bölünmeleri, odaklanma güçlükleri, unutkanlıklar, alınganlıklar ve de baş ağrısı gibi sorunlar da eşlik ediyorsa akla öncelikle depresyon gelmeli.
HİPOGLİSEMİ: “Halsizim, yorgunum, bitkinim” diyenlerin çoğu “gizli hipoglisemik” kişilerdir ama onlar bundan habersizdir. Sabah uykudan düşük kan şekeriyle uyanan yani gece boyunca beyni şekerden mahrum kalan biri isteksiz, endişeli, kaygılı, yorgun ve halsizdir.
UYKU SORUNLARI: Eğer uykularınızın tadı tuzu kaçtıysa ertesi güne dinlenmiş ve zinde başlamanız imkansız gibidir.
Bu durum kalıcı hale gelmişse de halsizlik ve bitkinliğin yol arkadaşınız haline gelmesi kaçınılmazdır. Uyku sorunlarının her türlüsü, bilhassa da “uyku apnesi” ve “horlama” en mühim halsizlik nedenlerinden biri.
KANSIZLIK: Özellikle kadınlarda halsizlik denince akla ilk önce kansızlık, öncelikle de demir eksikliği gelmelidir. Sadece demir eksikliğinin değil diğer kansızlık tiplerinin de halsizlik yapabileceği aklınızda olsun.
TİROİT TEMBELLİĞİ: Tiroit bezi salgıladığı hormonlar nedeniyle enerji metabolizmasının orkestra şefi gibidir.
Eğer herhangi bir nedenle (İltihap, tümör, bağışıklık bozukluğu) hastalanır da yeterince T3 ve T4 hormonu üretmezse metabolizma yavaşlar ve siz kendinizi halsiz, enerjisiz ve yorgun hissedersiniz.
Eğer halsizliğinize kilo alma, ödem/şişme, kabızlık, cilt kuruluğu, saç-kaş dökülmesi-kırılması, üşüme gibi şeyler de eklenmişse tiroid fonksiyonlarınızı hemen kontrol ettirmenizi öneririm.
Kilo kontrolü için çorba için
Yemeğe çorba ile başlamak iştah kontrolünü kolaylaştırır, tokluk hissini artırır. Eğer kilo sorununuz varsa, en az bir öğüne çorbayla başlamayı deneyin. Dikkat etmeniz gereken şey kalori içeriği yüksek olabilen yağlı, kremalı çorbalar yerine az yağ ile hazırlanmış sebze çorbalarını tercih etmektir. Lahana çorbası, karışık sebze çorbası, hatta mercimek çorbası iyi birer seçimdir.
Ev yapımı çorbaları tercih edin. Çünkü hazır çorbalarda tuz ve bazı doğal olmayan kimyasal koruyucular bulunması ihtimali daha fazladır.
Düzenli çorba tüketiminin aynı zaman toksinlerden arınmak için de yararlı olabileceği aklınızda olsun.
Genç kızlarımız neden anemik?
Genç kız ve hanımlar arasında gittikçe yaygınlaşan vejetaryenlik bence en önemli problem.
Nedeni şu: Vejetaryen beslenme alışkanlığı bazen kırmızı et bir yana, tavuk, balık, yumurta, hatta süt dahil hiçbir hayvansal besinden faydalanmamayı dayatabiliyor.
Ayrıca vejetaryen olmayan pek çok genç kız ve kadın da doğru dürüst et ve sakatat (karaciğer) yemiyor. Sağlıksız diyetler, yanlış planlanmış beslenme menüleri, ayaküstü atıştırmalar, kilo korkuları ile aç gezmeler ve daha pek çok şey de doğru ve dengeli beslenmeyi sabote ediyor. Neticede bu hanımlarda bedendeki demir stoklarının azalması daha kolay oluyor.
Hayvansal gıdalara karşı sürdürülen direnç ve dikkatsizlik 6-7 aydan fazla sürerse, bir süre sonra B12 vitamini eksikliği de devreye giriyor. Oysa demir ve B12 vitamini, kan hücrelerimizin olgunlaşmaları, büyüyüp gelişmeleri ve görevleri olan oksijeni taşıyabilmeleri için gerekli temel maddeler. Bu iki maddenin eksikliği bir süre sonra kansızlık ile sonuçlanıyor.
Kızarmış et bunama sebebi mi?
Çok yüksek ısılarda pişirilen yemeklerin sadece besin değerleri azalmıyor, içlerinde toksik yapılar da oluşmaya başlıyor.
Bu eski bir bilgi, yeni olan ise yapılan bazı araştırmalarda ızgara ya da tavada fazla kızartılmış etlerin demans (bunama) riskini artırabileceğinin saptanmış olması. Nedeni de bu tür pişirme sürecinde oluşan ve AGE yani “ileri (son) glikasyon (şekerlenme) ürünleri” denilen maddelerin kızartılmış, yanmış, aşırı ısıtılmış et ürünlerinde çok fazla bulunmaları.
Bu araştırmalar şimdilik insanlar değil, hayvanlar üzerinde yapıldı.
AGE ve benzeri toksik maddelerin sadece bunama değil, damar sertliğinden böbrek yetmezliğine, kalp güçsüzlüğünden cilt kırışıklığına kadar pek çok kronik sorundan da sorumlu olabilecekleri çok iyi biliniyor.
Aneminin belirtileri neler?
Kansızlığın birçok belirtisi var. Halsizlik, yorgunluk, hafif bir eforla bile ortaya çıkan nefes darlığı ya da kalp çarpıntıları en sık görülen işaretler.
Unutkanlık, uyku sorunları, saç dökülmeleri, tırnaklarda çatlamalar veya çukurlaşmalar, ağız köşelerinde yaralar, dilde aşırı kırmızılaşma ve düzleşme de önemli belirtiler.
Demir eksikliği bu genç hanımların öğrenmelerini, anlamalarını, okul başarılarını da önemli ölçüde etkiliyor. Demir ve B12 eksikliği olan annelerin doğuracağı bebekler de kansız oluyor. B12 vitamini eksikliği ile birlikte olan kansızlık sorununda unutkanlık, el ve ayak yanmaları, uyuşmaları, kramplar ve benzeri sorunlara da sık rastlanıyor.
Paylaş