Paylaş
Maske takmanın da bir anayasası var mı? Evet, bu işin de kuralları, hatta bir anayasası var! O beş maddelik anayasada da şunlar yazıyor...
1) Maskeyi takmadan önce ellerini bol sabunlu su ile yıka. Veya alkol (kolonya), dezenfektan ile iyice ovala.
2) Maske ağız ve burnunu tamamen örtsün, yüzünle masken arasında boşluk kalmasın.
3) Maskeye ellerinle dokunmamaya dikkat et. Dokunursan 1 No’lu kuralı yeniden tekrarla.
4) Maskeliyken de 1-2 metrelik sosyal mesafeni koru. Maske nemlenmişse hemen değiştir. Hiçbir maskeyi tekrar kullanma.
5) Maskeni önden değil, arkadan çıkar, önüne asla dokunma. Çıkardığın maskeyi asla tekrar kullanma, hemen ağzı kapalı bir çöp kutusuna at. Takiben yine 1 No’lu kuralı tekrarlamayı ihmal etme.
SOSYAL MESAFE 2 METRE OLSUN
Hastalığın yayılmasında temel faktör öksürme ve hapşırma. İkinci sırada da yüksek sesle konuşma var. Öksüren bir hasta ya da taşıyıcı üç bin, hapşıran bir hasta ya da taşıyıcı ortalama on bin civarında mikrop yüklü mikrodamlayı etrafına yayıyor. Yüksek sesli konuşmalarda yayılan damlacık sayısı daha az.
Bir mühim bilgi de şu: Mikrop yüklü bu mikrodamlalar öksürük ve hapşırıkla saniyede 50 metre gibi müthiş bir hızla ağızdan çıkarken, yüksek sesle konuşmada hız saniyede 1 metreye düşüyor. Kısacası öksürme ve hapşırmanın adeta bir ‘FÜZE RAMPASI’ etkisi var.
FÜZE RAMPALARINDAN KORUNMAK İÇİN
Bu bilgilerin çıkarımına gelince kimin ne zaman öksüreceği ve hapşıracağı kısık ya da yüksek sesle konuşup konuşmayacağı ve bu esnada koronavirüs taşıyıcısı ya da COVID-19 hastası olup olmadığı önceden bilinemeyeceğine göre gelin beni dinleyin maskenizi mutlaka takın ve sosyal mesafenizi de bir metreden iki metreye çıkarın.
SOSYAL MESAFE NERELERDE MAKSİMUMA ÇIKARILMALI
Daha ciddi ve etkili bir korunma düşünüyorsanız -ki düşünün- aşağıdaki alanlarda maske meselesini de iki metre sosyal mesafe önerisini de daha büyük bir dikkatle uygulamada tutun:
1- Her türlü toplu taşıma aracı.
2- Taksiler.
3- Asansörler.
4- Açık alan ve ofisler.
5- İşyeri koridorları.
6- Tuvaletler.
7- Fabrika tezgâhları.
EVDE DEZENFEKSİYON İÇİN...
* Yüzde 50 oranında ev tipi çamaşır suyu.
* Bol sabunlu su ile 20 saniye ve üzerinde ovma.
* Yüzde 60-70 oranında etil alkol (kolonya vb).
EKONOMİ OLMADAN OLMAZ
Şu kesin: Sağlığımız sahip olduğumuz en önemli değerimiz. Tamam ama bu da kesin: Güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomi olmadan, etkili ve işleyebilir bir sağlık sistemini ayakta tutmak da mümkün değil.
Sağlıkta ihmalin ekonomiyi, ekonomide ihmalin sağlığı vurma ihtimali yüzde yüz. Ve işte bu nedenle ben kendi adıma Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca kadar Ekonomiden Sorumlu Bakanımız Berat Albayrak’ı da dikkatle izliyorum.
EV HALKI AYNI SABUNU KULLANABİLİR Mİ?
Kullanabilir. Aynı sabunu kullanmanın virüs geçişinde etkili olması mümkün görünmüyor.
HİÇ EVDEN ÇIKMASAK DA ELLERİMİZİ SIK YIKAYALIM MI?
Evet yıkayın. Zira bu alışkanlık sizi oluşabilecek en ufak bir virüs bulaşma tehdidinden de koruyacaktır. El yıkamayı özellikle dışarıdan gelen bir pakete, eşyaya, yiyeceğe dokunduğunuzda, yemek öncesi ve sonrasında, tuvalet ziyaretlerinizi takiben asla ihmal etmeyin.
ETLERİ TEMİZLERKEN NE YAPMALI?
Fransa’da etlerin deterjan ve antiseptiklerle temizlenmesine bağlı yaygın zehirlenmeler oldu. Et, tavuk, hindi fark etmiyor. Satın aldığınız ürünlerin paketlerini sabunlu sudan geçmiş bir bezle dikkatle silin ve mutlaka 70 derecenin üzerinde bir ısıda iyice pişirin. Bu yeterli olur.
KEDİ VE KÖPEKLER RİSKLİ Mİ?
Eldeki verilere baktığımızda evde birlikte yaşadığımız kedi-köpekten bize hastalık bulaşmaz. Hastalığı taşımada da etkileri olmaz. Ne var ki sokağa çıkmaları halinde, eve yeniden girerken sadece ayaklarını dezenfektan ya da bol sabunlu su ile iyice temizlemeniz iyi olur. Sakın onları deterjanlı veya antiseptik kimyasallarla yıkamaya kalkmayın.
Paylaş