Paylaş
Tartışmayı ben başlattım da diyebilirim! 28 Kasım’da Hürriyet’te yayınlanan yazımda (“Kolesterol ilaçları: Kime? Ne zaman?”) bazı doktorların kolesterol ilacını kullanmada fazlaca “bonkör” davrandığını (!), hastalarına “fazla kilolarını vermelerini, sigarayı bırakmalarını, sağlıklı ve doğru beslenmelerini ve fiziksel aktivitelerini artırmalarını” öğütlemeyi unutup doğrudan doğruya kolesterol ilaçlarını reçetelediklerini belirtmiş ve “bu ilaçların sanıldığı kadar masum olmadıklarını” vurgulayıp “bu kadar büyük bir savurganlıkla kullanılmamaları” gerektiğini anlatmaya çalışmıştım.
Yazım, hedefine ulaştı. Pek çok televizyon kanalında ardı ardına tartışma programları düzenlendi. Çok da iyi oldu.
İYİ OLDU!
İyi oldu çünkü, halkımız kolesterol yüksekliği yanında kalp hastalıklarına yol açabilen diğer risk faktörleri ve önemleri hakkında da bilgilenme imkanı buldu.
İyi oldu çünkü, bir taraftan göbeğinizi büyütmeye, sigaranızı tüttürmeye, yüksek kan şekerinizi görmezden gelmeye ve yan gelip yatmaya devam ederken, diğer taraftan sadece kolesterol haplarını yutarak kalp sağlığını güvenceye almanın imkansız olduğunu herkes öğrenmiş oldu!
İyi oldu çünkü, kolesterol yüksekliği gibi hayati bir konuda bile tıbbın henüz tam bir fikir birliği içinde olmadığı noktalar olduğu anlaşıldı.
İyi oldu çünkü, yeterli miktarda kolesterole sahip olmayınca sağlığımızın ciddi bazı tehlikelerle karşı karşıya kalabileceğini, agresif bir kolesterol tedavisinin de risklerinin bulunabileceğini fark ettik!
Kısacası, “kolesterol bahane, kalp risklerini öğrenmek şahane” oldu... Sırada tartışılacak daha pek çok konu var. Bunlardan ilkini gelecek haftalarda yine Hürriyet’te okuyacaksınız.
Tartışmadan çıkarılacak ders ne?
BANA GÖRE
Sorunun çözümünde temel görevin doktorlara düştüğünü öğrendik. Biz doktorların bu tartışmalardan çıkarmamız gereken temel dersin “hastayı bilgilendirmenin önemini ihmal etmekle” ilişkili olduğunun farkına vardık. Sizlerin yani hastaların çıkarması gereken temel ders ise “sağlığınızla ilgili sorunlarda çözümü yalnızca ilaçlara emanet etmek yerine hayat tarzınızdaki yanlışları da değiştirmeye çalışmanızın önemini kavramanız ve size önerilen her ilacın özellikle uzun süre kullanmanız gerektiği söylenen her ilacın etkileri, yan etkileri, zararlı etkileri konusunda bilgilenmeye çalışmak” olmalı.
Bana göre bu da yetmemeli, ikinci ders “mümkünse ilaç kullanmadan da sorunu çözebilir miyim?” sorusuna yanıt aramak olmalı.
Pazar çok büyük!
BİR BİLGİ
Kolesterol pazarı ekonomisi çok büyük bir pazar... Dünya ölçeğinde, yıllık ekonomisinin 40 milyar dolar civarında olduğu hesaplanıyor. Ülkemiz de çok önemli pazarlardan biri ve belki de en büyük ilk 5-6 pazar arasında yer alıyor. Kolesterol düşürücü ilaçlara bir yılda ne kadar para ödediğimizi muhtemelen bilmiyorsunuzdur, ben hemen söyleyeyim: Yarım milyar TL yaklaşıyor. Yani her yıl 500 milyon TL’den fazla paramız bu ilaçlara gidiyor.
Bu rakamın dikkat edildiği takdirde yarı yarıya azalacağına emin olabilirsiniz. Çünkü çoğu zaman bu ilaçların gereksiz yere kullanıldığını biz doktorlar da siz hastalar da artık yeteri kadar öğrendiniz. Bu durumda aklınıza şu soru gelmeli: “Peki, o zaman hangi durumlarda bu ilacı kullanmamız gerekiyor ya da ne zaman gereksiz yere kullanış oluyoruz?” Bu sorunun tek cümlelik bir cevabı yok ama şunları söylemek mümkün...
İlaç ne zaman lazım?
Eğer şeker hastalığı, hipertansiyon, insülin direnci ile birlikte olan ciddi obezite, ürik asit ve trigliserid fazlalığının eşlik ettiği ciddi bir HDL azalması gibi problemleriniz yoksa, daha önceden belirlenmiş bir koroner kalp hastalığınız söz konusu değilse -örneğin kalp krizi geçirmemiş, stend takılmamış, şu veya bu nedenle yapılan koroner anjiyografisinde ciddi koroner plakları saptanmamış biriyseniz- bu ilaçları kullanmadan önce ciddi ciddi düşünmeniz lazım.
Hele hele, daha önemli koroner risk faktörleri olduğu bilinen kan şekeri yüksekliği, hipertansiyon, kilo fazlalığı, insülin direncinin eşlik ettiği kilo fazlalığı gibi problemlerinizi çözmeden, daha da kötüsü bu problemleri görmezden gelerek çözümü sadece kolesterol hapları yutarak kolesterol seviyelerinizi düşürmekte aramayın.
Paylaş