Paylaş
Kolajen, bağ dokusu ve kemiklerin esas maddesi. Dolayısıyla bedenimizin de temel desteği. Eklemlerimiz, kemiklerimiz, kas ve kirişlerimiz için vazgeçilmez, çok özel bir madde. Derimiz içinse ayrıcalıklı bir molekül. Cilde güç, kuvvet, dayanıklılık, esneklik ve sıkılık veriyor.
Vücudumuz kendi kolajenini kendi üretiyor. Ne var ki bizimle birlikte “yaş aldıkça” cilt de kolajen üretimini azaltıyor. Hele bir de üretimde kullandığı hammaddeleri yeterince bulamazsa kolajen rezervi daha da azalıyor. Bu da cildin gevşeyip sarkması, kırışıp buruşması yani kötü yaşlanması anlamına geliyor.
Peki, çare ne? Çare biraz sınırlı da olsa yine de var: Ek kolajen veya kolajen hammaddesi GAG (Glikozaminoglikanlar) kazanmak!
Besin desteği endüstrisinin son yıllardaki en önemli uğraşlarından biri kaliteli kolajen destekleri üretmek. Farklı kaynaklardan elde ettikleri kolajenlerle onlar da soruna çare arıyorlar.
Onlar çözüm arayadursun, isterseniz biz haplarla değil de besinlerle kolajen üretimi nasıl artırılabilir ona bir bakalım. Buyurun...
Kolajen dostu besinler
1- Kolajen zengini besinlere yüklenin. Kolajenin doğal kaynakları arasında hayvansal besinler var. Özellikle de kolajen zengini kemikli etler. Sakatat grubu besinler. Mesela kelle paçalar, paça işkembe çorbaları! Tavuğu veya kırmızı eti kemikleriyle birlikte tencerede kısık ateşte uzun süre haşlayarak pişirdiğinizde de o yemeğin içine daha çok kolajen ve GAG geçiyor.
Özellikle de et ve tavuk suyu adeta kolajen ve GAG kaynıyor. Balık da önemli bir kaynak. Bilhassa buğulanmış ya da fırında hazırlanmış balıklar. Ve tabii ki kıkırdağı ile yenebilen hamsi, istavrit ve benzerleri.
2- Sebzelere ağırlık verin. Özellikle de havuç, balkabağı gibi turuncu sebzeleri, pancar, domates gibi kırmızı lezzetleri tercih edin. Turuncular lütein, A vitamini, kırmızılar, morlar likopen ve antosiyanin zenginlikleri nedeniyle hem kolajen üretimini destekler, hem de mevcut kolajenin yıkımını yavaşlatırlar.
Sebze-meyve listenizde anti iltihap özelliği nedeniyle ananas da mutlaka bulunmalı. Ananastaki bromelain önemli bir iltihap önleyici ve kolajen koruyucu.
3- Yumurta beyazı yiyin. Yumurtanın sarısı da kolajen dostu ama yine de güçlü lizin ve prolin içeriği nedeniyle yumurta beyazı kolajen üretimi bakımından daha önemli.
4- Omega-3’ü ihmal etmeyin. Omega-3 zengini besinlerin hepsi güvenilir birer kolajen dostu.
5- Turunçgili ihmal etmeyin. Portakal mandalina, greyfurt fark etmiyor. Hepsinin kabuğunun alt kısmındaki beyaz bölüm şifa kaynıyor. Bu alan mükemmel bir hesperidin kaynağı.
Hesperidin ise çok güçlü bir iltihap baskılayıcı ve kolajen koruyucu.
Tok tutan besinler hangileri?
Doyma duygusunu terbiye etmek meselesi, beslenme bilimi ve kilo yönetiminin en karmaşık alanlarından biri. Doygunluk hissinin temel belirleyicisinin de yemeği takiben midenin dolması ve kan şeker seviyelerinin az da olsa yükselmesi olduğu da tartışılmaz.
Bununla birlikte “doygunluk hissi”ni belirleyen başka pek çok faktör var. Örneğin lokmaları uzun süre çiğneme alışkanlığı bunlardan biri. Küçük lokmalar alarak ve her lokmayı ağızda uzun süre çiğneyerek beslendiğinizde daha az gıda tüketmenize rağmen daha erken doyar, üstelik daha uzun süre tok kalırsınız.
Ayrıca yiyip içtiklerinizin içeriği de önemlidir. Prensip olarak protein ve yağdan zengin, posası fazla, işlenmemiş tam gıdalar sizi daha uzun süre tok tutar.
Balkabağı ile aranız nasıl?
Kış sofralarının en sağlıklı lezzetlerinden biri de balkabağıdır. Farklı etnik mutfaklar balkabağını çorbadan böreğe, sulu yemekten tatlıya pek çok farklı lezzette kullanıyor.
Peki, sağlık faydaları bakımından durum ne? Balkabağı müthiş bir flavanoid deposu. İçindeki güçlü antioksidan flavanoidler (karotenoidler) sayesinde özellikle gözlerin ve beynin en büyük dostu. Yaşlılarda görülen maküla dejenerasyon (sarı nokta) sorunu dahil pek çok problemin de en güçlü doğal ilacı.
Güçlü betakaroten içeriği sayesinde aynı zamanda mükemmel bir kanser savaşçısı. L-triptofandan zengin yapısı onu güçlü bir serotonin destekçisi yaptığından “mutluluk verici bir besin” haline de getiriyor.
Bitmedi! Balkabağının zengin posa yapısı nedeniyle güçlü bir bağırsak dostu olduğu da kesin. Tavsiyem şu: Balkabağından daha sık faydalanın. Çorbasını yapın. Tatlısından istifade edin. Ama bir şartla: Tatlısına şeker ilave etmek yok! Öğütülmüş ceviz ve makul miktarda kaymağa ise “izin” var!
Paylaş