Kansere karşı beslenme

Kanseri önlemeye yardım eden beslenme önerileri, bilim adamlarının en önemli araştırma konularından biridir.

Uzmanlar, kanser oluşmasında, beslenme hatalarının yüzde 35’ lik bir oran ile birinci sırada yer aldığını belirttiler (ikinci sırada, yüzde 25-30’la sigara yer alıyor). Özellikle sindirim sistemi, kanserlerinin beslenmeyle yakından ilişkili olduğu biliniyor. Eğer, kanserden korunmak için neler yapabilirim, beslenme planında neleri değiştirebilirim diye düşünüyorsanız, aşağıdaki öneriler işinize yarayabilir...

Besinlerinize fazla miktarda şeker ve tuz ilave etmeyin.

Beyaz un yerine, tam tahıl veya kepekli un ile yapılmış besinleri yiyin.

Katkı maddesi ilaveli paket besinler yerine, doğal besinleri tercih edin.

Sebze ve meyveleri daha sık ve bol yemeye özen gösterin.

Taze meyve suyu yerine, su veya yeşil çayı daha sık için.

Hayvansal protein tüketimini azaltın.

Eti ateş ile temas ettirmeden pişirin. Haşlama veya buharda pişmiş etleri tercih edin.

Et yemeklerini, sulu sebze yemekleriyle birlikte tüketin.

Kızartmaları azaltın. Mümkünse tamamen kaldırın.

Besinleri yüksek ısıda ve uzun süreli kızartmayın.

Aşırı alkol kullanmayın. En iyisi alkolü bırakın.

Yemeklerinizi toprak güveçler, cam veya iyi kalaylanmış bakır kaplarda pişirin.

Temiz ve güvenli olduğundan eminseniz, mandıra ürünlerini kullanın.

Mangal ve barbeküde yapılan et ve sebze ızgaralarını fazla sık yemeyin.

Eti fazla tüketmeyin. Fazla protein yiyenlerde bağırsak, meme, pankreas, rahim kanseri olasılığının arttığını gösteren çalışmalar var.

Mangal kömüründen gelen, duman ve alevler ette kanser yapıcı maddelerin oluşumuna yol açıyor. Mangal yaparken, eti ateş ve kömürden uzak tutun.

Tuzlanmış gıda ve tütsülenmiş besinlerin, kanser olasılığını gösteren çalışmalar var.

Bitkisel yağları tercih edin. Önceliği zeytinyağına verin. Ayçiçeği, mısır özü, pamuk yağı gibi yağları fazla yemeyin.

Margarinlerden ve bunlarla üretilmiş fırın, fabrika ürünlerini (cipsler, börekler, gofret ve bisküviler) yememeye gayret edin.

Yemeklerinizde, domates, soğan, sarmısak, maydanoz, nane, roka, tere vb. yeşillikleri daha sık kullanın. Salata daha çok tüketin.

Katkı maddelerine dikkat edin. Kullanımı serbest olanların bile fazlası zararlı.

Domates, ıspanak, lahana, karnabahar, turp, havuç, şeftali, kuru fasulye, nohut, ceviz, badem, soğan, sarmısak en ünlü kanser savaşçılarıdır. Bunları daha sık yemeye çalışın.

Tatlandırıcı kullanmamaya gayret edin.

Küflenmiş gıdaları yemeyin. Özellikle, küflenmiş kırmızı biber, tahıl ve bakliyat.

Kızartma yağlarını, tekrar tekrar kullanmayın. 150 derecenin altında ızgara yapın.

Kavurmayı kızartmaya tercih edin ancak kavururken fazla yağ kullanmamaya özen gösterin.

Salam, sosis vb şarküteri ürünlerini tüketirken dikkatli davranın. Bu ürünlerin, üretim aşamasında özen gösterilmediğinde, iyi ürün üretim standartlarına dikkat edilmediğinde nitrat ve nitratlar gibi kansorejenleri içerebileceği belirtilmektedir.

Karamelize edilmiş yiyeceklerden uzak durun. Şekerin yakılması, kanser yapıcı maddelerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Yanmış besinlerden uzak durun. Yanmış kestane, susam, nohut, fıstık zararlı olabiliyor.

Daha güçlü bir kanser korunması arzuluyorsanız, düzenli egzersiz yapmaya, stresinizi azaltmaya, iyi uyumaya, sağlıklı kiloda kalmaya, temiz ve güvenli su içmeye, temiz bir çevrede yaşamaya, güneş ışınlarından korunmaya, radyasyondan uzak durmaya, bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaya, huzurlu ve keyifli, kendi ile barışık, hoş bir hayat kurmaya da özen göstermelisiniz.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Emel Sayın (60)

Ses sanatçısı

Bazı sağlık sorunlarım var: Mesela eklem sorunları, mesele reflü, mesela guatr. Ayrıca kansızlıktan ve besin alerjisinden mustaribim. Bir de uyku sorunum var. Geceleri uyumada zorluk çekiyorum. Ailemde de kalp hastalıkları, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve romatizma gibi rahatsızlıklar vardı.

Kilo sorunundan da bir türlü kurtulamadım. Bu yüzden de sık sık diyet yapmak zorunda kalıyorum. Öğün saatlerim düzenli. Ayrıca ara öğün yiyorum. Gün içinde ya da gece atıştırmayı sevmiyorum. Biraz hızlı yemek yiyorum. En sevdiğim üç gıda: Çikolata, meyve-sebze, deniz ürünleri. Hamur işlerinden uzak duruyorum. Çok az ekmek yiyorum. Tuzlu yiyecekleri, dondurulmuş gıdaları ağzıma koymuyorum. Süt ve yoğurt tüketiyorum. Zeytinyağı kullanıyorum. Soframda kırmızı etin yerinde ise balık ve tavuk var. Günde bir Türk kahvesi, bir neskafe, iki-üç çay içiyorum. Sigara içmiyorum ve alkol kullanmıyorum. Üç ilacı düzenli olarak alıyorum; Glucosamine chondrroitin, renie duo ve unisom tablet.

Keşke günlük bir egzersiz programım olsa! Haftada iki gün açık havada yürümekle yetiniyorum. Stres nedeniyle başağrısı, sabah yorgunluğu ve hatırlama güçlüğü çekiyorum. Stresle mücadele için de sık sık solunum egzersizleri yapıyorum. Düzenli detoks kürleri uyguluyorum.

Emel Sayın ne yapmalı?

Yaşasın Hayat’ın pazar köşesi, neredeyse, "kilo yönetimi" sayfasına dönüştü. Bunun nedeni, biz değil, konuklarımız. Son haftalarda, neredeyse, bütün konukların az veya çok kilo problemi var. Hal böyle olunca, bize de, yapılan ortaları değerlendirip (!), sizi kilo hakkında biraz daha bilgilendirmek düşüyor.

Eğer kilonuzu yönetmekte zorlanıyorsanız, bunun nedeninin bir değil, birden çok olduğunu bilmelisiniz. Fazla kilolu kişilerin çoğunun, hem metabolizmaları biraz yavaş çalıştığı, hem fazla kalori tükettiği, hatta olur olmaz zamanlarda atıştırdıkları için, bedenlerinin dengesinin bozulduğunu bilmelisiniz. Buna biraz tembel olmayı, sık sık öğün atlamayı, gece geç saatlerde ya da yatmadan önce yapılan atıştırmaları ve alkol kullanımını abartmayı da ekleyebilirsiniz.

Araştırmalar, uyku sorunu çeken kişilerin daha kolay kilo aldığını gösteriyor. Bunun pek çok nedeni olmalı: Uyku sorunu yaşayanların atıştırmaları, gece yemek tüketimleri daha fazladır. Çoğu, kilo almayı kolaylaştıran antidepresan ilaçlar kullanmaktadır. Uyku problemi olanların, gündüz daha az hareket ettiği, yani, genelde tembellikte ısrarlı olduğu bilinir. Araştırmalar, çoğunda, yeme davranışı bozukluklarının daha sık olduğunu gösteriyor. Özellikle, mutsuzluk ve uykusuzluk sorununu bir arada yaşayanlarda, aşırı karbonhidrat (şekerli ve unlu besinler) tüketme eğiliminin olduğunu gösteren gözlemler var. Kısacası, eğer uyku sorunu yaşayan biriyseniz, kilonuzu yönetmekte daha da zorlanırsınız.

METABOLİZMASI YAVAŞ

Emel Hanım’ın da kilo yönetimi problemi var. Bunun nedeni, biraz düşük olan metabolizması, biraz orta yaşlarda ortaya çıkan hormonal eksilmeler, biraz beslenme hataları ve biraz da uykusuzluk, aktivite azlığı. Bu sorunları çözümlemediği sürece, kilo sorununu da çözümlemesi biraz zor olacak gibi görülüyor. Yeni uyguladığı beslenme ve aktivite planıyla 3-4 ay sonra arzu ettiği kiloya ulaşabileceğini umuyorum. Diyetisyeni Nilüfer Hanım’ın önerilerini iyi uygular, egzersiz uzmanı Özcan Bey’in tavsiyelerini eksiksiz yaparsa, Emel Hanım da kısa sürede iyi bir kilo yönetimi uzmanı haline gelecektir. Emel Hanım’ın beslenme notunu yakın bir zamanda yükselteceğimi umut ederek biraz kırıyorum: 7

Aktivite notu da pek iyi değil, bundan sonra yapacağı doğru ve etkili değişimlerle, hem kilo yönetimini kolaylaştıran, hem de onu daha fit ve formda yapan bir aktivite planı olacaktır. Emel Sayın’ın aktivite notu da düşük: 6

STRES YÖNETİMİNİ ÖĞRENMESİ ŞART!

Emel Sayın, diğer sanatçılar gibi iyi bir stres üreticisi ama kötü bir stres yöneticisi. Etrafından aldığı stres oklarını yansıtacağı yerde, bedeninin orasına burasına saplanmasını kolaylaştırıyor. Ayrıca mükemmeliyetçi, detaycı ve hassas yapısı nedeniyle, kendisi de stres üretiyor. Emel Sayın’ın stres yönetim notu da pek iyi değil: 7. Stres yönetimi için profesyonel destek almasını öneriyorum. Böyle bir yardım, sabah yorgunluğu, baş ağrısı, hatırlama güçlüğü, strese bağlı gıda tüketimi, uyku sorunlarıyla daha kolay baş etmesini sağlayacaktır.

Aile mirası da pek parıltılı görülmüyor. Kolesterol sorunlarının yoğun yaşandığı, hipertansiyon hastalarının sık görüldüğü bir aileden geliyor. Böyle bir ailede, kalp hastalıklarının da fazla olması zaten beklenen bir sonuçtur. Böyle bir aile mirası nedeniyle kilosunu yönetme, besin seçimine özen gösterme, aktivitesini artırma, gibi noktalara daha fazla önem vermesi gerekiyor. Emel Sayın’ın aile mirası notu orta: 8

MÜZİK MÜTHİŞ BİR AVANTAJDIR

Emel Sayın’ın ciddi sağlık artıları da var. "Müzik ruhun gıdasıdır" sözüne inanmıyorsanız yanlış yaparsınız. Müzik, sadece ruhun değil, bedenin de gıdası gibi görülüyor. Müzik, kalp hastalıklarının sıklığını azaltıyor, kan basıncını dengelemeyi kolaylaştırıyor. Stresle mücadelede, duygu-durum bozukluklarını yenmede, depresyonu önlemede de müziğin rol üstlenebileceğini düşünüyorum. Olağanüstü bir sese sahip olmasının yanında, Emel Sayın’ın tam bir müzik tutkunu olduğu düşünülürse, ufak tefek sağlık sorunlarını atlatmada ciddi bir şans yakaladığını söyleyebilirim. Araştırmalar, en uzun yaşayan insanların orkestra yöneticilerinden ve müzisyenlerden çıktığını gösteriyor. Ona sağlığı, huzuru, keyfi bol bir yaşam diliyorum.

HATIRLATMA

Sağlıklı ve kaliteli bir hayatın ipuçlarını anlattığımız Yaşasın Hayat Programı’nı pazar günü Kanal D’de saat 13.00’te izleyebilirsiniz. Bu hafta program konuğu Osman Yağmurdereli ile kanserle konusunda bilmek istediklerinizi tartışacağız.

Emel Sayın’ın not ortalaması: 7
Yazarın Tüm Yazıları