Havada asayiş berkemal

Net ve açık gözlemim şu: Eğer önlemleriniz yeterliyse, uçakla seyahat etmekten korkmayın. Biliniz ki Türk Hava Yolları süreci büyük bir dikkat ve itinayla yürütüyor. Yolcuların yapabilecekleri kuralsız bazı davranışlara da asla izin vermiyor. Uçuş sürecinde gerekli korunma önlemlerine dikkatle uymaya gayret ediyor. Uçağa binerken yolculara verdikleri “hijyenik kitler” mükemmel hazırlanmış. Uçuş sürecinde doğru uyarılar yapılıp, uçak içi hareketlilik kısıtlanmış, baş üstü dolapların kullanımı da yasaklanmış. Bunların hepsi doğru ve yerinde önlemler. Kısacası, eğer siz önerilen tedbirlere gereken uyumu gösterirseniz herhangi bir sorun yaşamadan yolculuğunuzu güvenle tamamlayabiliyorsunuz. Ayrıca başka ayrıntılar da var. O ayrıntılar için alttaki kutuya geçelim.




ÖNLEMLER MÜKEMMEL
İGA DA TGS DE İYİ ÇALIŞIYOR

İSTANBUL Havalimanı’nda İGA yönetimi mükemmel düzenlemeler yapmış. Hem iç hem dış hatlarda bu düzenlemeler itinayla sürdürülüyor. Bitmedi, Yer Hizmetleri’nde de (TGS) eski yanlışlar düzeltilmiş. Başlangıçtaki hatalar şimdi yapılmıyor. Geçtiğimiz cuma yaptığım İstanbul-Bodrum yolculuğunda özellikle İGA’nın aldığı tedbirleri detaylı olarak inceleme fırsatı buldum. Standartların çok etkili, önlemlerin son derece sıkı olduğunu gördüm. TGS/yer hizmetleri servislerinde mükemmel gelişmeler var. Mesela yer hizmetleri servisinde görevli kocaman bir otobüs benim de içinde bulunduğum yolculardan toplamda sadece 8 kişiyi uçağa taşıdı. Yani o eski “doldur boşalt” taşımacılık bitmiş. Otobüste sosyal mesafe neredeyse 5 metreden fazlaydı. Kısacası uçak yolculuklarınızı güvenle yapabilirsiniz. Havaalanlarında da uçaklarda da “ASAYİŞ BERKEMAL”. Peki daha başka ve farklı şeyler de yapılabilir mi? Evet, yapılabilir. Mesela mı? Buyurun...

BİR ÖNERİ
HAVAALANINDA DA HIZLI TESTLER YAPILMALI

HIZLI testler çok kısa süre içerisinde yüzde 90’ın üzerinde doğrulukla COVID-19 tanısı koyabilen virüs tarama (PCR) testleridir. Roche ve Abbott gibi şirketler bu testleri çoktan geliştirdiler. Hızlı testlerde güvenlik sınırlarını maksimuma çıkarmayı başarabilen daha pek çok uluslararası firma var. Uçak yolculuklarını daha güvenli hale getirebilmek için ortalama maliyetleri sadece 40-50 TL civarında olan bu testler de devreye sokulabilir. Sokulmalı da. Zira bu basit ama güvenli testler neredeyse 10-15 dakikada bir yolcunun virüsü taşıyıp taşımadığını uçağa binmeden belirleyebiliyor. Eğer bu testler hemen her yolcuya istisnasız uygulanabilirse, uçak yolculuklarının daha güvenli hale gelebileceği düşüncesindeyim. Hatırlatayım: Alman havayolu şirketi Lufthansa yetkilileri uluslararası uçuşlarında böyle bir uygulamayı başlatmak üzere olduklarını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bana göre THY de bir an önce harekete geçmeli.

İYİ BİLGİ
ERKEN YENEN AKŞAM YEMEĞİ DAHA GÜVENLİ

ARAŞTIRMALAR akşam yemeklerinin beklenenden daha hafif olmasını ve protein ağırlıklı olarak hazırlanmasını tavsiye eden bilimsel sonuçlarla dolu. Son yapılan çalışmalar, akşam yemeklerinin sadece nitelik ve niceliklerinin, yani miktar ve içeriklerinin değil, zamanlamasının da önemli olduğunu gösteriyor. Nedeni şu...

YENİ BİLGİ
ERKEN AKŞAM YEMEĞİ OBEZİTEYİ FRENLİYOR

AKŞAM yemeklerini hafifletmenin ve karbonhidrat ağırlığını azaltıp protein yükünü arttırmanın daha sağlıklı ve formda bir vücut için faydalı olabileceği zaten biliniyor. Yeni bilgi şu: Erken yenen akşam yemeği yağ yakmayı da hızlandırıyor. Ayrıca kan şekerini yükseltmiyor, insülini patlatıp insülin direncini ve muhtemel bir diyabeti de tetiklemiyor. Neticede de kilo kontrolünde önemli bir yardımcı haline gelebiliyor. Kısacası akşam yemekleri erken saatlere kaydırıldığında “yemek aynı yemek, kalori aynı kalori” olmasına rağmen kilo alma sorunu da obezite tehdidi de önemli ölçüde azalabiliyor. Peki neden? Bu faydanın arka planında ne var? Uzmanlar bakın ne diyor...

İYİ BİLGİ
BİYOLOJİK SAATİMİZ ‘AKŞAM ERKEN YİYİN’ DİYOR

UZMANLAR erken yenen akşam yemeğinin “kilo freni” etkisi yapmasını “biyolojik saat”imize bağlıyor. Zira biyolojik saatimiz bize akşam yemeklerini erken yememizi emrediyor. Çünkü doğal biyolojik kurgumuz böyle. Geçtiğimiz haziran başlarında yayımlanan yeni bir çalışmada akşam yemeği saat 18.00’den 22.00’ye (6’dan 10’a) kaydırıldığından kan şekeri ve yağ  değerlerinde ciddi farklılaşmaların oluştuğu görülmüş. Geç yenen akşam yemeklerinde kan şekeri seviyesi yüzde 20 artarken, yağ yakımı (kaybı) oranı ise yüze 10 azalmış. Peki bu güzel bilgilerden bizim çıkarmamız gereken sonuçlar neler? Bana göre ilk çıkarımlarımız şunlar olmalı...

BANA GÖRE
İKİ ÖĞÜN BESLENİN AKŞAM YEMEĞİNİ ERKEN YİYİN

SÖZÜ daha fazla uzatmadan önerilerimi sıralıyorum:

ÖNERİ 1: Mümkünse 3 değil, 2 öğün beslenmeye gayret edin. Sabah ve akşam erken saatlerde 2 ayrı öğünle yetinin. Öğünler arasını 14-16 saat arasında tutmaya gayret edin. Kadınsanız 14, erkekseniz 16 saati asla geçmeyin. 12 saatin altına da inmeyin.

ÖNERİ 2: Akşam yemeklerinizin protein ağırlıklı olmasına özellikle dikkat edin. Yemeğinizi erken saatlere alın ama yemek süresini uzun tutmayı da ihmal etmeyin. Lokmalarınızı iyice çiğnemeyi, masanızı bir sohbet masası haline getirip ruhunuzu da beslemeyi alışkanlık haline getirin.

ÖNERİ 3: Eğer akşam yemeğinizi geç saatlerde yemek zorunda kalırsanız karbonhidrat oranlarını mutlaka düşürün. Özellikle ekmek, makarna, pilav, meyve ve tatlılardan kesinlikle uzak durun.