Paylaş
Glukozamin, eklem kıkırdağının bileşenlerinde yer alan çok mühim bir yapıtaşı. Glukozamin içeren takviyeler ise eklem sorunlarında ilk tercih edilen, çoğu zaman da bilgisiz ve dikkatsiz kullandığımız destekler.
Oysa elimizde kaliteli bir glukozaminin yaşlanmayla ilişkili eklem ağrılarını azalttığını ve eklemleri kıkırdak hasarından koruduğunu gösteren çok sayıda çalışma var.
Bu sebeple de iç hastalıkları, romatoloji ve ortopedi uzmanlarının reçetelerinde bu takviye çok sık yer buluyor. Öncelikle, glukozaminin genelde kabuklu deniz hayvanlarından elde edildiğini, bunlara alerjisi olanlarda ciddi sorunlara yol açabileceğini bilelim.
Ayrıca bazı insanlarda kanda şeker dengesini bozabileceğini de unutmayalım.
Eğer şeker hastasıysanız alerjik yapıdaysanız, hele bir de deniz ürünlerine karşı alerjiniz varsa doktorunuza danışmadan glukozamin içeren eklem takviyelerini kullanmayın.
Midesi hassas, sık sık mide sorunları yaşayan kişilerin de dikkatli olmasında fayda var. Bu takviyeler mide şikayeti olanlarda gaz, ağrı, şişkinlik ve ishale yol açabiliyor.
Glukozaminin sülfat formunu kullanmanızı öneriyorum.
Diğer formları pek işe yaramıyor. Günlük 750-1000 miligramlık dozlar yeterli, 1500’ü geçmenizi önermem.
Kullandığınız takviye K2 vitamini Kondroitin ve tip2 kollajen de içeriyorsa daha da iyidir.
Ispanak çiğ mi, pişmiş mi yenmeli?
Ispanak dünyanın en güçlü antioksidan, antikanser, damar ve bellek dostu, kas gücü arkadaşı maddelerinden. Ayrıca enerji üretim merkezleri mitokondrilerin en önemli takviyelerinden sayılan “KoenzimQ10”nun en güçlü besinsel kaynaklarından biri. Ünlü “Temel Reis’in enerji mucizesi” de içindeki “demir”den çok koenzimde saklı. Ispanakta başka neler var? Karotenoidlerden lütein (göz dostu), zeaksantin (antioksidan) ve beta karoten (antikanser). En güçlü antioksidanlardan glutation, alfa lipoik asit, C ve E vitaminleri, kemik dostu ve pıhtılaşma dengeleyici K vitamini, B vitaminlerinden tiamin, riboflavin, folat ve B6, minerallerden, kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, homosistein düzeyini düşüren damar dostu “betain”.
Mutfağınızda lütfen ıspanağa daha çok ve sık yer verin. Mümkünse sadece pişmiş haliyle değil, çiğ olarak da yemeye gayret edin. Pişmiş ıspanağın içindeki C vitamini minerallerinin çoğu ama en üzücüsü KoenzimQ10’u mahvoluyor.
Ancak Ispanağın pişmişi daha lezzetli.
Hele yumurtalı ıspanak sahanda pişince harika oluyor. Çaresi: Bazen pişmişi, bazen çiği tercih edin.
Keten tohumu mu chia mı?
Chia tohumları omega-3 zenginliği bakımından keten tohumuna göre biraz geride. Ama lif ve lezzet açısından daha güçlü ve zengin.
Keten tohumu ise lignan yani fitoöstrojen zenginliği sayesinde kalp-damar sağlığı ve menopoz sorunları ile mücadele, ateş basmaları, uyku bozulmaları açısından öncelikli görünüyor.
İkisi de düşük kalorili olan bu tohumlardan chianın 2 çorba kaşığı 70 kaloriyken aynı miktar keten tohumu 75 kalori. Protein güçleri ise hemen hemen aynı. Her ikisi de benzer oranlarda fosfor, magnezyum ve potasyum içeriyor.
Peki hangisi? Kabızsanız keten tohumu. Günde 1-2 çay kaşığı ile başlayın. Bol su ile için. Menopozdaysanız yine keten tohumu. Lezzet arıyorsanız chia. Kolay suda eriyor, salatalara, çorbalara, yemeklere kolay ekleniyor. Fiyat açısından da keten tohumu daha ucuz.
Yürüyüş mü, pilates mi?
Bize en sık gelen sorulardan biri budur. Yeniden yanıtlayalım...
Egzersiz yapmadan sağlığımızı korumak da, geliştirip güçlendirmek de mümkün değil. Hangi yaşta olursak olalım düzenli egzersiz alışkanlığı edineceğiz.
Peki hangi egzersize daha çok ağırlık vermeliyiz; yürümeye mi, pilatese mi? Son yıllarda pilates moda ama ben hiç tereddüt etmeden yürümeyi tercih edin derim.
İnsan bedeni aerobik egzersizler yapmak zorunda. Yani oksijeni kullanarak büyük kas gruplarını nefes nefese kalmadan düzenli olarak çalıştırmak mecburiyetinde. Bunu yapmazsak paslanıyoruz, hastalanıyoruz. Aerobik egzersizlerin de farklı türleri var. Beden yapılanmamıza en uygun olanı ise yürümek.
Bedenimizdeki toplam kas kitlesinin yüzde 80’inden fazlası göbek çizgisinin altında. Bu kas kitlesini harekete geçiren en etkili egzersiz; yürümek.
Pilatese gelince... Pilates iyi bir egzersiz türü, ancak ne kilo kontrolünde ne de kardiyovasküler performansı güçlendirmede yürüme kadar etkili değil.
Pilatesten hoşlananlara önerim şu: Haftanın iki günü pilatesinizi yapın ama haftanın diğer beş gününde en az 30-45 dakikalık tempolu bir yürüyüş yapmayı unutmayın.
Simit yasak mı?
Simit bizim harika bir milli lezzetimiz. Simit dükkanlarının sıcacık mis kokulu simitlerini ben de pek beğenirim. Ama yüksek kalori değeri nedeniyle dörtte bir simitle yetinmeyi bilirim.
Simidin bana göre en büyük marifetlerinden biri üzerindeki susamın bolluğu ve kalitesi, diğeri de hamurunun hazırlanma biçimi ve o hamura eklenen damak lezzetleri.
Makul miktarda ara sıra simit keyfi yapmanın, kaşarlı simitle demli çayın keyfini çıkarmanın ciddi bir zararı olmaz bence.
Paylaş