Paylaş
Doktora danışılarak kullanılması şartıyla hâlâ da böyle düşünüyorum. Ama gelin görün ki, bu bitkisel ilaçların piyasada satılanlarıyla ilgili yine de çok ciddi sorunlar var... Neler mi, buyurun...
BİTKİSEL ilaçlara müthiş bir ilgi var. Çoğu insan sağlıklı kalmanın da, hastalıkları tedavi etmenin de en güvenli yolunun bu haplar olduğu düşüncesinde. Bunun iki temel nedeni var diye düşünüyorum: İlki, ‘doğaya dönüş trendi’, ikincisi, ‘geleneksel değerlere ilginin artması’, yani ‘konservatif tutumun yaygınlaşma’ süreci. Modern hayat bizi bir yandan ‘kalabalık’ şehirlere çekerken, diğer yandan ‘yalnızlaştırıyor’, dahası ‘bedenimizi ve ruhumuzu kirletiyor’ diye düşünmeye başladık. Buna ‘teknolojik gelişmelere duyduğumuz güvensizlik’ de eklenince doktorlar kadar lokman hekimler, eczacılar kadar aktarlar, ilaçlar kadar bitkisel haplar da ilgi görmeye başladı, ‘doğal yaşam’ bütün dünyada giderek daha çok ilgi görüyor.
Ben de doğal yaşama ilgi duyan, bitkilerle şifa bulunabileceği ve daha çok sağlıklı olunabileceğine inanan, bu nedenlerle bitkisel ürünlerin sağlık yararlarından faydalanılmasına sıcak bakan hekimlerden biriyim. 2003’de yayınlanan ‘Yaşasın Hayat’ kitabımda bitkisel ürünlerin faydalarına ciddi biçimde değinen hekimlerden biri oldum. Daha sonra ‘sağlık yazıları’ yazmaya başladığım bu köşede siz okurlarımı elimden geldiği kadar bu konularda aydınlatmaya çalıştım.
Ginkgo biloba daima önemsediğim bitkisel ilaçlardan biri oldu. Mesela 2003’te yayınlanan Yaşasın Hayat kitabımın 293. sayfasında ginkgo biloba ile ilgili şu notlar vardı: ‘Alzheimer hastalığının belirtilerini azaltır, baş dönmesi, kulak çınlaması, bunaltı belirtilerine iyi gelir, nöropati –örneğin şeker hastalığına bağlı nöropati, yani sinir hasarı- durumunda faydalı olabilir, belleği korur, hatırlamayı kolaylaştırır, cinsel gücü destekler, antioksidan etkilidir’.
ETKEN MADDE: GİNKGOLİT
Ginkgo biloba ile ilgili o zamandan bugüne yüzlerce çalışma yapıldı, bilimsel çalışmaların sayısı Yaşasın Hayat yayınlandıktan sonra inanılmaz derecede arttı. Bu ginkgo bilobanın tıbbi yarar ve zararları hakkında bizim daha da bilgilenmemizi sağladı. Yeni çalışmaların çoğu –ki toplam çalışma sayısı 1000’in üzerindedir- gösterdi ki ginkgo biloba ‘içindeki ‘ginkgolit’ adı verilen glikozitler sayesinde beyin damarları içerisinde tabaka/plak oluşumunu azaltarak kanın daha hızla dolaşmasını, dolayısıyla da plak oluşumuna bağlı ortaya çıkabilecek hafıza zayıflamasını azaltıyor. Kısacası beynin kapasitesini arttırmıyor ama daha yüksek verimle kullanılmasına yardımcı oluyor (Prof. Dr. Erdem Yeşilada/İyileştiren Bitkiler/Hayy Kitap/syf 53)’.
Daha fazla detaya girerek kafanızı karıştırmak istemiyorum ama bugün pek çok hekim (dâhiliyeci, nörolog, aile hekimi) bellek sorununun önlenmesi ya da çözümünde kulak çınlamasında, dikkat dağınıklığı sorununda ginkgo özlerinden yararlanıyor, iyi ve faydalı sonuçlar aldığını düşünerek hastalarına bu bitkisel ilacı öneriyor, önermeye devam ediyor.
PEKİ AMA SORUN NE?
Anlaşılıyor ki ginkgo özlerinin faydalı olabilmesi için içinde yeterli miktarda ‘ginkgolit’ yani ‘etken madde’ bulunması lazım. Eğer standart ginkgo özütü kullanılmışsa ürünün faydalı olma ihtimali daha fazla. Ne var ki piyasada satılan ürünlerin çoğu yeteri kadar aktif madde yani ginkgolit ihtiva etmiyor. Muhtemelen de bu nedenle bazı hastalar bunları boş yere yutuyor, boş yere zaman kaybediyor, gereksiz ekonomik kayıplara uğruyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada’nın kitabından öğrendiğime göre bizde, Hacettepe Üviersitesi Eczacılık Fakültesi’nde yapılan bir çalışmada da durumun vahameti ortaya konmuş, incelenen 13 ginkgo ilacının içeriği araştırıldığında 7 ürünün içerisinde maalesef ginkgolit bulunamamış. Buna karşılık standart gingko özütü ile üretilen ürünlerin içerisinde ginkgolit saptanmış. Bütün bu bilgilerden çıkan netice şu: Eğer ginkgo biloba dâhil herhangi bir bitkisel üründen faydalanmak istiyorsanız o bitkisel ürünün standart özütünü kullanmanız halinde bazı faydalar sağlayabiliyorsunuz. Ne var ki aktarlarda, marketlerde, hatta eczanelerde satılan kimi bizde üretilmiş, kimi yurtdışından ithal ginkgo biloba ürünlerinin çoğunda eser miktarda bile aktif madde yok!
İSTİSMAR EDİLMEMELİ
BİR nokta daha var ki o çok önemli: Her bitkisel ürün gibi ginkgo özlerini de güvenli üretilmiş olsalar bile ‘doğaldır, nasıl olsa zarar vermez’ deyip rastgele yutmamak lazım. Bu ürünlerin de muhtemel bazı yan etkileri var. Mesela baş ağrısı, bulantı yapabiliyor. Kemoterapi ve radyoterapi esnasında ginkgo özleri kullanmamak gerekiyor. Kanın pıhtılaşmasını önleyici etkisi olduğundan kan sulandırıcı ilaçlarla (heparin, kumadin) birlikte kullanılmaması da şart. Hamilelerin kullanmasına da izin verilmiyor. Baş ağrısı, ishal ve benzeri yan etkilerle karşılaşıldığında kullanıma ara vermek gerekiyor. Bazılarında tansiyonu yükseltebileceği de saptanmış. Sara/epilepsi öyküsü olanlara da tavsiye edilmiyor. Antidepresanlarla birlikte kullanıldığında da problem ortaya çıkabiliyor, serotonin patlamaları nedeniyle intihara kadar giden sorunlara yol açabiliyor.
RASTGELE KULLANMAYIN
Özetle bitkisel ilaçları da diğer ilaçlar gibi ciddiye almak, yan etki yapabileceklerini unutmamak gerekiyor. Bu ilaçları doğal diye rastgele kullanmak sağlığa iyi geleceğine zarar veriyor. Özellikle nerede, kim tarafından, hangi koşullarda üretildiği, paketlenip satışa sunulduğu doğru olmayan bitkisel ürünlerden, hele hele bunların internette pazarlananlarından, televizyon kanallarında reklam edilerek tanıtımı yapılanlarından uzak durmanız gerekiyor. Özellikle ginkgo biloba özleri bitkisel ürünlerin en yaygın kullanılanlarından biri, en çok suiistimal edilenlerin de başında geliyor.
BİLGİLER DEĞİŞİYOR
Zaten bu nedenle de köşemde sık sık konuya yer veriyorum. Ama ginkgo bilobanın faydalarından bahsettiğimde mutlu olan bitkisel ürün üretici ve satıcıları olumsuz şeyler yazdığımda üzülüp kızıyorlar! Diğer taraftan tıpkı ilaç firmalarının yıllar süren araştırmalardan sonra kullanıma verebildikleri reçeteli ilaçlarda olduğu gibi bitkisel ilaçlarda da zamanla araştırma sonuçları farklı bilgiler verebiliyor, bu yeni veriler ile (tıpkı reçeteli ilaçlarda olduğu gibi) bitkisel ilaçlar hakkında da doğru bilinen şeyler yanlış, yanlış bilinen şeyler doğru hale gelebiliyor. Ginkgo bilobada da durum aynı. Bu bitkisel ilaç üzerinde de çalışmalar devam ediyor, araştırma sonuçları öncekilerle ve birbirleriyle çelişkili neticeler verebiliyor. Kimi araştırmalarda faydalı olduğu belirtilirken, kimileri de kabul edilebilir bir yararının olmadığını gösterebiliyor.
KISA KISA
1. Kan inceltici ilaç (kumadin, varfarin, heparin) kullanan veya kan incelten herhangi bir doğal destekten (ginseng, E vitamini, omega-3) faydalananların ginkgo özlerini kullanmadan önce doktorlarıyla konuşmaları şart.
2. Antidepresan kullanıyorsanız ginkgo özlerini mutlaka doktora danışarak kullanın.
3. Bazı ağrı kesiciler (ibuprofen) de ginkgo ile sorun yaratabiliyor.
4. Çocuk ve gençlere dersleri daha kolay anlasınlar, problemleri daha kolay çözsünler diye gingo hapı vermenin faydası yok, tersine zararlı bile olabiliyor.
5. Işın tedavisi ve kemoterapi esnasında ginkgo özlerini kullanmamak gerekiyor.
6. Hamilelerin bitkisel ürünlerin hiçbirini ve tabiî ki ginkgo biloba özlerini kullanmaları kesinlikle tavsiye edilmiyor.
7. Kullandığınız her bitkisel ürünü mutlaka eczaneden almalı, reçetede yazan ürünün aynısını istemelisiniz. İlaç firmalarınca üretilen ve Sağlık Bakanlığı ruhsatlaı ürünleri kullanın.
8. Çok istisnai durumlar dışında bu ürünlerin hiçbirinin tek başlarına şeker hastalığını, hipertansiyonu, romatizmayı, kanseri, ülseri, şişmanlığı tedavi edemeyeceğini unutmayın.
9. Kullandığınız ginkgo özü en iyisi olsa bile baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal, dengesizlik gibi sorunlarda ilacı kesip doktorunuzu arayın.
10. Prensip olarak bitkisel ürünlere de ‘ilaç’ gibi bakınız, onları da sadece ‘doktor tavsiyesi’ ile kullanınız.
SONUÇ
BENİM kanaatime göre ginkgo biloba özleri özellikle belleği güçlendirme ve bellek kaybını bir ölçüde hafifletebilme bakımından işe yarayabiliyor. Kulak çınlaması, baş dönmesi ve cinsel güçsüzlük konularında da bazen faydalı sonuçlar verebileceği kanaatindeyim. Bu ürünün de diğer bitkisel ürünler gibi ilaç firmaları tarafından üretilenleri varsa, yani standarilize özleri mevcutsa onları kullanıyorum –ki ülkemizde var-. tıpkı diğer reçeteli ilaçlarda olduğu gibi bu ilaçların etkileri ve yan etkileri konusunda hastalarımı bilgilendiriyorum. Bu ilaçları kullanan herkesin kullandığı diğer ilaçlarla etkileşip etkileşmediği konularında bilgilendirilmeleri gerektiğine inanıyor, bu bilgilendirmeler yapılmazsa ‘muhtemel yan etkilerin beklenen problemler’ haline dönüşebileceğinden endişe ediyorum.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Prof. Dr. Yeşilada ne diyor?
GİNGKO biloba faydalı mı zararlı mı sorusuna en güzel yanıtlardan birini Prof. Dr. Erdem Yeşilada veriyor ve bakın Erdem hoca ‘İYİLEŞTİREN BİTKİLER’ kitabında ne diyor: “Doğada bulunan besin ya da şifa amacıyla yararlanılan tüm doğal moleküllerin yararlı olduğu kadar zararlı olabilmesi de mümkün. Deva ve zehir etkileri arasındaki ince çizgiyi 16. yüzyılda ünlü bilim adamı Para Celsus şu şekilde ifade etmiş: ‘Bir maddenin yararlı ya da zehirli olması miktarına bağlıdır. Bu kural doğal ya da sentetik tüm moleküller için geçerlidir. İşte eczacılık bu bakımdan bir sanattır; zararlı olabilecek bir madde ustalıkla tedavi amacıyla kullanılabilir, eczacılık deva ve zehir arasındaki ince çizgiyi insan sağlığı yararına kullanabilme sanatıdır.”
Erdem hoca ile benzer düşünceleri taşıdığım içindir ki yıllardır bu köşede ‘bitkisel ürünlere de ilaç muamelesi yapınız, ilaç gibi üretilenlerini tercih ediniz ve sadece eczanelerde satılanları kullanınız’ uyarıları yapıyorum. Daha önceden faydalı olabileceği kabul edilen bir bitkisel desteğin (mesela kavakava) yeni araştırmalarla zararlı olduğunun anlaşılabileceğini ya da belirli dozlarda zararlı olabilen bir bitkisel özün (mesela digitalis özleri) ilaç haliyle hayat kurtarabileceğini unutmayınız.”
Paylaş