En Önemli 10 kan analizi

Herkese mutlaka yılda en az bir kez yapılması gereken rutin sağlık kontrollerinde en çok kullanılan 10 incelemeyi aşağıda özetlemeye çalıştım. Tabii ki bunların dışında da bazı incelemeler gerekebiliyor ama yine de özellikle 40’lı yaşlardan sonra bu testleri asla ihmal etmemek lazım. İşte o testler...

Haberin Devamı

Kan şekeri ve insülin

Açlık, tokluk kan şekeri ve insülin seviyeleri sık yapılan testler arasında. Kandaki şeker, hatta yağ ve ürik asit metabolizması hakkında fikir edinmek için sadece açlık şekeri ve insülini ile yetinememek, tokluk şekeri ve insülinini de kontrol etmek gerekiyor.

ALT/AST/GGT

Bu üç test karaciğer fonksiyonları araştırılırken sık sık başvurulan önemli incelemeler.
Bu üç enzimin birlikte yükselmesi, beklenen bir karaciğer hasarı halinde hekimleri daha detaylı araştırma yapmaya sevk ediyor.
GGT’deki artış ise glutatyon yetersizliğine işaret ediyor.

Hemoglobin ve hemotokrit

Hemoglobin alyuvarlarda bulunan bir madde. Görevi akciğerlerden aldığı oksijeni vücudun her yerindeki hücrelere götürmek, orada biriken karbondioksiti de alarak akciğere geri getirmektir.
Hemoglobinin azalması kansızlık olduğuna işaret ediyor. Hemotokrit ise kan hacminin ne kadarının alyuvarlardan oluştuğunu anlamaya yarıyor. Bu değerlere bakılarak bir sonraki aşamada “demir, demir bağlama kapasitesi, B12 vitamini ve folik asit analizleri”ne bakılıyor.

Sedimantasyon hızı

Vücudunuzda bir enfeksiyon, iltihabi bir hastalık veya kanser gibi bir sağlık sorunu, romatizmal bir problem söz konusuysa bu testin değerlerinde artış olacaktır.
Son derece ucuz, güvenilir ama yorumlanması oldukça güç olan bir kan analizidir.

TSH

Tiroid bezinin fonksiyonlarını tetkik etmede kullandığımız ucuz ama güvenilir bir tarama ve teşhis testi. TSH’nın artışı yetersiz çalışan (hipotiroidi), azalması ise aşırı hormon üreten (hipertiroidi) bir tiroid bezinin varlığına işaret eder.
Ürik asit
Normalde böbreklerden atılan toksik bir atık olan ürik asidin kanda yükselmesi metabolik bir soruna, insülin direncine, böbrek hasarına, kemik iliğinde aşırı kan hücresi üretimine ama her şeyden önemlisi gut hastalığına işaret eder.

Total kolesterol
 
Kanınızdaki toplam kolesterol miktarına işaret eden bir rakamın ifadesidir. İyi ve kötü kolesterol rakamlarına trigliserid değerinin 1/5’inin eklenmesiyle bulunan matematiksel bir toplamdan ibarettir. Bu nedenle güvenilirliği sınırlıdır. Yüksek rakamlı bir total kolesterol raporu iyi kolesterolünüz arttığı için de yükselmiş (iyi haber!), normal değerlerdeki bir total kolesterol rakamıysa iyi kolesterolünüz çok düşük olduğu için de normalmiş (kötü bir haberdir!) gibi hesaplanabilir.
Ayrıca iyi ve kötü kolesterol tamamen normalken sadece trigliserid çok arttığı zaman da toplam kolesterol beklenenden yüksek çıkacak, bu da ve yanıltıcı olabilecektir.  

Kreatinin
 
Eğer “böbreklerim acaba iyi çalışıyor mu?” diye merak ediyorsanız güvenebileceğiniz en ucuz ve güvenilir test kanda kreatinin seviyelerinizi ölçtürmenizdir.
Kreatinin sadece böbreklerle temizlenebilen atık bir madde. Kandaki seviyesini ölçmek böbreklerin ne kadar iyi çalıştığı hakkında doğru bir fikir veriyor.

B12 vitamini ve D vitamini seviyeleri

Bu iki vitaminin kan değerleri ölçümlerinden son yıllarda yaygın olarak faydalanıyoruz.
Bu sayede hem bağışıklık, bellek kusurlarına yol açabilen, hem de kanser, kalp damar hastalığı risklerini artırabilen sorunlardan kurtulmuş oluyoruz.
Bu analizler bize aynı zamanda o kişinin beslenme ve metabolik durumu hakkında da fikir verebiliyor.
Özellikle 40’lı yaşlardan sonra tarama programlarınıza bu iki analizi mutlaka ekletmenizi tavsiye ederim.
D vitamininin yıllık ölçümlerini çocuklar ve gençlerde de yaptırmanın faydalı olacağını düşünüyorum.

Hs-CRP

Bedenimizdeki iltihabi süreçleri, mikrobik ya da mikrobik olmayan yangısal gelişmeleri, hatta muhtemel kanseröz gelişmeleri takipte işe yaradığı gibi, damarlarımızdaki plak oluşumu süreçleri hakkında da bilgi verebilen son derece değerli bir test olarak mutlaka yapılmalı.

Haberin Devamı

Metabolizmanın yavaşlaması ne anlama geliyor?

Haberin Devamı

Metabolizma hızının en kısa ifadesi bedeninizin aldığı besinleri enerjiye dönüştürme ve bu enerjiyi kalori olarak yakma kapasitesidir. Metabolizmanız hızlı çalışıyorsa, aldığınız besinler kolayca enerjiye dönüştürülecek, eksiksiz olarak yakılacaktır.
Eğer metabolik hızınız yavaşsa, yaşlanmanın doğal sonucu olarak yavaşladıysa ya da bir hastalık sonucu metabolik hızınız düşmüş ise bedeninizin besinleri enerjiye ve kaloriye değiştirme yeteneği de bozulacaktır. Sonuçta yakılmayan fazla kaloriler artan kilolarınızdır.

Metabolizma yaşlandıkça yavaşlıyor mu?

Yaşlandıkça metabolizmanın yavaşladığı doğrudur. 30’lu yaşları takiben vücudunuz her 10 yıllık dönemde yüzde 2-4 daha az enerji yakmaya başlar. Kadınlarda menopoz, erkeklerde andropoz gibi hormonal faktörlerin araya girmesi ise metabolizmayı daha da yavaşlatır.
Yaşlandıkça seyrekleşen bedensel aktivite kas kitlesinde azalmaya ve yağ depolarında artmaya neden olur.
Siz yaşlandıkça aktivitenizi arttıracağınız yerde azaltırsanız kas miktarınız o denli azalır. Ne kadar az kasınız olursa aktiviteniz de paralel olarak azalacaktır.
Yani zamanla bu iki durum birbirini besler ve bir kısırdöngü ortaya çıkar.
Zayıf kaslar, azalmış aktivite, artmış yağlar, artmış kilolar daha da azalan metabolik hız demektir!

Yazarın Tüm Yazıları