Çocuk şişmanlığıyla mücadele anayasası

Kilo fazlalığı veya obezite sorunu ile mücadele eden çocukların sayısı her yıl biraz daha artıyor.

Çocukların şişmanlıktan korunmalarını ve tedavi süreçlerini inceleyen araştırmalar, yöntem belirleme çalışmaları devam ediyor. Uzmanların çocuklarda kilo sorununun önlenmesi ve tedavisinde çok önem verdikleri bazı temel noktalar var. Siz bunları çocuk ve gençlerde obezite ile mücadelenin anayasası gibi de düşünebilirsiniz. İşte o kurallar:

n Çocuklarda kilo sorunun çözümlenmesi mutlaka bir çocuk sağlığı uzmanı ile yürütülmelidir.

n Gerektiğinde çocuk endokrinolojisi uzmanından da yardım alınmalıdır.

n Çocukların diyet yaptırılarak zayıflatılmalarının yanlış ve tehlikeli neticeleri olabilmektedir. Diyet uzmanlarının görevi çocuklara doğru, dengeli ve yeterli beslenme konusunda bilgi vermek, eğitim sağlamaktır. Çocuk ve gençlerde kilo sorununun çözümünü bir diyet uzmanı tek başına üstlenemez.

n Çocuğun kendi kilo sorumluluğunu kendisinin alması sağlanmalıdır.

n Hayati tehlike olmadıkça çocuklara ciddi düzeyde kalori kısıtlaması uygulanmamalıdır.

n Kalori kısıtlamaları daha çok yağ kısıtlaması ile sağlanmalı, öncelik gereksiz ve faydasız kalorilerin alınmasını önlemeye verilmelidir.

n Çocuğun yaşam tarzının değiştirilmesi ve bu değişikliklerin kalıcı olması için davranış tedavisi beslenme ve egzersiz eğitimi ile birlikte uygulanmalıdır. Deneyimli psikologların bulunmadığı merkezler çocukların kilo problemlerinde sorumluluk almamalıdır.

nÇocuklarda asla zayıflatıcı ilaç kullanılmamalı, cerrahi girişimlerden uzak durulmalıdır.

n Egzersiz bir alışkanlık haline getirilmelidir. Egzersizin grup şeklinde uygulanması, eğlenceli hale getirilmesi, zamanla bir takım çalışması haline dönüştürülmesi başarı şansını artırır.

n Küçük ve ulaşılabilir hedeflerle başlanmalıdır. Böyle bir yaklaşım hayal kırıklığı ve motivasyon düşüklüğünün önüne geçer.

n Çocuğun kendi kilo sorumluluğunu kendisinin aldığı, beslenme eğitimi, egzersiz ve davranış değişikliği tedavisinin birlikte uygulandığı ve ailenin de tedaviye katıldığı programlar başarı şansını artırır.

n "Aile odaklı tedavi" asla bırakılmamalı, anne ve babanın da tedaviye katılması mutlaka sağlanmalıdır.

n Çocukların okul içindeki davranışları, yaşamları ve beslenme tarzları dikkatle ortaya konmalı, gerekli düzeltmeler mutlaka yapılmalıdır. Bunun için rehber öğretmenlerden, sınıf öğretmenlerinden ve okul idaresinden de yardım istenmelidir.

n Hedef sorunu çözmekten çok, sorunu önlemek olmalı.

n Ev-okul ve oyun yaşamları ile ilgili dikkatli bir gözetim yapılmalı, kilo almaya yol açabilecek yanlış davranışlar daha baştan önlenmelidir.

Sorun çok önemli

Eğer çocuğunuzu sağlıklı bir geleceğe hazırlamak istiyorsanız onların kilolarını dikkatle izleyin. Onların aktif bir yaşam tarzı edinmelerini sağlayın. İyi beslenme alışkanlıkları kazanmalarına yardımcı olun. Fast-food besinlerden, gazlı içeceklerden, meyve suyu konsantrelerinden, enerji içeceklerinden, alkol ve sigaradan uzak tutun. Uykularını, oyun alışkanlıklarını, okul yaşantılarını gözleyin. Bugünün şişman çocuklarını kısa bir süre sonra şeker hastalığı, hipertansiyon, eklem problemleri, psikolojik sorunlar ve daha bir çok sağlık sorununun beklediğini aklınızdan çıkarmayın.

Meme kanseri erkeklerde de görülüyor

Meme kanseri daha seyrek görülse de erkeklerde de ortaya çıkabiliyor. Sıklıkla 60’lı yaşlardan sonra görülen erkek meme kanserinde de genetik faktörlerin rolü var. Ayrıca siroz gibi karaciğer hastalıklarının, aşırı alkol kullanımının ve kilo fazlalılığının etkisi olduğu belirtiliyor. Erkeklerde meme kanserinin en önemli belirtisi meme başındaki deride görülen çukurlaşma veya büzüşmeler. Meme başının içe çekilmesi, kızarması, kanlı bir akıntının ortaya çıkması da önemli işaretler. Teşhis için meme muayenesi ve mamogram çoğu kez yeterli oluyor. Kesin teşhis biyopsi ile konuyor. Eğer memenizde yukarıda belirtilen değişikliklerden bazılarını fark ederseniz bir doktorla görüşmenizde fayda var.

Botoksdan korkmayın

Botoks uygun şartlarda ve uzman kişiler tarafından uygulandığında herhangi bir sorun ortaya çıkarmaz. Botoks içerdiği kimyasal madde ile sinir uçlarında iletiyi sağlayan bazı maddelerin salınımını engeller. Böylece sinirler ile sinirlerin ulaştığı kaslar arasındaki ilişkiyi durdurarak kas kasılmalarını ortadan kaldırır. Sonuç olarak mimik kaslarının hareketlerle ortaya çıkardığı kırışıklık ve çizgiler azalır. Sonuçta yaşlı, kızgın ve/veya öfkeli görülen yüz ifadeniz değişir. Botoks kas içine enjeksiyonla uygulanır ve etkisi ortalama 6 ay kadar devam eder.

Hafif bir ağrı dışında herhangi bir yan etki yaratmaz. Etkisini yitirdiğinde ise uygulama tekrarlanabilir. Uygulama tekrar tekrar yapıldığında o bölge kaslarında belirgin bir zayıflama oluştuğundan ikinci, üçüncü yıldan sonra uygulama aralıkları daha da uzar.

Dermatolog Dr. Şerife GÜNEL

Daha az yiyince mideniz küçülür mü

Ne fazla miktarda besin tüketenlerin midesi gereğinden büyüktür, ne de az miktarda yemeye başlayınca midenizin küçüleceği doğrudur. Mide yemekten sonra bir miktar genişler ama içindekileri bağırsaklarınıza gönderir göndermez eski haline döner. Küçük porsiyonlar halinde yemeye alıştığınızda ortaya çıkan çabuk doyma duygusunun nedeni metabolik ve hormonal sistemlerinizin normalleşmesi, duygusal yeme ataklarınızın düzelmesi olabilir.

Diyetisyen

Tuğçe ALTAN

BAHÇE


DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Altı diyet hatası ve telafileri

Uygulanan diyet programları farklı farklı olsa bile yapılan hatalar genellikle ortaktır. Öğün atlama, akşam fazla kaçırma, menüde olmayan bir yiyecek tüketme vb. Bütün hafta diyet anlamında çok başarılı geçmişken hafta sonuna doğru yapılan bir hata tüm başarınızı etkiler mi? İşte size sıklıkla yapılan diyet hataları ve basit, hızlı çözümleri;

1) "Kahvaltımı atladım": Zaman bulamadığınız için veya kendinize göre kalori kısıtlaması yapmak istediğinizden dolayı kahvaltıyı atlamış olabilirsiniz. Saat 11’e doğru yaklaşık 15 saattir aç olduğunuzu hatırlatan sinyalleri almaya başladınız. Ve artık önünüze ne gelse yiyebilecek kıvamdasınız. Ve bu durum gün içindeki bütün öğünlerinize yansıyacaktır, unutmayın!

Hızlı çözüm: Öğle yemeğine kadar beklemeyi sakın aklınızdan geçirmeyin. Sadece karbonhidrat içeren bir besin seçiminden uzak durun, meyve, bisküvi gibi. Bisküvinin yanında biraz süt veya meyvenin yanında biraz yoğurt ya da 1/2 adet kepekli tost akıllı seçimler.

2) "Akşam alkolü fazla kaçırdım": Alkol ile alınan kaloriler sıvı kaloriler olduğu için doygunluk veya şişkinlik hissi verip sizi durdurmazlar. Ve alkolle birlikte besin tüketiminde de özellikle aç karınla tüketiyorsanız artışlar kaçınılmazdır.

Hızlı çözüm: Ertesi gün egzersiz yapın. Eğer yemek için beklemeniz gerekiyorsa alkol tüketmeden önce ortamda var olan fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardan 1/2 avuç kadar tüketin. (Devam edecek...)


Panik atak diyeti

5 yıldır panik atak hastasıyım. Atak geçirme korkusu nedeniyle yeme düzenim çok değişti. Son 3 yıldır sürekli kilo alıyorum. Diyet yaparsam kötü olmaktan korkuyorum. Ne yapmalıyım?

Psikolojik nedenler yeme düzenini bire bir etkiler. Yapılan bir çalışmada anksiyete veya panik atak geçiren insanlarda en belirgin biyokimyasal bozukluğun laktik asit düzeyindeki artış olduğu ortaya çıkmış. Yani laktik asiti artıran alkol, kafein, şeker, vitamin (B grubu) yetersizlikleri, kalsiyum ve magnezyum yetersizlikleri veya besin alerjileri sizi etkiliyor olabilir. Panik atak tedavisi için psikolog ve psikiyatristlerle görüşmeye devam ederken diyete başlamak istediğinizi ve yapabileceklerinizi de konuşun. Beslenme programınızda dikkat etmeniz gerekenler:

n Alkol ve kafeinden uzak durun. Sadece kafeini bırakarak belirtileri azaltabilir veya tamamen kurtulabilirsiniz.

n Keten tohumu kullanın. Keten tohumu güzel bir Omega-3 kaynağıdır. Omega-3’ün panik atak hastalarına iyi geldiği bilinmektedir. Keten tohumunu kalorisi unutmayarak diyetinize ekleyin

n Şekeri hayatınızdan çıkarın. Çayınızı şekersiz de içebilirsiniz. Rafine karbonhidratları azaltmak hem kan şekerinizi düzenleyecek hem de kilo kaybını sağlayacaktır.

n Besin alerjinizin olup olmadığını öğrenin.

n Besin desteği kullanmanız gerekiyor olabilir. Hekiminize danışın.
Yazarın Tüm Yazıları