Paylaş
Uzmanlar, yaşlanırken belirli bir oranda işitme kaybını hoş görmenizi tavsiye ediyor.
Bazı organlar diğerlerinden daha hızlı ve daha fazla yaşlansalar da ruhsal ve fiziksel pek çok olay gibi yaşlanmak da bütünsel bir süreçtir. Mesela saçlarınız ağarırken kalbiniz genç kalamaz. Cildiniz kırışırken damarlarınız eski elastikiyetini koruyamaz. Görmeniz eskisi gibi keskin değilken işitmeniz gençliğinizdeki kadar güçlü olamaz. Zaten bu nedenle biz hekimler sizden yaşlanmayla ilgili bazı değişimleri doğal karşılamanızı isteriz. Yaşlandıkça daha az işitmek de bunlardan biridir.
Çocuklarınız televizyonun sesini fazla açtığınızdan, eksik ya da yanlış anladığınız cümleleri size tekrar tekrar söylemek zorunda kaldıklarından yakındıklarında lütfen alınmayın. Alınmayın, çünkü yaşlanan her organ gibi kulaklarınız da zamanla eski gücünü kaybetmeye başlıyor ve uzmanlar yaşlanınca belirli bir orandaki işitme kaybı yaşamanızı hoş görmenizi tavsiye ediyor.
Tabiî ki bu bilgiyi “işitme kayıplarınızı ciddiye almayın, nedeni, niçini konusunda bir kulak-burun-boğaz uzmanından tavsiye almayın” şeklinde de yorumlamayın. Çünkü yaşlılıktaki işitme kayıplarının tamamı sadece yaşlanmaktan kaynaklanmayabiliyor. Daha da önemlisi uzmanlar “bunların pek çoğunun, hatta yaşlılıkla ilişkili olanlarının bile tedavisinin mümkün olduğunu” söylüyor.
KİRLENMEYİ ARAŞTIRIN
Az duymaya başlamanın altında yatan pek çok farklı neden olabilir. Dış kulak yolunu koruyan salgı (biz kulak kiri deriz ama asıl kulağımızı kirden koruyan odur) havadaki parçacıkları, tozları toplayıp biriktirerek bir tıkaç oluşturabilir.
Kulağımı temizleyeceğim derken pamuklu çubuklarla dış kulak yolunu tahriş ederek ya da egzama, alerji gibi hassasiyetler yüzünden cilt enfeksiyonları yaşamak, geçirilmiş enfeksiyonların kulak zarı üzerinde yarattığı tahribat, yaşlanmayla kemik çıkıntılarının oluşup dış kulak yolunu daraltması da işitme kaybına yol açabilir.
GÜRÜLTÜDEN KORUNUN
Hava kirliliğinin yanı sıra ses kirliliği ve gürültülü ortamlarda yaşama zorunluluğu da giderek az duymamıza neden oluyor. Klakson seslerinin, motosiklet kullanmanın, avcılık gibi bir hobiye sahip olup ateşli silah kullanmanın olumsuz katkısı tartışılmaz. 40 yaşından sonra tıpkı görmede olduğu gibi işitmede de azalma olduğu kesin. Ancak bu kaybı artıracak davranışlardan kaçınmakta yarar olduğu da tüm uzmanların ortak görüşü. Teknolojinin sunduğu birçok kolaylık, cep telefonunu kulaklıkla idare etmek, yerine göre müzik dinlerken ya da film izlerken kulaklık kullanmak bir de sesi iyice yükseltmek kulaklarımızı fena halde yoruyor. Bazı antibiyotikler (aminoglikozid grubu) ve idrar söktürücüler, kemoterapide kullanılan ilaçlar da işitme kaybına neden olabilir. Menier Sendromu, mültipl skleroz, bazı tümörler yüzünden de duyma azalabilir.
ODİOMETRİ YAPTIRIN
İşaret parmağınızla başparmağınızı -kulağınızın önünde- birbirine sürterek kendi kendinizi değerlendirebilirsiniz. Çevrenizdekilerden aldığınız uyarıları da buna ekleyip bir KBB uzmanı ile görüşüp bir odiometri yaptırarak işitme düzeyinizi ölçtürmenizde yarar olabilir.
Özellikle 40 yaşını geçmiş, ailesinde işitme sorunu olan kişiler bulunanların zaman yitirmemelerini öneririm. Erken tanı ile kayıp azken önlem almakta fayda olduğunu düşünüyorum.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Erkeklere iyi haber
Yeni yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına bakılırsa beylerin çay, elma, portakal, fasulye, patlıcan ve böğürtlen tüketimleri daha da artacak!
Harvard Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, 20 yıl boyunca tam 130 bin kişiyi izlemiş ve beslenmesinde flavonoidlerden zengin gıdalara çok yer veren erkeklerin Parkinson’a yakalanma riskinin yüzde 40 oranında azaldığını saptamışlar.
İlginç olanı, kadınlarda bu koruyucu etkinin gözlenmemiş olması. Ancak, özellikle antosiyan adlı flavonoidden zengin olan dut, yaban mersini, ahududu, kiraz ve siyah üzümü çok tüketen kadınlarda da Parkinson riskinin yüzde 24 oranında azaldığını fark etmişler.
Flavonoid yoğunluğu fazla olan kırmızı şarabı da beyni ve sinir dokuları koruyanlar listesinde üst sıraya yerleştirmişler.
Dr. Evren ALTINEL
AKLINIZDA OLSUN
İdrar kaçırma, kadınlarda daha sık görülüyor
Öksürük, gülme veya hapşırmayla idrar kaçırmaktan veya sık idrara çıkma, gece idrara kalkma, tuvalete yetişememe gibi sorunlardan yakınıyorsanız, bu belirtilerin tıbbi bir yardım gerektirdiği aklınızda olsun.
İdrar kaçırma probleminin pek çok nedeni var. Bunlardan bazıları önemli ve kalıcı, bazıları ise önemsiz, geçici sağlık sorunları. Sadece aşırı kilosu nedeniyle ya da müzmin kabızlığı, kronik öksürüğü nedeniyle bu problemi yaşayanlar var. Aynı problem rahim veya idrar torbası hastalıklarından, geçirilmiş ameliyatlardan, menopoz sonrasında gelişen değişikliklerden de kaynaklanabiliyor. Bu sorunu yaşayan kadınların ortak bir özellikleri var. Çoğu problemini gizliyor. Bir süre sonra ruhsal açıdan zorlanmaya başlıyor, depresyona giriyor. Depresyon tedavisi gören hastaların çoğunda temel sorun idrar kaçırma olabiliyor. Oysa bu problem çoğu kez çözümü mümkün ve kolay sağlık sorunlarından kaynaklanıyor. Ortalama her beş kadından birinin derdi olduğu belirtilen bu problemi yaşayan kadınların problemlerini gizlemeleri yerine çözüm aramaları gerekiyor.
Paylaş