‘Siz’siz dünya çekilir mi be?

Yani; bir şehirde kadınların konser vermesinin ayıp karşılandığını...
Bunun şampiyon olan bir futbol takımına yakışmadığını...
Kadın şarkıcı ile eğlenmenin ‘sınırları aşmak’ olduğunu hayal etsenize...
Bunu şöyle de büyütebiliriz; kadınların konser vermediği...
Şarkı bile söyleyemedikleri...
Müzik listelerinde ‘kadın şarkıcı dinliyorsunuz aman ha!’ uyarısının çıktığını...
Onların o güzel seslerinden mahrum kaldığımızı...
Bu kabus senaryosunu zihninizde canlandırsanıza...
Dünya ne kötü, ne çekilmez bir yer olurdu değil mi?
O yüzden sayın başkan...
Çıkın ve “Hesabım hack’lendi”, “Danışmanım yazdı”, “Bir anlık boşluğuma geldi” falan deyin.
Çünkü yıl olmuş bilmem kaç siz halen... Neyse...

‘Rap’ algısı

Muazzez Ersoy “rap bir müzik değildir” açıklamasını yapınca, onun gibi usta bir isim neden böyle bir açıklama yapar diye düşündüm.
Aslında bir jenerasyon ‘rap’i kabul etmiyor ve reddediyor. Ben anlıyorum onları.
Muazzez Ersoy gibi bir ustaya müzik konusunda ders verecek değilim ama rap bal gibi de müzik türüdür.
◊ Müzik olduğu için eşittir sanattır...
◊ Sanat olduğu için eşittir yaşam tarzıdır...
◊ Yaşam tarzı olduğu için eşittir kültürdür...
◊ Hip-hop kültürünün müziğidir rap.
◊ Ne derlerse desinler, zamanın ruhu rap müziğini kucakladı. Buna karşı gelmek olmaz. Muazzez Ersoy gibi ustaların canını sıkan; her önüne gelenin rap yapması bence.
Bir bakıyorsunuz;
Sesini asla dinleyemeyeceğiniz...
Yazdığı sözler ilkokul kompozisyonlarında bile sınıfta kalacak...
Müzik bilgisi Ajdar’dan hallice olan tipler rap yapıyor.
O yüzden saldırıya uğruyor rap müziği.
Onlar da zamanla temizlenecektir. İyiler geç de olsa yerini ve hakkını buluyor Muazzez Hanım.
Siz içinizi ferah tutun.
Birkaç sene içinde “Rap cidden dinlenmesi gereken bir müzik türüymüş” diyebilirsiniz.

Sezonsal meraklarım

◊ Bodrum’da;
Ruins Beach & Tapas Restaurant açılıyor... Arkasında kadın zekası olan bu mekanı çok merak ediyorum. Hatta “sezon sonunda bir tık öne geçecekler” fikri de kafamdan çıkmıyor.
Momo Beach’in Çeşme’de yakaladığı enerji yeni adresinde tutacak mı mesela, onu da çok fazla düşünüyorum.
Bodrum Loft’a konumlanacak olan ünlü restoran, Nobu masalarını doldurabilecek mi? Nasıl bir kitleyi misafir edecek? Soru işaretleriyle boğuşuyorum...
◊ Alaçatı’da;
İlk fırsatta gitmelik bir yer açılıyor. Suma Beach bu sene Çeşme’ye taşınmış. Suma, Beatgate ve Kloster birleşip ‘Kolester x Suma Beach’ adını aldı. Mekanın beyni, Fatih Yurtyeri ve Cengiz Atasoy.
Alavya Otel’in içindeki Amavi Restoran bölgeye farklı bir hava kattı. Mekanın ortaklarından Mert Mert (soyadı da Mert evet) tecrübesini Amavi’ye aşılamış. Sezon sonunda Alaçatı severlerin damaklarında bırakacakları tadı şimdiden merak ediyorum.
Nişantaşı Cabbar geçen sene çıktığı Alaçatı macerasına devam ediyor. Serkan Koca Alaçatı Port’ta bulunan mekanın kapasitesini artırdı. Günbatımı eşliğinde yemek, hemen sonrasında DJ ile eğlence için yine kalabalıklar akacak mı Cabbar’a?
OM Paparazzi Çeşme’nin baştan sona yenilenen mekanları arasında. İç mekan tasarımıyla, dekorlarıyla “dünya standartlarında hizmet vermeye geldik” diyorlar.
Onların da DJ performansları ve partileri sezon başlamadan merak uyandırmayı başardı.

Sezonu Devrim Erbil eserleriyle başlattılar

Alaçatı’daki The Stay Warehouse sanat ile yaşayan bir otel. Sahne sanatları, plastik sanatlar, resimler, heykeller... Otel her ay muhakkak bir sanat eserine kapılarını açıyor.
Yaz sezonunu ise büyük ressam Devrim Erbil ile açtılar. Ressamın dev yağlı boya eserleri, halıları ve heykelleri “Primavera” adıyla sergileniyor.
Sergi tanıtımına pandemi nedeniyle 2 yıldır Bodrum’dan dışarı çıkmayan Devrim Erbil de katılınca onu dinleme fırsatım oldu.
“Elim çorba içerken titriyor ama resim yaparken gram titremiyor” diye başladı sözlerine.
Halı tutkusunu anlattı. Yaptığı resimleri halıya dokuyan usta ressam neredeyse tüm birikimini halılara yatırdığından bahsetti.
Devrim Erbil eserleri 15 Haziran’a kadar Stay Alaçatı’da...