Paylaş
Kaan Sekban, YouTube’daki programında Altın Kelebek’i dolamış diline yine. Yine diyorum, çünkü hep yapıyor.
Altın Kelebek’te ‘en iyi çift’ ödülünü alan Rojbin Erden ve Bertan Asllani ile ilgili “Asla hak etmiyorlardı” demeye getiriyor lafı.
Sonra da “Ben bu halk oylamasına inanmıyorum” diyor. “Beni kimse inandıramaz. Yüzde 30 jüri ne demek, ayrıca bunu nasıl hesaplıyorsunuz” diye de ekliyor.
Sekban, seni inandırmak için zerre uğraşmayız biz, o ayrı, fakat “yüzde 30 jüri”nin nasıl hesaplandığını sana söyleyeyim.
Teknoloji var ya günümüzde hani... Hani bir program ile mevcut oylar sisteme giriliyor ya... İşte sonra jüride kaç kişi el kaldırdı, kaç kişi oy verdi diye o sistem yüzde 30’u otomatik hesaplıyor.
Ahhh Sekban ahhh...
Bulamadın değil mi diline dolayacak başka bir konu? İçin içini yiyor hatta... Kıskançlıktan da tırnaklarını kemiriyorsun değil mi?
Neyse yapacak bir şey yok. Az daha çalış, belki alırsın yahu sen de.
Neden olmasın?
Utandım
Altın Kelebek telaşından yazamadım. Mahsun Kırmızıgül annesini kaybetti. Cenazeden gelen görüntüler de bana neredeyse insanlığımı kaybettiriyordu.
Ben oturduğum yerden utandım.
Bir kendini bilmez cenazeye gitmiş ve selfie çekme derdine düşmüş.
Kırmızıgül acısından ayakta zor duruyor, bu beyefendi almış eline telefonu, kadraja Mahsun ile kendisini almaya çalışıyor.
Hatta utanmadan söylüyor, “Fotoğraf çektirebilir miyiz” diyor.
Pes artık!
Ne yapsın adam?
Derdini unutup seninle fotoğraf mı çektirsin?
Sarılmasını falan da ister misin?
Bir garip ruh hali
Türk Hava Yolları’nın business class’ından bir video izledik hepimiz geçtiğimiz gün.
Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Abdulkadir Özcan alkolü fazla kaçırıp uçakta olay çıkarmış.
Başka bir yolcuya “Milyar dolarlık adamım ben, Türkiye’yi satın alırım. Gel buraya. Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diyor.
Ahhhh...
İçmeyeceksin yaramıyorsa.
Düşünsenize tanımadığı birine böyle hoyratça davranan biri kim bilir yakın çevresine neler yaşatıyordur...
Bir de anlamadığım bu business class’ta oturana bir haller oluyor.
Değişiyor o kabine girince.
Alt tarafı birkaç saatliğine aldın o koltuğu, çıkınca normal hayata karışıyorsun, bu neyin havası? Şu business’ı paraya göre değil de karaktere göre satsalar keşke.
Gerçi Türk Hava Yolları gerekeni yaptı, kara listeye aldı o yolcuyu.
Böyle durumlarda çok hızlı davranıyor THY, gerçekten bravo onlara...
Kanmayın
İlginç bir manipülasyon dönüyor ortalıkta.
Aylar önce Suriye’ye giden YouTuber’lara “Esad’ın maymunları” manşetleri atılıyor.
O kadar da değil!
O çocukları da ezdirmemek, insanların önüne yem olarak atmamak lazım.
Ben takip ettiğim için biliyorum, onlar aylar önce gittiler Suriye’ye.
Evet, gittikleri yerler Esad kontrolündeki yerlerdi ama ne işkencelerin yapıldığı hapishaneden haberleri vardı ne de başka mevzulardan.
Gidip içerik ürettiler sadece. O yüzden aman! Sanki yeni gitmişler ya da devrik lider Esad tarafından davet edilmişler gibi kampanyalara inanmayın.
Yazık o emek sarf eden çocuklara çünkü.
Uçtu fiyatlar
Yılbaşı geliyor...
Yakında menü fiyatlarını görmüşsünüzdür.
Mesela bazı lüks restoranlarda menüler kişi başı 6-7 bin liradan başlıyormuş.
E içecek falan eklenince 10 bin lirayı geçecektir o ücret.
Artık fiyat algımızı yitirdiğimiz için ne pahalı ne ucuz tam da farkına varamıyoruz. Ama ucuz bir yılbaşı yemeği yiyemeyeceğimiz kesin.
O yüzden ev en güzeli gelmiştir bana hep.
Kuracaksın sofranı, çağıracaksın arkadaşlarını, baş başa eğleneceksin.
En güzelidir bu.
İlla çıkılacaksa da çok ince elenip sık dokunması lazım gidilecek mekânların. Yoksa yemek mi dayak mı yediğinizi asla anlamazsınız. Yazık o emek sarf eden çocuklara çünkü.
Paylaş