Övündüğün şeye bak

Dünya starı adaylarımızdan biri bence.
Hatta sosyal medya hesabının sıkı takipçisiyim, attığı anlamsız mesajlarla çok eğleniyorum.
Ama bazen olmadık işler yapıyor Aleyna.
Ünlü model Kylie Jenner’ın geçtiğimiz günlerde giydiği bir kıyafeti gören Aleyna Tilki, aynı kıyafeti daha önce kendisinin giydiğini belirten bir paylaşım yaptı.
Aleyna o paylaşımında; “önce ben giymiştim Kylie” yazdı.
Ben fotoğrafa baktım. Hatta öyle çok baktım ki, yazımı her zamankinden daha geç göndermek zorunda kaldım.
Bir ara, elim çenemde, önümde bilgisayar açık bir şekilde dalmışken, editörlerin “yazın nerede kaldı” mesajıyla kendime geldim.
Yahu Aleyna, Kylie Jenner’ın elbisesindeki cesur kesimleri fark ettin mi?
Kylie’nin kıyafeti şeftali renginde mini bir elbise, seninki ise hafif pembeye çalan diz altı bir elbise...
Bir kere göğüs kısımları hiç aynı değil.
Bu kıyafet sana olmamış ki Aleyna, durmamış üzerinde.
Ya da her şeyi geçtim, hadi aynı kıyafet olsun, neden övünürsün ki bununla?

Bakın siz şu uyanıklara

Son günlerde arkadaşlarımdan telefonuma mesajlar geliyor.
Kimi, ‘Orkun bu ne’ diye soruyor, kimi ‘vay iyi reklam’ diyor...
“Ne diyorsunuz yahu” deyince öğrendim ki;
Geçen sene yaptığım televizyon haberini bir uyanık almış, satışını yaptığı yasa dışı bir radar tespit cihazının sosyal medyadaki reklam filminde kullanmış.
Üstelik ben o haberde, radar tespit cihazları yasa dışı şekilde satılıyor, aman ha bu cihazları kullanmayın, büyük cezası var diye bir mesaj vermişken, bu uyanık beni radar tespit cihazının tanıtımını yapıyormuşum gibi gösteriyor.
En son bir arkadaşım; “Abi radar işine mi girdin hayırlı olsun” deyince...
Sosyal medyadan firmaya mesaj attım.
Kibarca, “izinsiz kullandığınız bu görüntüleri kaldırmanızı istiyorum” dedim.
2 dakika sonra beni tüm mecralardan engellediler...
Yüzsüzlüğün utanmazlığın bu kadarı olur.
Ayıptır!
Avukatı arayıp gerekli işlemleri yapması için konuştum, kazandığım tazminat parasıyla da hayvan barınaklarına bağış yapacağımı buradan ilan ediyorum...
Not:
Radar tespit cihazı gibi ürünleri satanlara siz siz olun kanmayın...
Yok öyle bir şey... ‘Hayır olur mu var’ deyip kullanmayı düşünüyorsanız, bu cihazları tespit eden başka cihazların, polisin elinde olduğunu ve yakalanıp büyük cezalar yiyeceğinizi bir köşeye not edin...

Doğruluğunu kontrol edin

Bazen sosyal medya hesaplarında, bazen internet sitelerinde kimi zaman arkadaş sohbetlerinde, doğru olmayan haberlere maruz kalıyoruz.
O haberi anlatan kişi, öyle inanıyor ki anlattığına... Siz istediğiniz kadar ‘yok böyle bir şey, uydurma” deyin...
“Olur mu ya var ben biliyorum gördüm, okudum” gibi şeyler söylüyorlar... Bu tarz bilgi kirliliklerini engellemek için internette ‘doğrulama siteleri” var artık.
Teyit.org ya da doğrulukpayi.com gibi.
Bu sitelerin çalışanları, ortaya atılan iddiaları araştırıyor, kaynağını buluyor ve haberin doğru olup olmadığını size söylüyor. Arama motorundan bir haberin aramasını yaparsanız karşınıza ilk bu siteler çıkıyor ve haber doğrudur veya yanlıştır diye sizi uyarıyor.

Bu akşam büyük bir sürpriz var

Evden çalışma, internet üzerinden yapılan toplantılar, dijital fuarlar, festivaller.
Bu zorunlu değişimden çok etkilendi iş dünyası.
Şirketler artık sunumlarını da toplantılarını da internet üzerinden rahatça yapabiliyor.
İşte son örneği:
Hepimiz eylül, ekim geldi mi yeni telefonları konuşmaya başlardık.
Fiyat ne olacak?
Kaç kamerası var?
Şarjı kaç gün dayanıyor? gibi sorular sohbetlerimizin ilk konusu olurdu. Bu sene biraz farklı oldu her şey.
Önceliklerimiz çok değişti.
Dünyaca ünlü teknoloji markaları da strateji değiştirdi ve artık sunumlarını online yapmaya başladı.
Geçtiğimiz haftalarda yeni iPad’i tanıttıkları bir toplantıya katıldım bilgisayar üzerinden.
Az sayıda kişi, Amerika’daki ürün uzmanlarının yeni cihazı tanıtmalarını izledik. Müthişti.
Ve bu akşam, yeni bir etkinlik var. Firma, duyuruyu “merhaba, hız” diye yaptı.
Ben size biraz ipucu vereyim, bu akşam yeni modelleri tanıtılacak.
5G teknolojisi, kameralarda daha fazla zoom ve daha hızlı bir işlemci yeni telefonlara damga vuracak özellikler arasında. Akşam bu sunumu internet üzerinden izleme olanağınız var.
Bir göz atın derim.


Maraton sanal destek gerçek

Bir Dilek Tut Derneği 42. İstanbul Maratonu’nda sanal olarak koşarak çocukların hayallerine ulaşmasına destek olacak.
7-8 Kasım tarihlerinde koşulacak sanal maratona kayıt ücreti 15 lira. Maratona kayıt olanlar sevdikleri parkuru seçip sanal olarak o parkurda yarışabilecek. Yani hem siz keyifli vakit geçireceksiniz hem de desteğinizle bir çocuk imkansız gördüğü bir hayaline kavuşacak.