Paylaş
Hepsi kardeşimiz, eşimiz, dostumuz, komşumuz, akrabamız diyoruz.
Peki bazılarımız, yani özgürlüklerden yana olan bizler...
◊ Neden kızıyoruz Mabel Matiz’e, Melek Mosso’ya, Melike Şahin’e?
◊ Ödül törenlerinde yaptıkları konuşmalar neden ‘gereksiz’ olarak yorumlanıyor?
◊ Neden bazılarımız tarafı olduğu mevzudan bile soğuyor?
◊ Mesela Sezen Aksu çıksa ve benzer konuşmaları yapsa aynı tepkiyi alır mı? Kendi açımdan yorumlayayım...
Sezen Aksu gibi isimler söylese bu sözleri, kendi özel cümlelerini seçseler, inanın aynı tepkileri almazlar.
Toplum ciddiye alacağı isimlerden duymak ister bazı sözleri, kanaat önderlerinden işitmek ister nasihatleri...
Bu isimler henüz kanaat önderi değil maalesef.
Her biri işinde çok başarılı, o ayrı.
Nefis şarkılar dinletiyorlar bize.
İyi ki de varlar...
Ama lütfen artık bir son verin böyle açıklamalara...
Unutmayın ki bazı kadınlara hiçbir şey olmaz!
Aldatmayla ilgili bir açıklama yapmış Feyza Civelek isimli oyuncu. Demiş ki “İş kadında bitiyor. Erkeğin aldatmaması için kadın, erkeğine her şekilde yetebilmeli. Ben de erkeğime yetecek bir kadın olduğumu düşünüyorum.”
Bilemem Feyza Hanım erkeğine yetebilecek biri midir...
Hatta “erkeğine yetmek” nedir, bunu da anlamıyorum.
Ama görüşünün tam karşısında duruyorum.
Biz erkekler ‘ilahız’ da kadınlar bize tapmak için, bize yaranmak için şekilden şekle mi girecekler?
Neden bizi ellerinde tutmak için ekstra çaba sarf edecekler?
Sanki bizleri kaybederlerse hayatları bitecekmiş gibi bir düşünceye niye girecekler?
Kusura bakmayın ama hadi oradan!
Bu işler karşılıklıdır.
Giden erkek gider...
Unutmayın ki bazı kadınlara hiçbir şey olmaz.
İlk Bodrum tespitleri
Hafta sonu Bodrum’daydım.
Uzun bir bodrum dosyası hazırladım.
Nereden ne kadar hesap ödeyerek çıkarsınız?
Meşhur lahmacun fiyatlarında durum ne?
Kahvaltı ucuz mu, pahalı mı? Plajlara giriş kaç lira...
Ama ondan önce şunu söyleyeyim; Bodrum’da bir panik havası var.
Sezon nasıl geçecek paniği.
Çünkü haziran sonu gelmiş, hâlâ istenen müşteri Bodrum’a gelmemiş.
O yüzden konuştuğum çoğu işletmeci sezonun çok parlak geçmeyeceğini düşünüyor.
İş yapan yerler olacak tabii ama bunların sayısı çok olmayacak.
Ben müşteri olarak gidip keyif alacağım yerleri önemserim.
Fakat işin o kısmında da sıkıntı var.
Çünkü kaliteli eleman bulma sorunu Bodrum’a da sıçramış.
Garsonlar garip, müdürler heyecansız, valeler somurtkan.
Bazı yerlerde verdiğiniz çay siparişi bile 10 dakikada geliyor.
Kola diyorsunuz, yüzünüze garip garip bakıyorlar.
Bakalım sezon sonunu nasıl getirecek bu kafadaki yerler.
Bu resmen aşağılama
Daha önce ‘Şırdancı Mehmet’ denilen kişiyle yazdığım bir yazı yüzünden davalık olmuştuk. Oysa ben dükkânına gelenlere kadın erkek çoluk çocuk demeden ‘umarsızca’ şırdan yedirmesine takmıştım.
Çirkin gelmişti o görüntüler.
Neyse, tekrar hortlamış kendisi.
Bir Türk Hava Yolları uçağına binmiş, business sınıfına oturmuş ve video çekmiş.
Konu şu: Güya THY’nin yemeklerini beğenmiyor ve cebinden poşete sardığı şırdanları çıkarıp önündeki tepsiye koyup yiyor.
E kardeşim sonra da ‘sen kimsin’ deyince bize kızıyorlar.
E ama kimsin yahu?
Bu arkadaşımız Türkiye’nin en değerli markasını, dünyada adımızı duyuran havayolu şirketimizi kendince aşağılamaya çalışmış.
“Yemekleri uyduruk, benim şırdanım daha lezzetli” demiş.
Ah be...
Kendi rezil olmuş hiç farkında değil.
Şimdi bunlara en büyük ceza, bir daha uçağa alınmaması olur.
Karayoluyla gezsin her yeri de aklı başına gelsin.
Yolda yürürken yesin şırdanını...
Ben varım
Çeşme Marina’daki bir kafenin verdiği bu ilan konuşuluyor.
Çeşme Marina’nın ziyaretçi sıkıntısı olduğunu biliyordum da bu kadarını sanmazdım.
Ama kardeşim parası biraz az değil mi...
Peki içeceğin yanında yiyecek ne olacak.
Marina’da lahmacun, hamburger kaç para.
O 200 lira bunlara yetecek mi...
Paylaş