Kerem’i eleştirenler samimiyetsiz

Halen de tepkiler devam ediyor.
Ama tepki gösterenlerden ‘bazıları’ sırf ‘alkış’ almak için verdi o tepkileri.
Araya kongreleri, kalabalık toplantıları sokup;
‘Eyyy Kerem, sen bunlara bir şey deme ama kafeye gidenlere laf et. Yok öyle bir dünya’ dediler.
Hakarete hakaretle karşılık verdiler...
Bu tepkiyi gösterenlerin, günümüzün kurallarına sıkı sıkıya uyan kişiler olduğunu sanmayın.
Kerem Bürsin’e ‘saldıranlar’ o kadar samimiyetsiz ki...
Ben bazılarının, evlerinde sık sık arkadaş grubunu toplayıp sazlı sözlü eğlence yaptıklarını, hatta yine o bazılarının hakkı olmadığı halde ‘çakarlı, sirenli’ arabalarla yasak falan dinlemeyip sağda solda gezdiklerini biliyorum.
Müdavimi oldukları mekanlarda gece yarılarına kadar oturup, yiyip içmeye devam ettiklerini de...
‘Ben kural tanımam ama başkaları bu kurallara uymak zorunda’ diyen tipler bunlar.
O yüzden eleştirileri de hiç ciddiye alınmıyor.
O yüzden çok komik oluyorlar birilerine ‘parmak sallamaya’ kalkınca.
Kerem’i eleştirin ama önce kendi kapınızın önünü temizleyin.
Ayrıca başıma bir şey gelmeyecekse tekrar söylüyorum, ‘hakaret’ kısmı dışında Kerem sonuna kadar haklı.
◊ Gitmeyin bir yere.
◊ Otursanıza evinizde.
◊ Çağırma arkadaşlarını.
◊ O çok iyi ‘saz’ çalan arkadaşını arayıp, bana gel diye rica etme.
◊ Bir kahvaltıdan, kahveden bir şey olmaz diye düşünüp gitme kafeye.

‘Ti’ye böyle alınır

Hakarete hakaret ile cevap verenler bir yana, Behzat Uygur gibi gülümseten bir şekilde Kerem’i ‘ti’ye alanlar bir yana.
Kerem Bürsin’i akıl dolu bir video ile ‘eleştirdi’ Behzat Uygur.
Maskesi takılıyken kahve içmeye çalıştı. Baktı olmuyor hesap isteyip kalktı...
Mizah böyle olur.
Eleştiri böyle keyif verir.
Örnek alalım lütfen...

Süleyman Çakır dönüyor mu?

Bu iş her sene daha çılgınca bir hal alıyor.
Her sene biraz daha unutulacağına, özlem her sene artıyor.
Kurtlar Vadisi dizisinde Oktay Kaynarca’nın canlandırdığı Süleyman Çakır karakterinin dizide ölmesinin üstünden tam 17 sene geçmiş.
Dizinin sıkı fanları da sosyal medyada organize olup, Süleyman Çakır’ı Twitter’da en çok konuşulan başlıklar arasına sokmuşlar. ‘Rahmetle anmışlar’ Süleyman Çakır’ı...


Tabii Oktay Kaynarca da, sabah uyanır uyanmaz olan biteni öğrendi ve bir video çekip hayranlarına teşekkür etti.
“Acaba bu kadar özlenen bir adam, Süleyman Çakır bir yerden çıkıp gelse ve bu hasret bitse mi” diye sordu.
Kafa karıştırdı.
Kesinlikle Oktay Kaynarca’nın kafasında Süleyman Çakır’lı bir film projesi var.
Önceden yoksa bile ‘artık’ var.
O yüzden yakın zamanda
Süleyman Çakır’ın gençliğinin konu alındığı bir proje duyarsanız hiç şaşırmayın.

Ayrılmak başka, boşanmak başka

Manken Elif Ece Uzun son dönemin ‘şanssız’ isimlerinden.
Kendisi de bir açıklama yaptı ve “son 2 yılımı unutmak istiyorum” dedi.
Haklı.
Önce çocuğunu düşürdü, sonra da babasını kaybetti başarılı isim.
Son olarak da eşiyle yaşadığı sorunlara dayanamadı ve araya 6-7 aylık bir ayrılık süreci girdi.
İşte geçen o aylardan sonra, eşine geri dönmüş Elif Ece.
Yani ‘barışmışlar.’
Tamam bir boşanma davası açıldı. Tamam ortada müthiş şiddetli bir geçimsizlik vardı.
Evet ortada aylarca görüşmeyen iki insan da vardı...
Ama ‘boşanma’ yoktu.
Belli ki Uzun’un, “İmam nikahımızı tazeledik” sözleri kafaları karıştırmış.
Dün bizim ‘Kelebek’ dışında hangi gazeteye baksam ‘yeniden evlendiler’ yazıyordu.
Sevgili meslektaşlar, boşanmak çok başka bir şeydir ayrılıp tekrar barışmak çok başka.

‘MESAM’ paraları otellere saçıyor

Müzisyenler zor durumda diyoruz. Meslek birlikleri sahip çıksın diyoruz.
Ama sadece diyoruz.
Bu hafta içi ‘MESAM’ yani ‘Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ üyelerine bir mesaj gönderdi. O mesajda ‘9 Nisan Cuma saat 10.00’da önemli bir toplantı ve kahvaltı programı gerçekleştireceğiz’ yazıyordu.
Bazı müzisyenler de telefon açarak, bu neyin toplantısı diye sormuşlar.
Aldıkları cevap ‘anlaşıldı, siz karşı taraftansınız’ olmuş.
Siz ne garip insanlarsınız.
Daha hepinizin ‘aynı gemide’ olduğunu anlayamamışsınız.
Siz şu dönemde o otel konaklamasına, otelin toplantı odasına, bilmem kaç kişilik kahvaltıya vereceğiniz parayı üyelerinize dağıtsanıza.
Ya da yok yok.
Siz de en iyisi bırakın gidin.
Çünkü siz de sınıfta kaldınız.