Paylaş
Cumhuriyetimizin 100. yılını yarın kutlayacağız. Ne mutlu bize ki 100 yıllık Cumhuriyetin çocuklarıyız hepimiz.
Ne mutlu bize ki Mutafa Kemal Atatürk gibi hep bizimle yaşayan bir öndere sahibiz.
Bu duygularla 100’ncü yıl için bazı sanatçılarımız marş besteledi.
Dün hepsini dinleme fırsatı buldum. Tarkan, Kenan Doğulu, Soner Arıca, Norm Ender, Kıraç, Ege...
Daha ismini unuttuklarım varsa özür dilerim.
Ve bir şey için daha özür dilerim ki, hiçbir marş beni ayağa kaldırmadı.
Bir şey eksik.
Belki birkaç şey eksik.
E haliyle olmamış.
Günümüzün popüler sanatçıları bunu bir görev olarak görmüşler belli. Yapmam lazım, aksi bana yakışmaz diyerek yola çıkmışlar.
Hepsi iyi niyetli, sözüm yok.
Ama işte yapmış olmak için yapınca bir şekilde olmuyor demek ki.
Bir marş insanı hareketlendirmeli, gözleri yaşartmalı, duygulara, kalbin orta yerine dokunmalı.
100’ncü yıl marşlarında bunlar eksikti.
Hiçbiri ‘çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan” diye başlayan 10’uncu yıl marşımız gibi olamayacak.
Bu vesileyle 10. Yıl marşının söz yazarları Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’ı, bestecisi Cemal Reşit Rey’i de büyük saygı ve özlemle anıyorum...
Dilan Polat olayı neyi değiştirir?
Öyle görülüyor ki kısa süre sonra tamamen bitecek Dilan Polat ‘efsanesi’...
Kötü günler bekliyor onları.
Çok kısa sürede değişebiliyor bazen her şey.
Öyle oldu Polat olayında.
Baksanıza daha 1 ay öncesine kadar ortalıkta onlara özenen bir sürü genç görüyordum ben.
Hepsinin amacı, onlar gibi zengin olmak, onlarınki gibi güzellik salonu açmak, tıpkı onlar gibi paralar kazanmak falandı.
Öyle saf ki o gençler, güzellik salonu açmayı altın madeni açmak sandılar.
Ama bunu da onlara Polat ailesinin lüks yaşamı düşündürttü.
Bazen kötü olaylar iyi şeylere vesile olur. Umarım bu yaşananlar da aynısına yol açar. Artık o 20’li yaşlardaki kızların hayalleri, birilerine güzellik salonu açtırmak değil de okuyup çalışıp kendi emekleriyle bir şeyler başarmak olur.
Kim o kansız?
Kanal D’de ki “Neler Oluyor Hayatta” programının sunucusu Nur Tuğba Namlı, YouTube’da yeni bir programa başladı.
Adı ‘Nur Tuğba ile Laf Aramızda’.
Hep söylüyorum, işi bilenler yapsın bu YouTube işini.
Nur onlardan biri.
İlk programdan da belli işin akıbeti, çok konuşulacak işler gelecek.İlk program konuğu Acun Ilıcalı oldu.
Bir sürü başlık çıktı programdan ama benim dikkatimi çekenlerden biri Acun’un ‘Survivor’a keşke almasaydım dediğiniz biri var mı” sorusuna “birkaç kansız çıktı” cevabı oldu.
Hatta “çocuğu biz ünlü yaptık, o döndü bizi sırtımızdan vurdu” diyor Acun Ilıcalı.
Ben tahmin ediyorum hatta biliyorum kim olduğunu da yazmayacağım şimdi.
Nur Tuğba daha birçok soru sormuş, biraz da dertleşmiş Acun Ilıcalı ile. Hayırlı uğurlu olsun yeni programı o halde.
Hiçbir anne için hiçbir zaman geç değildir
Uzun zaman sonra bir dizinin hikâyesinden çok etkilendim. O dizi Kanal D’de kasımın ilk haftasında başlayacak olan “Bir Derdim Var” dizisi.
Başrollerinde Birce Akalay ve Mert Fırat, dizinin odağındaysa, gençlerimiz ve onların yaşadığı, tüm toplumu etkileyen olaylar var.
Fragmanda bir anne şunu soruyor?
“Geç mi kaldım?”
Cevap ise şu:
“Hiçbir anne için hiçbir zaman geç değildir.”
Bu cümle çok şey anlatıyor, anlatacak da belli.
Hani diyorduk ya futbol sadece futbol değildir diye.
Artık günümüzde de diziler sadece dizi değil.
Ne demek istediğimi “Bir Derdim Var”ın ilk bölümünü seyredince çok daha iyi anlayacaksınız.
Paylaş