Paylaş
Hep ümit etmek ama asla vuslata erememektir.
Masalarda beylik laflar edip akşamında boyun eğmektir.
“Bükemediğin bileği öpeceksin”i en iyi öğrenenlerdir.
Kaybetmek nedir iyi bilenlerdir.
Asla tartışılmaması, söz dalaşına girilmemesi, “Haklısın” deyip geçiştirilmesi gereken tiplerdir.
Falcıya, astroloğa, medyuma en çok başvuran onlardır.
Bir de çok özgüvenlidirler...
Fenerbahçeliler her sezon başında şampiyon olacağını iddia ederken, CHP’liler her seçim döneminde iktidar olacaklarını iddia eder.
Birisi doğuştan Fenerli olduğuna inanır, diğeri babadan CHP’li...
Not: Çok iyi bir Fenerbahçeliyim.
Babadan, hatta dededen. O yüzden çok objektif tespitlerimdir bunlar.
Deneyim oteli deneyim ‘yaka’sı
Bir algı var...
Bana göre değişmesi gereken bir algı.
Ama deneyimleyerek, tadına vararak değişecek bir algı.
Diyorlar ki, eğlence İstanbul’un Avrupa yakasında olur, Anadolu yakasında olmaz.
Kim demiş?
Bal gibi oluyor işte.
Dikkate değer bir yer var bana göre.
O da Kalamış’taki Wyndham Grand Otel ve oteldeki eğlence akşamları.
Otelin Ouzo Roof adındaki restoranında Nükhet Duru, İskender Paydaş, Özgün gibi ünlü isimler sahne alıyor.
Orada yemekler yendikten sonra misafirler otelin alt katındaki ‘Westport’ isimli mekâna geçiyor.
Eğlence orada da devam ediyor.
Ouzo’da sahne alan isimler de zaman zaman ‘after’ eğlencesine katılıyorlar ama alt katta sahneye çıkanlar başkaları...
Orada da İstanbul’da gece eğlenenlerin bildiği Sude Çelikkol, Ezgi Gergin gibi genç isimler var.
Çok farklı müşteri kitlesine de sahipler.
Mesela eğlenirken bir anda tanıdık simalara, oyunculara denk gelebiliyorsunuz. Müdavimler çünkü.
Hatta sahneye çıkıp şarkı söylediklerini de görüyorsunuz.
Tüm bu eğlencenin mimarı Moe Event’in sahibi Caner Uncuoğlu...
Caner eğlenmeyi bildiği için eğlendirme işini de iyi beceriyor. Hem otelin hem de onun vizyonuyla Anadolu yakası çok farklı bir eğlenceye ev sahipliği yapıyor artık.
Krizi fırsata çevir
Neslihan Atagül ile Kadir Doğulu ‘müşkül dinleme’ olayından sonra krizi fırsata çevirmiş...
İddiaya göre çiftin reklam ücreti 4 milyondan 10 milyon liraya çıkmış.
İşin garibi, markalar teklif yağmuruna tutmuş çifti.
Yahu hangi markalar bunlar?
Bir ihanet iddiasından kim prim yapmak ister?
Bunu kim kullanır?
Kadir ile Neslihan’a lafım yok. Bravo onlara.
Dolduracaklar tabii ceplerini, kimseyi ilgilendirmez. Bu devirde para mühim mevzu.
Fakat onlara reklam teklifi götüren firmaları iyice bir incelemek, kalitelerini gözden geçirmek şart.
Demek ki adın nasıl anılırsa anılsın hiç sorun değil... Bir şekilde cebini dolduruyorsun...
Yazın güzel mekânları
◊ Çat Çat Ocakbaşı:
Nişantaşı’ndaki Çat Çat Ocakbaşı, yaz havasının yavaş yavaş gelmesiyle mahalle sakinlerinin uğrak yeri olmuş. Herkes orada. Böyle yerlerde lezzet de son derece önemli olduğu için o işi de iyi beceriyorlar. Tam yaz aylarında cadde köşesinde oturup sosyalleşme mekânı Çat Çat...
◊ Park Fora:
Yaz kış giderim Kuruçeşme’deki Park Fora’ya. Restoranda yaz aylarının heyecanı da hep bir başka olur. Çünkü havalar ısınmaya başlayınca onlar da nefis teraslarını açarlar. Açıldı Park Fora’nın terası. Boğaz manzarası eşliğinde, sağınızda solunuzda kaliteli müşterilerle huzurlu akşamlar geçirmek için en ideal yerlerden biri bana göre.
◊ Arşipel Balıkçısı:
Rumeli Hisarı, İstanbul’un en özel lokasyonlarının başında geliyor. Boğaz’ın dar noktalarından olduğu için geçen gemileri izlemesi bile ayrı keyif. Tam o noktada konumlandı Arşipel Balıkçısı. Net olarak bir yaz mekânı orası. Eğer uğrarsanız mutlaka balık köftesini deneyin. Sevmeyen insana bile sevdiriyorlar çünkü.
Samimiyet sorguluyorum!
Arzum Onan’dan boşanan Mehmet Aslantuğ bir paylaşım yapmış. “ Aşk, arkanızı kollarken el ele tutuşmak kolaydır. Aşka tutulmadan atıp tutmak da... Onu kaybettiğiniz zaman da el vermeyi deneyin. O ezici duyguda bile el ele olmayı” gibi sözler söylemiş özetle...
Sonra da silmiş.
Aşkı kaybettiğinde el ele verebilirsin...
Omuz omuza da durursun.
Bilirsin ki arkanda, yanında ‘o’ var...
Fakat adliyeye yani boşanmaya el ele gitmek bana hâlâ çok mantıklı gelmiyor, şov geliyor.
Gelelim bu güzel ve anlamlı sözlerin silinmesine...
Neden mesela?
Niye silersin?
Gel de inan şimdi sözlerin, hareketlerin samimiyetine?
Amaaan bilmiyorum...
Neyse ne...
Paylaş