Günümüzde fenomenlik = Kolay para

Ama olan bitenden o kadar habersizler ki, emniyet çıkışında kendilerine sorulan sorulara,
◊ Bir şey yok ki öylesine geldik...
◊ Belge istediler gösterdik...
◊ Yasa dışı bir şey yok, aynen devam...
Gibi açıklamalar yaptılar.
Oysa işin aslı hiç öyle değil.
Yıllardır vergi ödemeden büyük paralar kazandı bu isimler...
“Araba veriyoruz” dediler, “Ev veriyoruz” dediler vermediler
İçerik üretmek yerine, ticaret yaptılar...
“Hiç mi verdikleri hediye yok, tüm çekilişler mi yalan” derseniz, tabii ki değil.
◊ Telefon
◊ Kulaklık
◊ Televizyon
◊ Tablet
Bunun gibi ‘ufak’ hediyeler yem olarak sürüldü ortaya.
Talep artınca ve güven oluşunca hiçbir zaman verilmeyen o büyük hediyelere geçildi. İşte o andan sonra bu fenomenlere para akmaya başladı.
Benim ifade sonrası hallerinden anladığım kadarıyla bu arkadaşlar yaptıklarından vazgeçmeyecek.
Çekilişe, haksız kazanca, takipçilerini dolandırmaya devam edecekler.
Kanmayın.
Çünkü bir ‘fenomen’ tarafından dolandırılmak, onlar tarafından hakkınızın yenmesi fazlasıyla can sıkıcı olur.

O ses ahbap

Biliyorum ki, Acun Ilıcalı “O Ses Türkiye” jürisini oluşturmak için yoğun mesai harcıyor.
Eminim ki, fikir alışverişi tüm hızıyla devam ediyor, isimler üzerinde karar verilmeye çalışılıyor.
Tahminim o ki, en az iki jüri üyesi değişecek. Murat Boz dışında kimsenin koltukta yeri garanti değil.
O yüzden jüri koltuğu için Haluk Levent ile görüşüldüğü iddiası ortaya atıldı hafta içi ve çok ses getirdi. Doğru mudur değil midir bilemem.
Ama o koltuğa...
◊ İnsanların güvendiği...
◊ Sözüne, fikrine saygı duyduğu...
◊ Mesleğini icra edişini alkışladığı...
◊ Toplumda karşılığı olan birilerinin oturması şart.
Haluk Levent olur mu?
Olur...
Aslında çok da güzel olur.
Haluk Levent geçtiğimiz günlerde ‘Ahbap’ başkanlığını bırakacağını açıklamıştı.
Görevdeki son senesinde jüri koltuğuna oturursa, dernek adına da giderayak büyük katkı sağlamış olur.

Test yoksa konser de yok

“Aşı da olmam PCR testi de yaptırmam” diyen Yıldız Tilbe, yarından sonra konserlere çıkamayacak.
Gelecek hafta Kıbrıs’ta konser vermesi gereken Yıldız Tilbe’yle ilgili ilk iptal haberi geldi.
Otel yetkilileri Yıldız Tilbe’ye çok ısrar ettiler, “Aşı olmuyorsanız test yaptıralım. Yoksa sahneye çıkamazsınız” dediler ama dinletemediler.
Bülent Ersoy geçen gün benzer bir problemle karşılaşmış, sahte PCR testi yaptıran orkestra ekibi Kıbrıs’a girişte sorun yaşamıştı.
Günümüzde bazı uyanıklar Photoshop ile hazırladıkları sahte testlerin geçerli olacağını sanıyor ama testin kodu ya da dijital ortamda test sonucunun gösterilmesi istenirse yakayı hemen ele veriyorlar.
Dijital sonuç isteyen yerlere sahte testle falan girilmesi imkansız.
Yıldız Tilbe bu inadından vazgeçmezse konser falan veremeyecek artık.
Ama yazık değil mi?
Günah değil mi?
Bir buçuk yıl boyunca “sahne, sahne” diye isyan etmediniz mi?
Hadi kendinizi düşünmüyorsunuz...
◊ Orkestranızı...
◊ Menajerinizi
◊ Ulaştırmanızı sağlayan arkadaşlarınızı...
◊ Konserlerden para kazanacak ihtiyacı olan insanları düşünün.

“Sosyal evlilik teklifi” rekoru Özge’nin

Özge Ulusoy, sosyal medyadan günde 50 evlenme teklifi aldığını açıkladı. İnanırım!
Hatta az bile 50. Bence ortalamasını söylemiştir Ulusoy.
O ciddiye almıyor, gülüp geçiyor bu tekliflere ama inanın o 50 teklifin yarısından fazlası ciddi ciddi ediliyor.
Yani ‘evet’ dese Özge, yüzüğü kapıp yanına koşacak bir sürü adam var.
Bu işten hiçbir şey anlamadım, aklım hiç almayacak bu işleri.
◊ Tanımıyorsun ama ünlü diye aşık oluyorsun...
◊ Yan yana hiç gelmemişsin ama “çok güzel fotoğraflar paylaşıyor” diye bağlanıyorsun...
◊ Sohbet etmemişsin ama “ömür geçer yahu” diyerek evlenme teklifi ediyorsun...
Aman Özge...
◊ Bir cinnet anında, birine bile evet diyeyim deme..
◊ Bir gün canın sıkılırsa, “neden ben” diye sormaya kalkma...
◊ Utanmış surat emoji’sine sakın basma...