Bunun adı radikal değişimdir

Çok kişiyi ikiye bölecek bir yazıdır;
◊ Bu kadar da değişim normal mi?
◊ Değişirsem Zeynep gibi mi değişmeliyim?
Sorularını tartışmaya açacak bir yazıdır. Pazartesi akşamı ‘Ayaklı Gazete Ödül Töreni’ yapıldı.
Gecenin sunucularından biri oyuncu Zeynep Koçak’tı. ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ programından tanırsınız onu.
Tanırsınız dediğime bakmayın, tanıdığımız halinden eser yok. Gerçekten yok. Mesela kilo almış Zeynep. Çok da yakışmış ama kilo dışındaki değişim tam anlamıyla estetik mucizesi.
◊ Kaşlar değişmiş.
◊ Gözler deseniz farklı bakıyor.
◊ Yanaklar mı, eskisinden eser yok.
◊ Dudaklar zaten yapılmış.
◊ Çene, boyun falan komple bakımdan geçmiş.
İşte bu noktada bizler ikiye ayrılacağız. Bir kısmımız, “bu kadar değişim normal mi?” diye soracak. Yerinde bir soru. İfade değişiyor çünkü, yaşanmışlıklar uçup gidiyor, size eskiden bakan kişiyle şimdi bakan kişi başka biri artık.“Ama değişeceksem Zeynep gibi değişirim” diyenler de çok olacak.
Onlar da haklı. Ortalıkta öyle estetik faciaları görüyoruz ki... Keşke yapmasaydın diyoruz. Ama Zeynep’in değişiminde ‘keşke’lik hiçbir şey yok. İyi olmuş.
Benim tarafıma gelince, taraf belli.
Ben; ‘insan kendiyle bu kadar da oynar mı’cı değilim. Ben ‘değişeceksem Zeynep gibi değişirim’ciyim.

Göze baka baka yalan söylüyor Kibariye

Kibariye’nin ödemediği saç kaynağının parası, Almanya’da bir şarküteride alışveriş yapıp organizatöre ödettiği para falan... Unutulup gitmişti... Ta ki düne kadar. Neden açarsın tekrar konuyu neden?
“Kimseye borç yapmadım, paramızı ödedik” açıklamasını yaptı Kibariye. Ama ertesi gün iddiaların odağı olan kuaför ortaya çıktı ve “paramı ödemediler, üstelik tehdit ediyorlar beni” dedi.
Birileri Kibariye’yi yanlış yönlendiriyor ve bu yönlendirmeyi yaparken Kibariye’nin markasına zarar veriyor.
Eğer parası ödenmiş olsa, adam neden çıkıp “ödenmedi” diye bas bas bağırsın.
Ödememişsiniz işte parasını.
Ortada sponsorluk falan da yokmuş. Müşteri-esnaf ilişkisi varmış ortada. Yani günün sonunda ödenmesi gereken bir para varmış.
Öyle ekranlara çıkıp; “beni yıllardır tanırsınız, ben hak yemem, ben şuyum, buyum” demek artık inandırıcı gelmiyor.
Ortada bir şey daha var... O da ‘ayıp’...

Baydı, baydı

Selin Ciğerci ve eşinin biten ilişkilerini, bu sırada Selin’in mekan mekan gezmesini, flörtlerini, ilgiyle takip eden bir kesim var. Demek ki nasıl sıkıcı bir evlilikten çıktıysa, her hafta muhakkak bir yerde alıyor soluğu Ciğerci.
Ama gözden kaçan bir nokta var... O da Ciğerci ve basketçi sevgilisi.
Geçen akşam fotoğrafları çıktı ikilinin. İddiaya göre o kişi basketbolcu Metecan Birsen... Yavaş yavaş ilişkilerini gün yüzüne çıkarıyor Selin. Hafızamızı lütfen tazeleyelim. Bu Metecan değil miydi daha geçen ay, “Hakkımda çıkan haberler yalan”, “Konuşanlara dava açacağım”, “Umarım herkes cezasını alır”, “Dilerim öyle bir ceza çıkar ki herkes utanır” diyen...
Şimdilik sadece ‘yanağını’ gösteriyor sevgilisinin Selin Ciğerci. Eğer olur da yüzünün tamamını gösterirse ve bu kişinin Metecan Birsel olduğu netleşirse (ki net olduğunu söyleyenler var) o zaman ne yapacak basketbolcu arkadaşımız?
Daha genç yaşında şöyle bir karnesi oluşacak;
◊ İnandırıcılık: 0
◊ Güvenilirlik: 0
◊ Sadakat: 0
◊ Doğruculuk: 0