Biriniz şaşırtsın lütfen!

Her şeye karışıyordu, her mevzuda bir paylaşım yaparak eleştiri oklarını üzerine çekiyordu...
Her şeyin muhalifi olması bir tarafa, ezilenlerin yanında olan bir imaj çiziyordu.
Şimdi şiddet iddiasıyla geldi gündeme.
Kadınlara şiddet gösterenleri anlama şansım yok benim. Söz konusu kişi Fırat Tanış...
Kız arkadaşı piyanist İklim Tamkan uzaklaştırma kararı aldırmış Tanış için. “Ayrıldıktan sonra beni ve ailemi ağır psikolojik şiddetin içine çekti.
Tehditleri, ısrarlı takipleri bitmiyor” diye de bir açıklama yaptı. E ama dışarıya karşı kendinizi böyle tatlı gösterin, değerlere saygılıymış gibi kendi reklamınızı yapın, sonra hayatınızdaki kadına her türlü şiddeti uygulayın...
Ne güzel dünya be!
“Kadının beyanı esastır” kalıbını kabul etmiyorum ama bir kadının yok yere böyle açıklamalar yapacağına da inanmıyorum. Yani çıkıp da “O kadının psikolojisi bozuk, yalan söylüyor, beni kıskanıyor” falan demesin kimse.
Bazıları maalesef böyle...
Yeni bir ilişkisi olsa bile gideni bırakmaz, gelene saygı duymaz...
Takıntılıdır geçmişe...
Azıcık alkış, biraz şöhret, para derken kendilerini kaybederler.
Fırat Tanış bu yolda istikrarı bir şekilde ilerliyor.

Tamam, sahne şov alanıdır fakat...

Oraya çıktın mı işler
değişir.
Evet, sahne şov alanıdır.
Orası 2 saat boyunca senindir. Dansını et, kostümlerini giy... Kime ne?
Ama kızmayın bana.
Erkekler de etek giymesin yahu sahnede.
Bartu Küçükçağlayan sahnesinde etek giymiş.
Çok konuşuldu...
◊ Ben mecbur muyum
senin çirkin bacaklarını görmeye?
◊ Ben mecbur muyum kıllı kıllı seni seyretmeye?
◊ Ne kadar güzel sesin olursa olsun, sesin yerine
başka bir yerlerine odaklanmaya mecbur
muyum ben?
Değilim!
Bunun yurtdışında kabul gören çokça örneği de yok, anlamıyorum ki kime, neye, neden özeniyorlar...

Taş Kağıt Makas!

Bir baba...
En yakın arkadaşının kızını öldürmekle suçlanıyor.
Ama o baba Alzheimer hastalığıyla mücadele diyor. Ve ‘zorla’ cinayeti kabul ediyor.
Çünkü hiçbir şey hatırlamıyor.
Bir oğul...
Babasının suçsuz olduğunu biliyor. Mücadele ediyor. Ama karşısındaki düzen yüzünden eli kolu bağlanıyor.
Bir avukat...
Ki o avukata yıllar sonra ekranlara dönen Ozan Güven hayat veriyor. 
Dünyanın en umursamaz, en zıpır, adliyeye bisikletle giden ve kaybedeceği hiçbir davayı almayan bir avukat.
Tüm bu karakterler Kanal D’nin yeni dizisi “Taş Kağıt Makas”ta ekrana geldi.
Büyük iş olmuş. Çok alkış! Alkış! Alkış!

Şaşırdım!

Bir süredir mail’ler alıyordum.  
Sonra birkaç kişiden yüz yüze şikâyetler dinledim. Ve CİMER’e yapılan şikâyet dilekçelerini okudum.  
İddialar ilginç.  
İddiaların hedefinde Corendon Havayolları var.
Dilan Polat’lardan tutun da Seçil Erzan’lara...
Öyle olaylar yaşadık ki son zamanlarda. İster istemez ilgimi çekti.
İddiaların arasında kiralanan otellerin piyasa fiyatının üzerinde satılması, sahte yolcu biletleri kesilmesi, yurtdışından getirilen turist sayısının yüksek gösterilip devlet teşvikleri alınması vesaire var.
Ve tabii ki ödenen vergiyle ilgili problemler.
Corendon
Havayolları ile
ilgili bu iddialar
doğruysa altından daha çok mevzu çıkacaktır eminim.
Ama zaten son zamanlarda yaşananlar yüzünden bu işin doğruluğunun çok sıkı araştırılacağını da biliyorum.
Buraya yazıp tarihe not düşeyim.
Yarın öbür gün bir şey çıkarsa “Ben demiştim” demekten hiç de keyif almayacağım, o ayrı...

İşte böyle törenler lazım

Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kaliteli ödül töreni var maalesef ülkemizde. Onlardan biri de Ayaklı Gazete Ödül Töreni.
Bu YIL Muun Diamond ana sponsorluğunda 10’uncusu gerçekleşti.
Katılımcılardan tutun da dağıtılan ödüllere kadar hepsi yerli yerindeydi.
Ödül törenini gazeteci arkadaşlarım Ufuk Özcan ve Yüksel Yavuz düzenliyor, yani piyasanın önemli iki ismi.
O nedenle oyuncular da, şarkıcılar da, medya dünyasının önemli simaları da yalnız bırakmadı onları.
Dileğim o ki Muun Diamond Ayaklı
Gazete Ödül Töreni gibi kaliteli işler yapılmaya devam etsin.