İşte o maç

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı aklanana kadar iade etti. Kayseri’de oynanan maç hani.

İşte, o maç için şike ya da şike girişimi “yapılmış..”(!!)

Atılan kirli manşetler akıllarda.

İyi de nasıl oluyor bu iş..

Madem bu maç için şike yapılmış,

peki ama o zaman, ben ve benim gibi milyonlarca Beşiktaşlı

neden; 90 dakika maç, 30 dakika uzatma, etti mi sana 120.

8 dakika da penaltılar, 128 dakika yani, “YUSUF YUSUF” dedik?

Madem maçın sonucu belliydi de neden hop oturup hop kalktık.. Haa..!?

Kendime saplaklar atıyorum.. “Şap şap” diye sesler yankılanıyor limanda..

“Niye, biri penaltı yaptırdı, diğeri penaltıyı gole çevirdi..!!?”

Dünyanın en tuhaf şikesi yani..

 

Alın işte size, şaibe sokulmaya çalışılan o maçın o an yazılmış ANLARI..

11 Mayıs 2011

 

Kayseri'de birinin kalbi durdu..

Kömür ve demirin yurdu Batı Karadeniz'in ünlü bir lafı vardır:

“Demir tava geldi kömür bitti; akıl başa geldi ömür bitti...”
İşte Beşiktaş'ın içine düştüğü durumun özeti budur..!!

 

Bu maçın heyecanına kalbim dayanacak gibi..

Çünkü bugün, kalbimin içine baktılar.

Ben de seyrettim hastane odasındaki sedyede,

Doktor Hanım baktı baktı, bir şey söylemedi..

Ben orada, akşamki maçın heyecanını gördüm..!!

“Tak tak” atıyordu..

Ben de içimden, “Sonun böyle mi olacaktı Orhan..!!” diye geçirdim.

“Yayan yürümeyle menzil alınmaz..!!” diyor Anadolu'nun bağrından çıkan o güzel türkü..

Bu yüzden Beşiktaş'ın çok koşması gerekiyor.. Koştular da..!!

Guti'nin 3. dakikada attığı faul atışı kalecinin ellerinde eriyor.

Quaresma'nın 5. dakikada  trivela değil de trivelamsı vuruşu kalecide kalınca kalbimin sesini duyar gibi oluyorum..

Hop derken, Belediye'nin kafa aşırtması  ile “Taşikardi” oluyordum..!!

11. dakikada, Q7'nin topun peşinden attığı deparı ve topu kazanması futbolun güzelliğidir..

15. dakikada Rüştü'nün çıkarttığı pozisyon sonrasında “Rüştü’m benim” diyorum!

20'li dakikalarda kalbim “Küt küt”, gözüm “Tık tık” atıyor..

Bunaldım be..!!

Bugün koluma tansiyonumu ölçecek ve kolumda 24 saat kalacak bir şey bağlayacaklardı.

Adını bilmiyorum..

Doktor Hanım'a ben, bu yüzden dedim ki

“Akşam Beşiktaş'ın maçı var, tansiyonum tavan yapar. Adrenalin akşamı.”

“Tamam” dediler..

O sırada görevli kızlardan biri “Beşiktaşlıysan normaldir” diye kendi kendine mırıldandı.

Anladım ki o da Beşiktaşlı..

Bu arada GOL geldi GOL..

Quaresma, müthiş göğüs kontrolü ile önüne aldığı topu 33. dakikada filelere gönderdi. 1-0..

 

Yanımda, mahallemizin gardiyanı var.

Tüm mahalle beraber maçı izliyoruz..

Gardiyan yanımda oturuyor.. Koyu değil, KATI Fenerbahçeli..!!

Bu hafta Belediyeli olmuş. Onları tutuyor.. Renk değiştirmiş bu gece..

Kızdırıp duruyor beni..!! Bir tek o olsa.. Her yanımı Fenerliler sarmış..

Ve, içeriye bir Beşiktaşlı daha giriyor.. Nezir..!! Alkış kopuyor elbet..

“Artık yalnız değilsin” diyorlar..

Anlaşılan bu gece Galatasaraylılar dahil, rengarenk olma sırası, bu arkadaşlarda..!!

(Bu arada, 41. dakikada Belediyenin pozisyonu bal gibi ince ofsayttı.. )

Ancak Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynamıyor.

Belediye penaltıdan durumu 1-1 yapıyor..

Ve her topu öldüren Bobo'nun yerine Almeida girdi..

Girdi de ne oldu..?

Durum 1-2 oldu.. Belediye öne geçti..

 

Veeee GOOLLL..

Sivok attı Sivok..!!

 

90 dakika 2-2 bitti.. Heyecandan ben de size bir şeyler yazamadım..

30 dakika daha hayatımıza girdi.

“Bulmacayı buldum ama sığdıramıyorum..!!” diyordu yarışmacı..

Benim durum da aynı..

“O Kupa gelecek bu akşam Beşiktaş'a..”

Diye düşünüyorum.. Pozitif  düşünce çerçevesinde elbette..

 

Yanımdaki Fenerbahçeli arkadaşım beni kızdırıyor ve “Yusufcuk canlısını” hatırlatıyor.

Ve ben yüreğimin en ince yerinden,

Yatılı okul okuyanlar bilir:

“Kahrolsun kuru fasulyenin pilav üzerindeki faşist baskısı..” derdik.!!

İnsanın kuru” yerken pilav yememesi, insan beyni ve damak lezzeti için FAŞİST bir baskıdır..!! Zavallı pilav..  Üstüne de ‘kuru'nun suyunun dökülmesini bekler..

Sonra da kaşıklanmayı..!!

 

Artık 112 dakika; ben, ben değilim..!!

Ve 120 dakika da bitti.

 

Bu anlarda, çevremde olup bitenlere bakıyorum da içimden “Tanrım ne kadar Beşiktaş karşıtı varmış” diye düşünüyorum..

Artık sıra penaltılarda.. 

Belediye kaçırdı. Almaida attı..!

Buna kalp mi dayanır arkadaş..

 

“Kahrolsun kuru fasulyenin pilav üzerindeki faşist baskısı..!!” diye düşünüyorum.

Penaltı atışları yapılırken bu “Faşist baskıyı” protesto etmek gelmiyor içinden ama..

Aklıma hastanede bana eşlik eden o Beşiktaşlı hostes kız çocuğu geliyor..

Kupa 6-5 Beşiktaş'ta..!!

“Bu kupa sana ve seni gibilere armağan olsun” diyorum..!!

Ve eve giderken; İnönü'ye az kalmışken yani, gördüğüm o güzel kadın geliyor aklıma..

Kıvırcık saçlı sarışın O güzel kadın..!!

Ve ben, bu durumda yani, yüreğimin en güzel yerinden bir güzel kahkaha atıyorum..

Ne güzel..

Neyse OC kaçar..!!

En kalbi Muhabbetlerimle..

Ben Can; Orhan Can..

Yazarın Tüm Yazıları