Paylaş
Dilma Rousseff, Brezilya'nın şu andaki sosyalist devlet başkanı. Bulgar asıllı orta sınıf bir ailenin çocuğu olan Dilma, gençliğinde askeri diktatörlüğüne karşı şehir gerillası saflarında çarpışmış eski bir gerilla. Bu nedenle, iki yıl hapiste yatmış ve işkence görmüş. Brezilya'daki devlet başkanlığı seçiminin en büyük adaylarından birisi. Dört yıldır bu görevi yürütüyor.
Devlet Başkanlığı seçiminde 11 aday yarışıyor. Ancak bunların içinden iki aday öne çıkıyor. Zaten ilk turda adaylardan birisi yüzde 50'lik oy oranına ulaşamazsa; ikinci turda, ilk turda en yüksek oyu alan iki aday yarışacak. Kamuoyu anketlerine göre, hiçbir adayın ilk turda bu oranı yakalayamayacağı tahmin ediliyor.
Bu yazıyı okuduğunuzda, bir ihtimal, ilk tur seçim sonuçları ortaya çıkmış olabilir. Brezilya, dünyanın, önemli ve ağırlık kazanmakta olan ülkelerinden birisi. 143 milyon seçmen oy kullanacak. Bu ülkenin başına kimin geçeceği, tüm insanlığı ilgilendiriyor.
SİLVA DİLMA'YA KARŞI
Beklenen o ki, ikinci turda Dilma Rousseff'in rakibi, büyük bir ihtimalle Marina Silva olacak. Silva, Dilma'dan farklı olarak yoksul bir yerli Amazon ailesinin 11 çocuğundan birisi. Okuma yazma bilmediği için yaşamını sürdürmek için evlere temizliğe de giden Silva, sonradan kendisini yetiştirip, etkili bir siyasetçi ve çevre mücadelesinin öncü isimlerinden birisi haline geldi.
Brezilya'nın efsanevi sosyalist devlet başkanı Lula döneminde Çevre Bakanlığı yapan Silva, dini kimliğine önem vermesiyle de dikkat çekiyor.
YENİLİK VE DEĞİŞİM
Silva, Dilma'yla mücadele ederken, "yenilik" ve "değişim" sloganlarını öne çıkarıyor. Dilma, Lula'dan devraldığı, toplumun alt kesimlerini koruma ve onların desteğini alma çizgisini südürmesine ragmen; son dönemde, siyasi reform isteğiyle sokaklara dökülen gençlerin tepkisine neden oluyor.
Silva, çevrecilerin ve gençlerin desteğini alıyor. Sosyalist Dilma'nın tersine, “ABD ile uzlaşma siyaseti” izleyeceğini ifade ediyor.
Marina Silva'nın adının öne çıkması, bir açıdan da, tesadüflerin ürünü. Sosyalist Parti'nin adayı Eduardo Campos, Ağustos ayı içinde, bir uçak kazasında, yaşamını yitirdi. Silva, Campos'un yerine aday olarak önerildi ve o da bunu kabul etti. Aslında, bu olay öncesinde, arkasında ciddi bir toplumsal destek bulunmuyordu.
Gazeteler ve televizyonlar; bu iki iddialı kadın adayın yarışını haberleştirirken, "Gerilla ile hizmetçinin savaşı" başlığını kullanmayı tercih ediyorlar. Bu başlıklar, ilgi de çekiyor. Tabii, beş yıldır Brezilya'yı yöneten Dilma Rousseff'in, artık gerillayla bir ilgisinin olduğu söylenemez.
Aynı şekilde, yoksul bir aileden gelip, olağanüstü bir çabayla okuyup, kendisini geliştiren ve artık Brezilya'nın etkili isimlerinden birisi hale gelen Marina Silva'nın da hizmetçilik günleri çok geride kaldı.
İlginç olan bu iki kadının geçmişi. Ancak önemli olan, ikisinden birisinin Brezilya'yı önümüzdeki dönem yöneteceği gerçeği.
Brezilya gibi; yüzmilyonlarca insanın yaşadığı, kültürüyle, borsasıyla, doğal kaynaklarıyla, turizmiyle, futboluyla dünyayı etkileyen bir ülkede; yönetime seçilme ihtimali olan iki adayın da kadın olması, dünya adına önemli.
Silva, "yenilik" diyor. Belli ki, dini değerleri önemseyen bir yerde duruyor. Dilma ise, alt sınıfları korumaya devam edeceğini, sosyalist çizgisini sürdüreceğini söylüyor.
Benzer yanlarımızın çok belirgin olduğu bir ülke Brezilya. Bizim gibi askeri darbelerden çok acı çekti. Amerikancı darbelerin hışmına uğradı. Yıllarca, militaristlerin baskısını yaşadı.Şimdi, çok partili, çok renkli seçimleri ve siyasi atmosferiyle, dünyanın, etkinliği artan ülkelerinden birisi.
HANGİSİNE OY VERİRDİM?
“Ben olsam bu iki kadından hangisine oy verirdim?” diye düşündüm. Bir seçim yapamadım. Ancak, 11 adayın içinde öne çıkan iki adayın da kadın olmasına sevindim.
Brezilya'daki bütün askeri darbelerin, eziyetin, işkencenin liderleri erkeklerdi. Toplumsal acıdan, en büyük payın kadınlara düştüğü de, bir gerçek. Yıllarca sokaklarda kaybolan çocuklarını arayan Latin Amerika'nın anneleri, dünyaya bir anlamda “örnek” oldular.
Sivil dönemin adaylarının ve yönetici profilinin kadınlardan oluşması; erkek diktatörlerin zulmüne inat, “yeni Brezilya”yı simgeliyor?
Silva'nın Dilma ile mücadelesini ilgiyle izleyeceğiz.
Paylaş