Yeni süper kahramanlar CEO’lar mı

Günlerdir Steve Jobs’la yatıp kalkıyoruz.

Yaptığı yenilikler, yarattığı nefis tasarımlar konuşuluyor, “vay be!” deniliyor.
Meşhur Stanford konuşması dönüp dolaşıp tekrar tekrar izleniyor.
Orada anlattığı üç hikaye kelimesi kelimesine ezberlenmiş durumda artık.
Dahası okullarda Steve Jobs anılıyor!
Şaşırtıcı misal: Doğa Koleji’nin Öğrenci Meclisleri önceki gün Jobs için anma töreni düzenlemiş Ataşehir Kampüsü’nde.
Anma sırasında yine o meşhur Stanford konuşmasından bölümler gösterilmiş.
Ayrıca Apple ürünlerinin getirdiği teknolojik yenilikler hakkında konuşmalar gerçekleştirilmiş.
CEO’lar artık günümüzün süper kahramanları olsa gerek.
Elbette Steve Jobs hayatında hiç kovulmamış, sıkıcı, gayet istikrarlı bir kariyeri olan, üniversite eğitimini yarım bırakmayıp üzerine bir de MBA katı çıkmış biri olsaydı bu kadar süper kahramanlaştırılmazdı.
Jobs’ın hikayesinde insanların ilgisini çeken şey düşüp yeniden ayağa kalkması. Risk almaktan çekinmemesi.
Bu yüzden herkes “onun gibi olabilirim” diyor ve idolleştiriyor.
İyi de bu Jobs’ın tam da istemediği şey diye tahmin etmekteyim.
Meşhur Sezen şarkısındaki gibi, “Herkes kendi kaderini yaşar yarim.”
Jobs’tan ilham alabilirsin, ama onun gibi olamazsın.
Olma da zaten. O yüzden süper kahraman CEO Jobs’ı anma günleri artık abartılmasa? Yeni bir kahraman CEO çıkacaktır elbet...

Acun gezegeni üzerine notlar

“O Ses Türkiye” başarılı bir iş olmuş. Başından sonuna kadar merakla seyrediyorsun.
Fransız Hadise’nin “aksepte etmesi”ni, Mustafa Sandal’ın “Bir şey döndürmedi beni” şeklindeki canlı yayın Türkçe’sini izlemelere doyamıyor, oturduğun yerden gevrek gevrek gülüyorsun.
Katılan genç sesler de gürül gürül ve dikkat çekici. Daha ne olsun?

Asena gerçekten “Yok Böyle Dans”tan İbrahim Tatlıses baskısı nedeniyle mi son dakikada şutlandı?
“Yok böyle bir şey” diye açıklama yaptı Acun medyası, ama akılları tırmalayan sonsuz bir soru işareti kaldı tabii...
Asena’ya üzüldüm. Bitmiyor hayatındaki bu manasız Tatlıses kasırgası. Her seferinde hırpalıyor Asena’yı.
Daha geçenlerde Saba Tümer’e katılmış, heyecanla bu programdan bahsediyordu oysa.
Neyse boşver Asena, üzülme.
Jobs’ı örnek al. Gün gelir hani, devran döner.

Ve Yetenek Sizsiniz.
Hayatımda bu kadar “mutsuz” bir yarışma görmedim.
Katılanlar yaptıkları şeyden mutsuz.
Biliyorlar ki yetenek filan değil yaptıkları, safi saçmalık:
Son bir umut, son bir dikkat çekme, son bir köşeyi hızla dönme arzusu hepsinde.
İzleyenler gördükleri şeye zaman zaman “vayy” çekseler de “mutsuz”. Baştan ayağa mutsuzluk kokan bir şey yani o program. Sergen de cabası...
Yazarın Tüm Yazıları