Üçüncü yıl partisi merak ediliyor

Daha dün gibi. Üyeli kulüp Soho House üç yıl önce İstanbul’a açıldığında yer yerinden oynamıştı.

Haberin Devamı


O dönem Soho House hakkında konuşulanlar şunlardı:
- Adları açıklanmayan ve kulübe üye olmak isteyenler hakkında karar hakkı bulunan kurucu üyeler kimlerden oluşuyor?
- Gerçekten içeride cep telefonuyla konuşmak ve fotoğraf çekmek yasak mı?
- Kulübün içinde ne çok yabancı var, şaşkın ve mutluyum. Nereden çıktı bu insanlar?
- Menüde lahmacun var, neden koymuşlar?
- Yok, üyeli kulüp bizde hayatta tutmaz...
- Eddie Redmayne ve Jamie Dornan’ın da geleceği özel davete nasıl gidebiliriz, bir fikrin var mı?

SONRA NE OLDU?

İlk yılın heyecanından sonra Soho House da 2016’da peş peşe yaşanan terör olaylarından doğal olarak etkilendi.
Öyle ki bir ara duraklama dönemine girdi, hatta bu yüzden “kapanıyor” söylentileri ayyuka çıktı.
Derken kulüp kendini yeniden toparladı; film gösterimlerinin üssü haline geldi, Allis ve bahçesinde sosyalleşmek de olmazsa olmazlardan biri.
Soho House’un yaratıcısı Nick Jones’un sürekli kulübe gelip yemek ya da parti organize etmesi de bu toparlamada etkili oldu.
Elbette biraz Türkleşti de Soho House.
Tamamen çalışma alanı olarak düzenlenen kulübün ilk katında artık telefonla konuşmak serbest mesela.
Ve şimdi önümüzdeki salı Soho House’cular üçüncü yıllarını büyük bir partiyle kutlamaya hazırlanıyor.
Bakalım partide neler yaşanacak, neler olacak? Meraktayız...

Haberin Devamı

‘Buzlanmadan’ evvel...

Şöyle iki-üç günde olanlardan bir tatlı özet:
İki genç metrobüste öpüştü diye olay çıkıyor.
Gençleri uyaran kişi “ahlak bekçisiyim” diyor...
İnternet ortamının ilk sansürsüz dizilerinden Fi, mecburen sansürlü haliyle ulusal kanalda yayınlanmaya hazırlanıyor...
Oktay Kaynarca ve set arkadaşlarının bir mekanda çekilmiş, rakı kadehlerinin özellikle gizlendiği söylenen Instagram karesi dile düşüyor...
Pek yakında kendi kendimizi otomatik olarak ‘buzlayacağız’ gibi.
Gidişat gönüllü olarak öyle.
Unutmadan, izleyen herkesi dumura uğratan ve tüm bu hadiselerin özüne bir güzel şaplak atıp insanın gözünü açan The Handmaid’s Tale’in ikinci sezonu ise 25 Nisan’da başlıyor.

Şehir Atlası

ANADOLU YAKASI’NIN YENİLERİ
İstanbul’da artık alışıldık bir durum. Önümüz arkamız sağımız solumuz AVM...
Çok eleştirilse de sonuç değişmiyor: Yaşam tarzının bir parçası oldu AVM’ler.
Anadolu Yakası’nın yeni AVM’lerinden biri de Maltepe’deki Hilltown.
Buraya uğramamın esas sebebi ise Hilltown içine açılan iki Avrupa Yakası restoranı:
Passage ve Michelle.
Passage’ın ilki Kanyon’daki Escale’in içinde, Michelle’in ilk şubesi ise Vadiİstanbul’a açılmıştı.
Hilltown içindeki Passage’ın dekorasyonu bambaşka olmuş ama.
Özellikle hasırın başrolde olduğu bar harika.
Singapur’da bir mekana gelmiş gibi oluyorsunuz.
İki mekandan iki makul fiyatlı öneri o zaman: Passage’ın enginarlı Asya bitkileri salatası ve Michelle’in milföy tatlısı...
CUMARTESİ GECESİ ATEŞİ
Cumartesi gecesi dışarı çıkanları ezikleyenlerden misiniz yoksa tam aksine cumartesi gecesi çıkmanın şahane olduğunu düşünenlerden mi?
Kararınızı verene kadar ben önerilerimi söyleyeyim, siz düşünedurun.
Bu gece Volkswagen Arena’da “Be Mine” ve “Goodbye” hitlerini ayrı ayrı pek sevdiğimiz Feder ve Ofenbach sahnede.
Zorlu Studio’da ise Büyük Ev Ablukada konseri var.
Cumartesinin en güzel yanı işte bu: Her yerde farklı bir kitle ve ayrı dünyalar oluyor. Aralarına karışmak da serbest.

Yazarın Tüm Yazıları