Paylaş
Şöyle demiş, en genç ve hop zıp starımız Aleyna Tilki: “Çok çalıştığım için tatil yapmaya fırsat bulamıyorum. Yapacak olsam da bu Türkiye olmaz zaten. Türkiye’de tatil mi yapılır? Yurtdışını tercih ederim.”
Eminim bu cümlesi yüzünden birçok insan Aleyna’ya kıl olacak.
“Ülkeni neden sevmiyorsun? O zaman git başka yerde yaşa” diyecek...
Aleyna Tilki içinden geldiği gibi, hesapsız konuşan biri. En azından dışarıdan görünen o. Onun yaşındaki birine de kendi ülkesinin değil yurtdışının cazip ve heyecan verici gelmesi gayet normal.
Ama eminim Aleyna bir süre sonra burada da -diğer birçok ünlü arkadaşı gibi- tatil yapmanın aslında keyifli olduğunu görecek.
Hayır, Türkiye’nin nefis denizi, doğası, şusu busundan dolayı değil. Tamamen arkadaşlıklardan bahsediyorum.
Tatil, iyi arkadaşlarla nefistir çünkü. Yurtdışında da öyle. Burada da.
O arkadaşları bulduğun zaman ha Akyaka’ya gitmişsin ha Tayland’a.
Yine güler eğlenirsin.
Kafanı, kendi kafandaki insanlarla dinlersin. Ya da uçuşa geçirirsin. O yüzden gitmeyin Aleyna’nın üzerine.
NOT: Aleyna, sonradan her ünlü gibi “Böyle bir şey demedim” açıklaması yaptı doğal olarak. Oysa dediğim gibi, bu şekilde düşünebilir de.
Ama malum, kimse gereksiz linçle uğraşmak istemiyor, fikrini geri çekiyor.
Alaçatı’daki “müzik bedeli” olayının perde arkası
Alaçatı’da bir meyhanede adisyona yansıtılan kişi başı 50 lira müzik bedeli olay oldu. Sordum soruşturdum, olay münferitmiş.
Böyle bir uygulama diğer mekanlarda elbette yok. Uygulamayı yapan Kemalpaşa tarafındaki bu meyhane, dört kişi gelen masanın saatlerce oturup (akşam 8’den gece 12’ye kadar) sadece bir rakı bir çay bir de meze yemesine sinirlenmiş ve böyle bir şey yapmış.
Aslında bir tür kuver bedeli almak istemiş, ama yanlış yapmış tabii.
Mekanda çalan müzik bedeli diye bir şey olmaz.
Madem müşterinin saatlerce masayı kilitlemesini istemiyorsun, fiks menü yap olay bitsin. Hıncını bu şekilde adisyona ekstra bedellere yansıtarak çıkarmak çok ayıp. Amma velakin Alaçatı’yı kalitesizleştiren de hem bu tip mekanlar hem de bu mekanlara gelip yiyip içmeden saatlerce sokağı dikizleyenler oldu işte!
SAATLİK REZERVASYON
Bir çözüm daha var.
Yurtdışında bazı restoranlar masaları iki ya da üç saatliğine rezerve eder. İki saat sonra aynı masaya başka bir grubu alır. 20’den 22’ye bir grup, 22’den 24’e başka bir grup gibi.
Ama bu sistem bizde bir türlü olmadı, olamadı.
Müşterilere bir türlü, “Diğer masa geldi, kalkar mısınız?” denilemediğinden...
CANLI MÜZİK BEDELİ NORMAL
Bu arada canlı müzik yapan mekanlarda “canlı müzik bedeli” hesaba yansıtılır.
Bu yıllardır yapılan bir şey. Gayet normal.
Onu da söylemiş olalım.
Yılda ortalama 6 bin lira telif
Öte yandan sevindirici bir gelişme de şu:
Sadece Alaçatı değil, DJ’lerin çaldığı Türkçe şarkılar için tüm mekanlar müzik meslek birliklerine düzenli telif ödüyormuş.
Hatta bunun denetimi için meslek birlikleri sık sık mekanlara gidip bakıyormuş.
Doğrusu işin bu kadar sıkı tutulduğunu bilmiyordum.
Alaçatı’daki Esnaf’ın sahibi Atilla Bingöl’le konuştum, “Meslek birliklerine yılda 5-6 bin lira telif ödüyorum.
Bu çok normal. Kuaför bile artık çaldığı müziğin telifini meslek birliğine ödüyor” diyordu mesela.
Paylaş