Paylaş
Olay şu: Murat Uncuoğlu ve U.F.U.K’in yaptığı müzikler üstüne house şakıyor Bora. Vaziyet gayet leziz yani...
Önceki gece bu performansın ikincisine gittim, herkes oradaydı: Teoman, Fatmagül’ün yengesi (yani Esra Dermancıoğlu), Mustafa Altıoklar, Sarp Apak, Cüneyt Akeroğlu, Deniz Marşan, Akasya Asıltürkmen, Kenan Doğulu...
Teoman yorgunluktan bitik vaziyetteydi.
Çünkü albümünün kayıtlarını yeni bitirmiş, üstüne bir de çıkış şarkısının klibini kendisi çekmiş.
Daha montaja girmesi gerekiyormuş. Ama artık hali kalmamış, biraz soluklanmak için dışarı çıkmış.
Biz konuşurken Teoman’ın yıllardır korumalığını yapan Hayrettin de iki adım ötemizdeydi, her zamanki gibi.
Malum, Teoman nereye giderse o da peşinden geliyor. Alkolü fazla abartırsa, “biraz da elma suyu iç abi” diye esprili bir şekilde ünlü şarkıcıyı uyarıyor.
Bu arada Bora Uzer performanslarındaki esas olay geçen haftaki ilk çarşambada yaşanmış.
Müdavimler söyledi; Mithat Can Özer’le Arzu Yanardağ’ı gayet samimi (artık bu da ne demekse) bir şekilde görmüşler/dikizlemişler gece boyu.
“Hımm, iyi” dedim ben de, ne diyeyim.
Gecenin/müziğin ritminde samimiyet ilerleyebilir, çok normal sonuçta.
Gündüzleri mesela, o samimiyete kolay erişemezsin.
Ama gece, müziğin de etkisiyle bir anda coşabilirsin.
Bir kez daha: Normal yani...
Son olarak meraklısına haber vereyim: Bora Uzer’li çarşamba geceleri Lux’ta nisan sonuna kadar devam ediyor. Dans etmek istiyorsanız kaçırmayınız derim.
Bu törende klişeler yok!
Bu akşam Lütfi Kırdar’da 30. İstanbul Film Festivali’nin açılış töreni var.
İKSV’den aradılar, “Bizim töreni mutlaka gelip görün; siyasetçiler sahneye çıkıp konuşmuyor, ayrıca kimse kimseye plaket vermiyor” diye.
“?ahane!” dedim, “Ama gelemem, maalesef Ankara’da olacağım cuma gecesi”.
İstanbul Film Festivali zaten yıllardır “cool”du.
Bu akşamki açılış törenini de aynı çizgiyi koruyarak, tipik protokol klişelerine düşmeden kotaracaklarına eminim.
Ankara gecelerinden fırsat bulursam, açılış törenini CNN Türk’ten izleyeceğim. Canlı yayınlanacakmış çünkü.
Siz de notlarınızı iletin, bakalım plaketsiz tören nasıl oluyormuş?
Bay Piatti’nin halleri
MasterChef yarışmasını ve yarışmanın en çok konuşulan jüri üyesi Batuhan Piatti’yi sonunda izledim.
Bay Piatti yarışmacıların heyecanlı ruh hallerine çomak sokmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Bağırıyor, çağırıyor, iki dakika çenesi durmuyor.
Sanki ona bu rol biçildiği için böyle vık vıklanıyor.
Gerçi bir röportajında “Ben mutfakta da böyleyim, hatta daha sertim” demiş, ama bu kadar abartmıyordur herhalde.
Yarışmacılara da hayret ediyorum, bir tanesi bile “Yeter be adam! Bağırıp durma, git başımdan” demiyor.
Kuzu kuzu dinliyorlar, eziliyorlar.
Piatti aşağılamakla karışık ayrımcılık da yapıyor üstelik. Ama bunları yarışmacıların yüzüne söylemiyor.
Diğer jüri üyeleriyle konuşurken kaçırıyor ağzından.
Mesela benim izlediğim bölümde kızlarıyla beraber İzmir’de bir lokanta açmış Uzay adlı gayet sakin bir yarışmacı vardı.
Onun için şöyle alaycı sözler sarf etti Piatti:
“Uzay’ın modern bir tabak yapacağından kuşkuluyum. Esnaf lokantası gibi filan yapar herhalde.”
Paylaş