Paylaş
Tıpkı Mecidiyeköy’deki Fairmont Quasar Oteli’nin önünde konuşlanmış eski likör fabrikasının galeri alanına dönüştürülmesi gibi, Cocoon da gayet ters köşe bir yerde:
Zeytinburnu’ndaki Büyükyalı konutlarının içine konuşlanmış Fişekhane adlı sanat merkezinin içinde.
Dahası Cocoon, Contemporary İstanbul Vakfı tarafından yaratılmış bir marka. Yani bilgi, birikim altyapısı bizzat vakfın deneyimli ekibinden.
“İyi de neden orada açılmış?” sorusunun yanıtını ise Fişekhane’nin içine girince anlıyorsun.
Bomontiada ya da Santral İstanbul binalarını anımsatıyor Fişekhane.
Şık bir şekilde restore edilmiş, yan yana bir eski binalar kompleksi. Meğer burası 19. yüzyılda savaş malzemesi üreten bir fişek fabrikasıymış.
Hatta modernleşme çabası içindeki Osmanlı ordusunun önemli yapılarındanmış.
Şimdi ise etrafında yükselen konut projesinin iddialı kültür sanat merkezine ev sahipliği yapıyor.
Sadece Cocoon’a ayrılmış bir alan yok Fişekhane’de.
İki tanesi ekim ayında faaliyete geçecek dört performans salonu var.
Tiyatro, bale, konser; salonlar her türlü performansa açık.
Tüm programın organizasyonunu ise PSM ekibinden buraya transfer olan Deren Erelçin üstlenmiş.
Nitekim Fişekhane, içeriği dolayısıyla bana yeni bir Zorlu PSM’nin ayak sesleri gibi geldi.
Tekrar Cocoon’a dönersek...
İlk sergileri aslında bir tür “ısınma turu”, fazla iddialı değil.
ArtOn Galeri’nin sanatçılarından oluşan bir karma sergi.
Güncel sanatı sıkı takip etmişlere çoğu eser bir yerden tanıdık gelecektir.
Fuarlar ya da daha önce yapılmış kişisel sergiler dolayısıyla...
Yine de: İşlerini pek sevdiğim Onur Mansız, Olcay Kuş ve Olgu Ülkenciler’in işlerinden bazılarını bir arada, nefis bir sergileme alanında görmek gayet hoştu. 21 Eylül’den sonra Cocoon’da başka bir sergi açılacakmış. Ona dair henüz sır vermediler.
Daha iddialı bir iş olacağı belli şimdiden.
Yeni nesil birkaç restoran daha olsa...
Cocoon’dan çıkar çıkmaz bir şeyler yemek isteyen için şu anda Fişekhane’de gidilebilecek tek bir restoran var:
Bursa’nın meşhur Zennup 1844 adlı restoranı.
İstanbul’daki tek şubesini buraya açmış Zennup.
Şef Ömür Akkor’un babaannesi Zennup Hanım ve onun yemeklerine ithaf ettiği bu “hikâyesi bol” restoranın, Fişekhane’nin yüz yıllık sedir ağaçlarının altında oluşu kendiliğinden ayrı bir atmosfer katmış mekana.
Pek yakında kendini “yeni nesil Diyarbakır mutfağı” diye tanımlayan Fırın-cî açılıyormuş Fişekhane’ye.
Ayrıca şef İsmet Saz’ın açacağı bir restoran da projeler arasındaymış.
Bana kalırsa, onca performans salonu ve iddialı galeri alanının olduğu bir sanat merkezine yeni nesil birkaç restoran daha kondurulsa hiç fena olmazmış.
Şehrin merak ettiği soru
Sosyal hayatla az çok içli dışlı olan herkesin en merak ettiği husus: Lucca ne zaman açılacak?
Önceki gün önünden geçtiğimde mekanın kapısı açıktı. Şöyle bir kafamı uzatıp baktım. İçerideki değişim dönüşüm inşaatı hâlâ devam ediyordu. Cem Mirap’tan aldığım bilgiye göre beklenen açılış 1 Eylül’de. 15 yıl önceki açılış tarihinde yani. Açılışla gelen yeniliklerden biri de sevilen Lucca tatlarını eve servis eden online bir catering siteminin hayat geçecek olması. Sistemin adı, L’Express.
Müştemilat, Must’ın içinde
Korona nedeniyle gece kulüplerine izin çıkmayınca Nişantaşı’ndaki Must, alt markası Müştemilat’ta gece yarısı gerçekleşen canlı müzik performanslarını restoranın içine taşıdı.
Böylece kendiliğinden yeni bir konsept yaratılmış oldu: Must&Müştemilat geceleri. Must’ın içi performans gecelerine göre yeniden düzenlenmiş.
Perşembe, cuma ve cumartesi yapılan canlı müzik performansları 22.00 gibi başlıyor.
Peki gece kulüpleri hiç açılamayacak mı derseniz, bu yıl sonuna kadar öyle bir şey olmayacak gibi.
Paylaş