Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri Sadettin Saran.
Politikaya atılacağının altını çizmesi, Atv ve Sabah’ı yabancı bir ortakla beraber alabileceklerini söyledikten hemen sonra bu kararından vazgeçtiğini açıklaması.
Ve tabii Hülya Avşar’la hayli "cool" bir çizgide ilerleyen ilişkisi dolayısıyla.
Bu kadar gündemde olunca "Saran’lı mevzular" sardı etrafı. İşte onlardan iki tanesi.
1. Hani bir süre önce internet sitelerine haberi düşmüştü: Çiğdem Kayalı’nın kendisinden 16 yaş küçük sevgilisi Uğur Güven’le Sadettin Saran’ın kuzen oldukları ve bu sebepten Avşar’la Kayalı’nın pek yakında elti olabilecekleri yorumları, filan.
Meğer böyle bir akrabalık yokmuş.
Bu akrabalık bağını ortaya atan bizzat Çiğdem Kayalı’nın kendisiymiş (nedeni/nasılı meçhul). Kayalı yakın çevresine sık sık bu şekilde konuştuğu için en sonunda Sadettin Saran şirketinde çalışan Uğur Güven’i uyarmış. Bu "hayali akrabalık" hikayesi için önlem almasını istemiş.
2. Yakın çevresi Sadettin Saran’ın politikaya atılacağı mevzusunu değil, esas şunu konuşuyor: Tıpkı Cem Boyner’in Yeni Demokrasi Hareketi’ne benzer yeni bir siyasi oluşumla politika arenasına çıkması muhtemel Saran’ın (umarız YDH gibi olmaz sonu tabii).
Kısacası, halihazırdaki partilerden birinde yer almayacak. Bizzat kendisi parti kurup lider olacak. Ama deniyor ki, partilerden gelen teklifleri de değerlendiriyor. Hatta, "yakın geleceğin spor bakanı" olmak istiyor.
Ve Şehro’dan albüm geliyor
Radyolarda sürekli çalan bir şarkı var şu sıralar.
Aslında şarkı tanıdık, Gülben Ergen’in son albümünde yer alan bir şarkı, adı "Belki". Ama ilk başta insanlar söyleyeni tanımıyor, yeni bir şarkıcı zannedip "kim bu ses" diyorlar.
İşte o ses, aynı zamanda şarkının da sahibi: Şehrazat.
"Gülben bu şarkıya klip çekmeyince kendi sesiyle olan kaydı radyolara verdi" söylentileri aslında boş, çünkü Şehrazat kafasına estiği gibi yaşayanlardan.
Sesini radyoda duymak istemiş canı, vermiş kaydı. Ama tabii nabız da yokluyor inceden. Çünkü karar vermiş artık. Yıllardır ünlü şarkıcılara verdiği o meşhur şarkıları bu kez kendisi söyleyecek. Yani albüm yapacak.
Epeydir yakın çevresi bunu dillendiriyordu zaten, demek ki artık kafasına yatmış, geliyor beklenen albüm. Sahibinin sesinden...
"EFSANEVİ" NOT: Şehrazat’ın dilden dile dolaşan ve artık efsane olmuş bir sürü anekdotu/hikayesi var. Bunlardan biri de taksili olan... Şehrazat taksi istemek için durağı aradığında şu üç kriteri mutlaka sıralar ve illa olsun istermiş:
1. Arabanın koltukları mutlaka deri olsun 2. Taksi şoförünün sakal tıraşlı olanı gelsin 3. Ve en önemlisi: Arabanın ön camındaki bölmede, kafası sallanıp duran oyuncak köpeklerden olmasın, malum "sinir var" Şehro’da...
Bayram gezmesi
Büyüklerin elinin öpüleceği, o bitip tükenmez ballı/şekerli bayram ziyaretlerinden bahsetmeyeceğim elbet. Bayram gezmesi dediğim basbayağı gece gezmesi (gece de öpecek birini bulursanız ne álá). Ramazanda kış uykusuna yatan kitle bu gece yavaştan uyanışa geçecek.
Çünkü şehirde hareket var. Şehir dediğim İstanbul. Diğer şehirlerde yaşayanlar gıcık olmasın.
Eminim oralarda da var bi hareket/bereket... Peki İstanbul’da ne var?
Bir kere Niş, Salomanje’den kopup gelen Ayşegül İlsever’in egemenliğine geçti.
Tüm müdavimler bu gece orada. Çünkü açılış var. Ayrıca Dans’ın ilk gecesi.
İndigo’da ise Serhat Bedük’ün canlı performansı var.
Söz verdi üstelik, bu gece sahneye bermudayla çıkmayacakmış, şık olacakmış.
Ha bir de Cahide Cabaret var tabii... Artık birinden biri: Bu şerbetli günün üzerine iyi gelebilir.