Konser öncesi reklam işkencesi

Bu yıl çok az Açıkhava konseri izleyebildim.

Haberin Devamı

Ama gittiğim iki konserde de aynı şey oldu: Konser başlayana dek kafam şişti!
Çünkü sinemalarda olduğu gibi artık Açıkhava’da konser başlamadan önce en az 20 dakika reklam var. Geçen yıl da vardı, ama daha süre sanki daha azdı. Bu yıl abartmışlar. Üstelik habire aynı reklamlar dönüyor, tam bir işkence!
Mesela Kalben’in güzelim şarkısı Saçlar bir reklamda kullanılmış. O reklam en az üç kere dönüyor.
Ve üzgünüm Kalben sırf bu nedenle epeydir Saçlar’ı dinleyemiyorum...
Bu uzun reklam kuşağı kimsenin hoşuna gitmiyor. Bir süre sonra seyirci alkışla tempo tutmaya başlıyor; şarkıcı sahneye çıksın ve bu gürültülü reklam kuşağı bitsin diye...
Ayrıca bu reklamlar markalara ne kadar yarıyor, o da belli değil.
Çünkü 15 dakikada üçüncü kez reklamını gördüğün markadan illa ki bıkarsın. Demem o ki, Açıkhava konserine reklam kuşağı bitimine doğru gitmek (tıpkı sinemada yaptığımız gibi) en iyisi en güzeli...

 

Haberin Devamı

Bayramda nereye gidilir? 

Bugünlerin popüler sorusu bu. Herkes farklı, yeni bir yere gitme telaşında. Aynı zamanda son bir kez denize girmek de isteniyor. O zaman bir ipucu: Geçenlerde bir arkadaşım
Hydra’ya gitti, öve öve bitiremedi. Hydra, Atina’ya yakınlığı sebebiyle Yunan zenginlerinin gözde sayfiye adasıymış aynı zamanda.

 

Karşılaşmalar

* Yeni dizisinin fragmanı dönmeye başlayan Çağatay Ulusoy’la Teras Emirgan’da karşılaştım. Dizisi için heyecanlıydı. Rolü gereği saçlarının daha da kısalacağından bahsediyordu...
* Murat Yıldırım’la Etiler’deki Backyard’da karşılaştım. Genelde bizim ünlüler tek başlarına bir masada oturmaz, kalabalık severler.
Murat tek başına gidip bir masaya oturdu, telefondan işlerini halletti, meraklı bakışlar umurunda olmadı. Haftaya yeni bir sinema filminin çekimlerine başlıyormuş.
Bir yandan da siyah havyar ticaretine başlamış. Türkiye’deki havyarın hep yurtdışından (Azerbaycan ve İran’dan) geldiğini o günkü kısa muhabbetimizde öğrenmiş oldum Murat’dan...

 

Haberin Devamı

Murat Dalkılıç’ın şovu nasıldı 

Murat Dalkılıç’ın Açıkhava konserindeki şovu geçen yıl da iyiydi, bu yıl da.
Valla adam sessiz sessiz, günlerce çalışıyor ve konser günü geldiğinde dansçılarıyla çatır çatır dans ederek gayet sıkı şov yapıyor.
Salı gecesi yapılan konserde eğik sahne düzeni de çok iyiydi.
Koreografinin çarpıcı bir şekilde herkes tarafından görülmesi sağlanmış oldu.
Dalkılıç’ın hayranlarıyla beraber yaptığı dans şovunu ise şaşkınlık ve hayranlıkla izledim.
Dalkılıç’ın zaten yerinde duramayan, taşkın bir sahne enerjisi var. Konseri alıp götürüyor.
Tek eksiği Tarkan gibi seksapel bir enerjisinin olmaması.
O da bunun farkında, buna oynamıyor zaten.
“Ailenizin şarkıcısı” imajına tutunmuş.
Sık sık, “Kayınvalidem de burada” demesi bundan...
Bu zıpkın gibi konserin tek falsosu ise şarkıcılarımızın bir türlü vazgeçemediği sahne önünde patlayan alevler, buharlardı.
Herkes kullanıyor bu efektleri.
Bunun hoş olduğunu, milleti gaza getirdiğini düşünüyorlar ama yanılıyorlar.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları