Paylaş
Çünkü içerde bir sanat galerisi varmış gibi görünmüyordu!
Oldukça bakımsız, kaderine terkedilmiş bir manzaraya sahip olduğu için. Han’ın sürprizi ise şu oldu: İçerde hem hırdavatçı dükkânları vardı hem de sanatçı atölyesi, sanat galerisi ve mimarlık ofisi...
Meğer burası öyle tepeden inme değil, kendiliğinden bir dönüşüm içine girmiş.
Sanatçıların burayı keşfedip kiralama yapmasıyla son iki-üç yılda bu karma haline bürünmüş.
Kurşunlu Han’ın içindeki Arthan da buranın tek galerisi.
O gün “Deka+2: Türkiye’de Tasarımın 10+2 Yılı” başlıklı serginin açılışı vardı galeride.
Ülkenin önde gelen gözde tasarımcı ve mimarları oradaydı.
Melike Altınışık’tan Erdem Akan’a kadar geniş bir yelpaze...
Açılışa gelmeden önce serginin küratörü Özlem Yalım, “Kurşunlu Han’ı görünce şaşıracaksın” demişti.
Evet, gerçekten şaşırdım. Hem böyle tarihi bir hanın yaşadığı sanatsal dönüşüme hem de İstanbul’un her seferinde bize beklenmedik hareketler yaşatıyor oluşuna...
O kadar da iyi değilmiş
Herkes arada bir yanıtı zor şu sorunun iç sıkıntısıyla baş başa kalıyordur:
“Acaba hayatımın şu döneminde aldığım kararın tam tersini alsaydım, şimdi hayatım nasıl olurdu?”
Bu yılın çok konuşulan filmlerinden biri olan “Her Şey Her Yerde Aynı Anda” ya da orijinal adıyla “Everything Everywhere All At Once” işte bu sorunun daha da dallanıp budaklanmış halini ele alıyor.
Yani film özetle, bir çoklu evrenler filmi.
Doğrusu izlemeye başlarken bu kadar ilgi görüp konuşulmuş olan filme dair umudum daha yüksekti.
Ama film aynı kulvarda koşturan bir “Mr. Nobody” kadar (ki izlemediyseniz hâlâ, mutlaka izleyin) unutulmaz ve zihin açıcı filan değil. Tekrar dönüp izlenesi de...
Sadece film içindeki kara mizah nefis.
Özellikle de şu ikisi (Dikkat, bundan sonrası azıcık ipucu içerir).
1. Evrenler arası sıçrama yaparken kahramanlarımızın en olmadık, absürt şeyleri yapmak zorunda kalmaları.
2. Ve bir de sosis ellere sahip olunan o tuhaf paralel evren!
Bu hafta İstanbul’un sosyal yaşamı...
Bugünden itibaren inanılmaz bir hareketlilik içine giriyor.
Her geceye üç davet, beş açılış, on parti düşüyor neredeyse...
O yüzden cumadan itibaren yazılar o hareketlilik içinden bildirecek, hazır olunuz...
Paylaş