Insta-bunalım: En iyisi bir şey koymamak

Pandeminin bir de Instagram bunalımı yönü var.

Haberin Devamı


Şahan Gökbakar onu yaşayanlardan biri olmuş.
Instagram hesabını kapatmasıyla ilgili samimi bir şekilde şöyle diyor:
“Özellikle pandemi döneminde yaptığım paylaşımların anlamsızlığını fark ettim.
Neden her gün fotoğraf koyuyorum diye düşününce, koymayayım daha iyi dedim.
Baktım yine sürekli elim gidiyor, bir şey paylaşmasam da vakit geçiriyorum boş boş.
En iyisi kapatayım dedim ve hesabı dondurdum. İnsan sürekli aynı şeyi yaptığı zaman fark etmiyor ama, çok anlamsız bir hareket oraya sürekli fotoğraf koymak.”
Elin gitmesi olayı bende de var.
Hiçbir şey paylaşmasam bile Instagram’ın içine bir daldığım zaman en az 10 dakika çıkamıyorum.
Gün içinde bu 10 dakikalar birikiyor ve kesin bir saate erişiyordur.
Birinin ‘story’sinde gezinirken bir başkasına atlıyorum, oradan başka bir şeye.
Evet, bu yeni bir durum değil. Bunu hep yapıyordum, yapıyorduk.
Ama galiba bu dönem ekstra yavaşlayınca bu kısır döngünün anlamsızlığını daha çok fark ettik.
Mesela aynı insta-bunalım hali, dijital platformlar için de var.
Hiçbir şey izlemek istemesem dahi, laf olsun diye bir tanesini açıyor ve kendimi izlerken buluyorum.
İzlemeye başladım bari tamamını bitireyim diyorum, böylece saatler geçiyor.

Haberin Devamı

Flört aplikasyonu bunalımı

Bir de flört aplikasyonu bunalımı var.
Buralarda da fazla dolanınca insan haliyle “Neden böyle?” olabiliyor.
Misal: Bir arkadaşım aplikasyonda rastladığı profillerden birini yolladı.
Profildeki tanıtım cümlelerinden biri aynen şuydu: “Diksiyonum iyi değil, küçükken yurtdışında kaldığım için r ve y’yi söylerken zorlanıyorum.”
Bunu okuyunca “Kıyamam, yazık” dedim içimden.

Frieze NY sırasını savdı, şimdi sıra CI’da

Sanat fuarları son bir yıldır dijitale kaymış, varlıklarını orada sürdürmeye çalışmıştı.
Ama dijital alan ne yazık ki fiziki fuarların yerini tam olarak tutamadı.
Frieze New York’un fiziki olarak dönüşünün yarattığı heyecan bunun kanıtıydı.
Perşembe günü başlayan ve bugün sona erecek fuarın biletleri başlamadan önce tükenmişti bile.
Frieze NY’la ilgili bir heyecan daha vardı. O da fuarın yapılacağı alanın değişmesi.
Geçtiğimiz yıllarda feribotla ulaşılan Randalls Adası’ndaki alanda yapılan Frieze NY, bu yıl şehir içine, Hudson Yards’da yer alan sanat merkezi The Shed’e taşındı.
The Shed’e gelen fuar katılımcısını karşılayan iş ise “The Looking Glass” oldu.
Dijital sanat aplikasyonu Acute Art’ın sanat yönetmeni Daniel Birnbaum ve The Shed’in baş küratörü Emma Enderby’nin küratörlüğünü yaptığı The Looking Glass, binayı çevreleyen kamusal alanda sunulan bir VR, yani artırılmış gerçeklik çalışması.
Bu serginin starları ise KAWS ve Çinli sanatçı Cao Fei’ydi.
160 galerinin katıldığı fuar elbette her zamankinden daha çok “lokal” gerçekleşmek zorunda kaldı. Seyahat kısıtlamaları ülkeler arasında halen devam ettiği için...
Unutmadan: Frieze NY’a alınan her bilet belli saatler için geçerliydi.
İnsanların içerde uzun süre kalmasın diye...
Ayrıca içeriye negatif test ya da aşı olduğunu gösteren belge de isteniyordu.
Frieze NY’un fiziki olarak dönüşünün yarattığı heyecana benzer duyguları biz de haziran başında Contemporary İstanbul (CI) ile yaşayacağız.
Tabii son anda bir aksilik olup yine iptal edilmek zorunda kalmazsa...

Haberin Devamı

Insta-bunalım: En iyisi bir şey koymamak

Yazarın Tüm Yazıları