Grinin 50 Tonu’na dair 20 kırbaçlı madde

GEL GEL, ACIMIYCAK...

1- Filmden ilk anladığım şey şu oldu: Dikkat! Masum ve romantik kızlar dakikada bir dudak ısırır, giysi dolabı fazla düzgün fazla detaylı işadamı ise sado-mazo oyunları seviyor olabilir!
2- Anastasia’yı canladıran Dakota Johnson her sahnede dudak ısırmak ve göz devirmekten yorgun düşmüş olabilir mi?
3- Peki yine her sahnede Dakota’nın gözlerinin nemli oluşuna ne demeli? Cem Karaca’nın şarkısı akla geliyor:
Ne olur ıslak ıslak bakma öyle...
4- Film boyunca akla gelen diğer şarkı ise malum, Tarkan’ın “Gel, gel acımıycak” diyen o zıpır hiti...

SADO-MAZOŞİZM VANİLYALI DONDURMA GİBİ

5- Filmin seks sahneleri reklam filmi gibi. Fazla düzgün, temiz. Hangi açıdan neyin gösterileceği çok düşünülmüş...
6- Filmi beraber izlediğim kadın arkadaşım, “Böyle olmak zorunda. Çünkü film kadınlara hitap ediyor, kadınlar da böyle sever!” dedi.
7- Bu arkadaşım aynı zamanda kitabı satır satır okudu. “Neredeyse birebir çekmişler” dedi, “Bir tek kızla adamı böyle hayal etmemiştim”.
8- Anastasia’nın sıradan halleri kadın seyirciye şu mesajı vermek ister gibi: Siz de Christian gibi bir adamı pekala elde edebilirsiniz!
9- Film bir yanıyla da uzunca bir sado-mazoşizm tanıtımı gibi. Sado-mazoşizm vanilyalı bir dondurma gibi sunuluyor.
10- Çünkü o sahneler pek lüks, pek burjuva ve yumuşak!

BU KADARINI BEKLEMİYORDUM

11- Aslında sado-mazoşizm sadece yüksek burjuvaya ait bir seks oyunu/fantezisi değil. Yıl 2003... O zaman Aktüel Dergisi’ndeyim. Bakırköy’de yaşayan orta halli bir S&M tutkunu çiftin evine girip onlarla konuşmuştum. Kapağa da taşınan haberin başlığı şuydu: Ermiş seks köleleri! Röportajda erkek efendi, kadın köleleriyle kurduğu tasavvuf bağlantılı ilişkiden bahsetmişti. Şimdi olsa böyle bir şey yazılır mı acaba?
12- Filmin seks sahneleri beklediğimden daha açık.
Sonuçta bu bir Fransız filmi değil. Bu kadar çıplaklık pek beklemiyordum.
13- Her sado-mazoşistin sorunlu bir çocukluğu mu vardır? Film buna işaret eder gibi...

KADINLAR İLGİ GÖSTERİYOR, ÇÜNKÜ...

14- Kadınların Grinin Elli Tonu’na neden ilgi gösterdiğini buldum. Christian bir sahnede şöyle diyor: “Beni değiştirdin Anastasia!”
İşte anahtar cümle bu. Onca efendi-köle oyununa rağmen erkek üzerinde gerçek otoriteyi kuran günün sonunda kadın oluyor!
15- İtiraf ediyorum, onca acı verici seks oyunundan sonra kemerli sahne sonrası Anastasia’nın bu kadar çok ağlamasını absürd buldum.

CHRISTIAN NASIL TANRILAŞTIRILIYOR

16- Filmin başına dikkat edin. Christian’ı oynayan Jamie Dornan’ın yüzü hiç görünmüyor. Sadece kaslı bedeni, elbiseleri, evi... Anastasia ise kabak gibi ortada. En sıradan ve ezik haliyle. Kısacası Christian daha filmin başında tanrılaştılırılıyor. Bir güç sembolü olarak veriliyor.
17- Jamie Dornan’ı kadınlar Christian rolüne pek yakıştıramıyor, ama bence soğuk ve yeri geldiğinde yumuşayan bakışlarıyla cuk oturmuş.

ŞUNLAR MODA OLUR MU?

18- Bu filmden sonra şu iki şey moda olur mu acaba? Kadınlarda kaküllü saç, erkeklerde göğüs kısmına özenle yapılmış yanık izleri!
19- Kafam hâlâ karışık: Anastasia’yı baştan çıkaran sadece Christian’ın kendisi ve tutkulu seks mi? Yoksa Christian’ın lüks evi, helikopter turu ve sürpriz hediyeleri de olmazsa olmaz mıydı? Mesela Christian bir çiftçi olsa Anastasia yine baştan çıkar mıydı? Sanmıyorum gençler!
20- Son söz: Filmi sevdim. Çünkü eğlenceliydi. Özellikle de sözleşme üzerine atıştıkları sahne. Eh, bir kadına belge imzalatmak çok zor. Çünkü detaycılar. Sanırım en kolay imzaladıkları belge evlilik üzerine olanı!

İSTANBUL popüler mekan Top 10

(7-14 Şubat tarihleri arası)
1. Fenix/ Etiler (1)
2. Yeni Lokanta/Beyoğlu (3)
3. Rudolf/ Karaköy (2)
4. Colonie/ Karaköy (4)
5. Amanda Bravo/ Reşitpaşa (5)
6. Pizza Emirgan/
Emirgan (9)
7. Gile/ Akaretler (-)
8. Karaköy Gümrük/ Karaköy (7)
9. Petti Rosso/ Galata (-)
10. Lucca/ Bebek (10)