Fırtına günlüğü

Sokaklar asla güvenli değil.
Hele inşaat olan yerlerden kesinlikle geçmemeli.
Her an bir şey uçabilir, kafaya düşebilir.
Çatalca’daki gibi “yapı sorumluluğu” sıfır, ucube bir saat kulesi de devrilebilir...
Ben bu fırtınada en çok Hayko Cepkin’e özendim ve “Şehirde ne yapıyoruz böyle?” oldum. Hayko, Ege’deki evinde fırtınayla imtihanını bize bahçe kamerasından izlettirdi.
Fırtınadan dolayı uçamayan serçeyle olan konuşması pek şahaneydi.

Odunpazarı’ndaki sergi

Maziye Bakma Mevzu Derin...
Önümüzdeki hafta Eskişehir’deki Odunpazarı Modern Müze’de (OMM) açılacak toplu serginin ismi bu. En az serginin ismi kadar katılan sanatçılar ve işleri de iyi seçilmiş. Eskiler ve yeniler bir arada diyebiliriz.
Can İncekara gibi yeni nesil bir isim de var, Kezban Arca Batıbeki de...

Sergide dikkat çekici çok fazla iş var. Nilbar Güreş ve Mustafa Boğa’nın işleri mesela. Ya da Şükran Moral’in “Evli, Üç Erkekli” adlı video işi.
Moral’in, Mardin’in bir köyünde üç erkekle aynı anda evlendiği 2010 tarihli düğün videosu zamanında çok konuşulmuştu. Video elbette kurgu ama mesajı hâlâ güncel hâlâ sert.
Bu sergideki esas favorimi de şimdiden söyleyeyim: İhsan Oturmak’ın 2020 tarihli iki tablosu. İlk tabloda arabayı iten bir grup var.
Diğerinde ise otobüsü iten bir kalabalık.

Bu iki tabloya bakınca ister istemez son bir ayına girdiğimiz 2021 yılı aklıma geldi. Yeni varyanttı, şuydu buydu derken ittirerek bitiriyoruz 2021’i.
Bakalım, önümüzdeki yıl neler olacak?
Unutmadan: Sergi 10 Aralık’ta başlıyor. Mayıs sonuna kadar da süreniz var.

“Her şey 17 yaşındaki versiyonum için”

Gelenek ve kalıplarla dolu moda endüstrisinde sınırları aştı.
Sokak giyimini lüks pazarın en üst seviyelerine getirdi. Lüks modanın fildişi kulesi gibi ulaşılmaz olan kapılarını daha geniş, genç ve yaratıcı bir kadroya açtı.
Louis Vuitton CEO’su Michael Burke, onu “zamanının Karl Lagerfeld’i” diye niteliyor, iş anlayışı ve insanüstü enerjisini övüyordu.
41 yaşında kanserden ölen Virgil Abloh’dan bahsediyorum.
2018’de “Ben tasarımcı değilim” demişti Abloh.
En sık söylediği şey ise, “Yaptığım her şey kendimin 17 yaşındaki versiyonu için” cümlesi oldu.
En son Doha’da onun “Figures of Speech” adlı sergisine gitmiştim.
Abloh’un yaklaşık 20 yıllık yaratıcı çalışmalarına ışık tutan sergideki en etkileyici yerlerden biri Black Gaze adı verilen odaydı.
Burada moda ve tasarım endüstrisinin uzun süre boyunca siyahi yetenekleri dışlamasına meydan okuyordu Abloh.
Onu erken kaybettik ama şimdi genç kuşaklar yarattığı mirası devralacak.

Avşar dekoltesi ve köpük

Hülya Avşar’ın magazin zekası gösteriyor ki, bir dekolte hâlâ bin haber doğuruyor.
Ama ben en çok o meşhur dekolteli sahne gecesinde açılan şişe şişe şampanyaya takıldım.
1. “Böyle şeyler hâlâ var mı?” diye...
2. “Şampanya diye gönderilen o köpüklü ucuz içecek, aslında şampanyanın kendisine ve de sahnedeki soliste hakarete girmez mi” diye...