Facebook’un yoruculuğu

En önemli yenilik “zaman tüneli” denilen şey. Yakın zamanda “profil” yerine bu “zaman tüneli” denilen uygulama gelecekmiş.
Aslında bu “zaman tüneli” denilen şey yine bir “profil” sayfası. Ama bu uygulamayla şimdiki güncel bilgiler yerine bir de geçmişteki bilgiler/zırvalar ana sayfaya eklenecek.
Hem de kronolojik sırayla...
Mesela üç ay önce dinlediğin müzik, altı ay önce ayrıldığın sevgiline yazdığın bir ağıt, bir yıl önce izlediğin videolar ya da etiketlendiğin fotoğraflar filan...
Kısacası kullanıcı isterse “zaman tüneli” denilen yeni uygulama sayesinde kendine dair ne varsa dibine kadar paylaşabilecek sevenleriyle...
İlk bakışta ilginç, parlak bir uygulama gibi.
Ama düşününce, hele uygulamaya kalkınca fena halde yorucu geldi bana. Bir de:
Vakit kaybının daniskası.
İnsan telefonundan Facebook’a girip kaç kişinin yaşam tünelindeki gelmişine geçmişine sızmakla uğraşabilir ki?
Beni sorarsanız, anında sıkılırım.
O zaman yazının sonunda “Büyük Usta”nın o kült şarkısının (Seni Versinler Ellere) Facebook versiyonu gelsin: “Bir Face’e girdim ki dönemem / Zaman tünellerinde, kayboldum tag’lediğin cehenneminde / Seni hep böyle like eden edene, beni güncelleyip napsınlar”

Aras ve Yıldız nereye gitsin

Dün Reina kapısında kalan genç dizi oyuncuları Aras Bulut İynemli ve Yıldız Çağrı Atiksoy’un neden bu muhteşem mekana alınmadıklarını yazmıştım.
Ve kendilerini Asmalı-mescit’e yollamıştım.
Kaldığımız yerden ayrıntılı bilgi vermeye devam edelim.
Sevgili Aras ve Yıldız, şuralara gidin lütfen...
Reina’dan çok daha eğlenceli yerler bunlar.
Kim kafanıza soktu acaba Reina fikrini/zehrini damarlarınıza?
? OFF PERA: Şahane bir sokak barıdır burası. İçeriden dışarıya taşar kalabalığı. Müzikleri iyidir. Eski Türkçe poplar ya da rock’lar filan. Üstelik oyuncular sıkça takılır buraya. Bakınız Esra Dermancıoğlu. Bakınız Beren Saat.
? LUX: Elektronik müzik mabedi. Geçen sezon çok popülerdi burası. Özellikle Murat Uncuoğlu ve U.F.U.K’un çaldığı geceler...
? LOKAL: Tam Tünel Meydanı’nda. Hafta sonları uğramanızda fayda var. Gitmeden önce kim çalıyor diye de göz atın. Zero diye bir adet -el kadar- şehir rehberi dergisi var, oradan mesela...
? NU PERA: Buradan emin olamadım aslında. Kapısı Reina gibi kıldır, içeri alınmayabilirsiniz belki. Ama şansınızı bir deneyin. Cool bir mekandır. Yaşıtınız biraz az olabilir, ama eğlenirsiniz.

‘Kraliyet Ailesi’nin mesajları

Okan Bayülgen yeni programı “Kraliyet Ailesi” için ilginç bir jenerik yapmış. Aslında buna pek jenerik denemez, basbayağı bir klip kotarılmış Model grubunun seslendirdiği şarkıya.
Neyse, asıl ilginç olan şey jeneriği izlerken gözümüze sokulan birtakım mesajlar.
Tüketim çılgınlığı, teknolojik-ekonomik kölelik ve gerçeklik mevzuları arasında gidip gelen mesajlar bunlar.
Alışveriş üzerine olanlar gayet demode ve sıkıcı.
Artık herkesin bildiği şeyler.
Açın Naomi Klein’ın “No Logo”sunu, orada bu mesajların daha içeriğe bulanmışı, daha araştırmaya, fikre dayalı olanı fazlasıyla mevcut.
Her şeye rağmen jenerikteki mesaj sloganlardan tek beğendiğim şu oldu: “Gerçekliğin kaybolduğu yerde her şey mübah olur.”
SONUÇ: Bu yoğun mesaj/slogan/tespit bombardımanından anlaşılıyor ki, yeni programında Okan Bayülgen yine “öğretici adam” pozisyonunda olacak.
Oysa tam aksine ben onun mesajlarını, dikte etmelerini değil; Model gibi yanına alıp şarkı söylediği, programına konuk ettiği gençlerin sesini duymak istiyorum.
Keşke bu kez kendinden çok onları konuştursa...