Esas acımasız olan kim?

Nusret, Londra’daki yeni restoranını açtıktan sonra ilk kez Milliyet’ten Çağdaş Ertuna’ya konuşmuş. Nusret’in o röportajdaki şu cümlesi dikkat çekiciydi:“Bu Türkiye’nin uluslararası markası. Amerikalılar, Yunanlar herkes sahipleniyor, en acımasız Türkler eleştiriyor.”

Haberin Devamı


Doğrusu bu ya, “En acımasız Türkler eleştiriyor” söylemi hayli acımasız olmuş! En taze örnek: The Observer’ın 20 yıllık yemek eleştirmeni, gazeteci Jay Rayner’ın Nusret hakkındaki 17 Ekim tarihli yazısı çok daha acımasız.
Rayner, Nusret’in 1450 sterlinlik bifteğini protesto etmek için restoranın önüne evinden getirdiği bir masayı kurmuş, üzerine kareli masa örtüsünü sermiş ve Parsons Green’deki Kebab Kid’den sipariş ettiği lezzetli paket kuzu dönerini afiyetle yiyip poz vermiş.
Bu fotoğrafını da gazetedeki köşesine koymuş.
Rayner, “Bu gülünç bir hareket ama o zaman Nusr-Et Steakhouse da gülünç bir restoran” diyerek başladığı yazısında neler demiyor ki...
Mesela: “Şu anda Instagram’da 38 milyon takipçisi var. Erkeklerin cinsel yetersizlik korkusunu gösteren bir şey arıyorsanız, bir Salt Bae videosu buna çok iyi hizmet edebilir.”
Mesela: “Burada altın kaplı et yemem önerildi, reddettim. Bu gazetenin parasını harcayacak daha iyi şeyler var”.
Mesela:
“General Sir John Glubb’un imparatorlukların sonu hakkında 1976 tarihli bir makalesi var. İmparatorlukların refahtan çöküşe kolayca geçtiğini ve sonra çöktüğünü öne sürüyor. Piknik masamda Kebab Kid’in en iyilerinden biriyle otururken, şimdi uçurumun kenarında mıyız diye merak ediyorum.”
Rayner’ın Salt Bae’nin müşterilerini benzettiği bir şey daha var ki, onu buraya hiç yazmayayım.
Çünkü biz Türkler o kadar acımasız değiliz.

Haberin Devamı

Esas acımasız olan kim

Geriye dönüp bakıldığında kim haklı

Timur Savcı, Meryem Uzerli’nin Muhteşem Yüzyıl’ı aniden bırakmasıyla ilgili olarak Simge Fıstıkoğlu’na konuşmuş.
Uzerli’nin o kararını ekibe karşı saygısızlık ve şımarıklık olarak yorumlamış.
Meryem Uzerli belki gerçekten o dönem tükendi bitti, ama diziyi terk etmesi büyük hataydı.
Hiç profesyonelce değildi.
Üstelik bu hareketinin ardından diziyle gelen şöhretin tadını tuzunu, özellikle Ortadoğu ülkelerinde yıllarca çıkardı. Çıkarmaya da devam ediyor.
Yani Hürrem olmaya çok şey borçlu. Bu noktada geriye dönüp bakıldığında yapımcı Savcı haklı. Yapılan hareket şımarıklık.

Haberin Devamı

Taksiye hiç binmeyelim mi?

Taksiye binmeme eylemi gerçekçi olabilir mi?
Malum, Ezgi Mola’nın belediye otobüsüne binerken fotoğrafını koyup altına “Alın taksinizi başınıza çalın” yazdığı paylaşımının ardından taksilere binmeme eylemi başladı.
Bu eylem maalesef tutmaz. En fazla birkaç gün sürer.
En güzel eylemi söyleyeyim:
Önceki gece Etiler’de arkadaşımla taksi bekliyoruz.
Az ilerde bir adet taksi park etmiş duruyor, üstelik boş.
Yanına gidiyoruz, ama bizi alamayacağını söylüyor.
Nedeni yok.
Bunun üzerine arkadaşım “Dur” diyor, “Plakasını alalım, şikayet edelim. Ben hep böyle yapıyorum”.
Taksi şoförü bu sözleri duyunca “Yemek yiyecektim, o yüzden almadım sizi” diyor aniden ve hemen kendi durağını arıyor, iki dakika sonra önümüzde bir taksi beliriyor!
Kısacası, şikayet etmekten vazgeçmemek lazım.

Yazarın Tüm Yazıları