Paylaş
Onlar beyazperdenin en çok konuşan çifti!
1995’ten beri (Before Sunrise ve Before Sunset filmlerini hatırlayın) durmaksızın konuşuyorlar.
Şimdi de serinin son filmi Before Midnight/ Geceyarısından Önce ile karşımızdalar ve diyalogların gücü adına: Yine çok ama çok konuşuyorlar!
Ama bu kez konuşmaları daha acıtıcı ve trajik.
O ilk filmlerdeki romantik hallenmelerden pek eser yok.
Kadın kariyer, daha doğrusu erkeğin “ünlü yazar” statüsü karşısında kendini kanıtlama, ezilmeme derdinde.
Erkek, eski eşinden olan çocuğunu fazla yalnız bıraktığı için vicdan azaplarında...
Dolayısıyla çiftimiz bu kez evlilik sistemine yenik düşmüş bir halde sürekli dırdırlanıyor.
En çok da kadın tarafı.
Erkeği sürekli değiştirmeye çalışıyor.
Ya da eski defterleri ortaya döküyor.
“Ben çocuklarla haşır neşirken sen turnedeydin” diyor ya da “Sana hülyalı bakan o genç kızla yatttın di mi?”
Erkek ise genelde sakin, kavga etmemeye, ilişkiyi ayakta tutmaya, kadının tezlerini esprili bir şekilde alaşağı etmeye çalışıyor.
Haliyle bu tavır kadını daha çok sinirlendiriyor.
Ve nihayet neyi özlediğini belli ediyor kadın:
O ilk tanıştıkları andaki kadını ve erkeği.
O kendiliğinden hali, plansızlığı...
Sonunda kazanan yarasıyla beresiyle gerçekten aşk mı oluyor yoksa –mış gibi yapmaya devam etmek mi; ona izleyince siz karar verin.
Sadece şunları söyleyeyim:
Harika bir yaz filmi Geceyarısından Önce. Hele bir yemek masası sahnesi var ki, oradaki konuşmalar baştan aşağı nefis yazılmış.
Filme çift olarak gitmek riskli olabilir. Solo gitseniz de bunalıma girme olasılığınız var. Yani “nasıl izlenmeli” bakınız hâlâ emin değilim...
“Türkler’e oral yapmam”
Unutmadan: Geceyarısından Önce filmi Yunanistan’ın bir köyünde geçiyor.
Filmin bir sahnesinde Jesse ve Celine eski bir köy kilisesine giriyor. Oradaki fresklerden birinin gözünün oyulmuş olduğunu görüyorlar.
Jesse diyor ki, “İşgal sırasında Türkler yapmış olabilir.”
Celine bunun üzerine, “Bir daha Türk yemeği yemeyeceğim” yanıtını verdikten sonra salonda herkesin “oha” deyip güldüğü şu cümleyi sarf ediyor:
“Türkler’e sakso da (oral seks) çekmeyeceğim.”
Onca ilişki/aşk/hayat konuşması arasında bu diyalog olmasa da olur kategorisinden aslında. Hayli sırıtıyor.
Hande Yener’e Avrupa Müzik’ten yanıt
Hande Yener’in Nielsen Müzik ile olan polemiğini pazartesi günü aktarmıştım.
Orada Yener, Avrupa Müzik’ten albümü çıkmış Gripin’in Nielsen listesinde nasıl birinci olduğunun açıklanmasını istiyor, kısacası şaibe olabileceğine dikkat çekiyordu.
Bu kez söz hakkı Avrupa Müzik’ten Deniz Erdem de...
Anlaşılan bu polemik rüzgarı şiddetlenerek devam edecek.
Buyrunuz:
“Kendileri biraz bilgili olsaydı Nielsen raporları hazırlanırken radyolarla beraber televizyon izlenmelerinin de ölçüldüğünü, listenin öyle hazırlandığını bilirdi.
Kendisinin klibi olmadığı için kanallarda ölçülemiyor!
Ayrıca Hande Yener dünyada bir ilki başarmış da haberimiz yokmuş, tebrikler.
YouTube’da klibi bile olmayan şarkısı 22 milyon kez izlenmiş...
2012 de 80 bin adet albüm satmıştı Yener.
Ve bu albümlerin 50 bin adedini 31 Aralık 2012 akşamını 2013 yılına bağlayan gece sattı.
Görünen o ki fake (sahte) dediği kullanımlar kendisi tarafından yapılmakta ve bu yaptıkları izlenme değil sadece sayıdan ibaret olduğu için kendi kendini kandırıp buna inanmakta”.
Paylaş