Paylaş
Kitap yaratıcı fikirlerin nasıl ortaya çıktığını irdeliyor.
Karşılaştırmalı, nefis örneklerle.
Kitabın bir yerinde şöyle deniliyor:
“Yeniliğin sonu yoktur, çünkü yenilik hiçbir zaman doğru olan şeyle değil, bir sonraki şeyle ilişkilidir. İnsanlar geleceğe yaslanır ve asla bir noktada sabit, yerleşip kalmazlar.”
Peki insanlar yeniliğe nasıl bu kadar adapte oluyor?
İşte orada kitap beyinle ilgili bölümlere giriyor.
Şimdi burada uzun uzun anlatmayayım.
Ama özeti şu: Her şey alışmakla ilgili.
Beyin bir yeniliği sıkça göre göre alışıyor ve onu “normalleştiriyor”.
Kitaptan ilginç bir şey daha:
Her yenilik aslında eski fikirlerin uzantısı ya da güncellenmiş hali.
Dolayısıyla yoktan var edilen bir fikir pek yok.
Sadece o yeni fikri tam zamanında gören ve ortaya çıkartan yaratıcı insanlar var.
Gerisi kitapta, okuyun derim bir ara...
Bir yaralı kuştum, uçtum uçtum senden uzaklara
Gaye Su Akyol’un Bir Yaralı Kuştum adlı şarkısı albüm çıktığından beri dilimdeydi.
Gaye şimdi bu şarkıya nefis, siyah beyaz bir video çekmiş.
Şarkıyı gün içinde durup dururken mırıldanma hallerim beş katına filan çıktı bu yüzden.
Gaye’nin sessiz sinema dönemine, yer yer Luis Bunuel filmlerine ve Orhan Atasoy’un ikonik “Gemiler” videosuna atıfta bulunan Bir Yaralı Kuştum klibi ise ayrı bir hoşluk, dönüp dönüp izlenesi bir çalışma.
Klibin bir yerinde sürpriz bir şekilde Didem Soydan’ın da arz-ı endam ettiğini belirteyim...
Bu evler çok ‘pinterest’
Daire Turu diye bir YouTube kanalı keşfettim.
Bu kanal sayesinde şu sıra habire İstanbul’un yeni nesil evlerini geziyorum.
Hayır, boş evleri değil.
Tamamen yaşayan evlerden bahsediyorum.
Her bölümde farklı meslekten birinin evine konuk oluyor Daire Turu.
Evin dekorasyon tarzını yine ev sahibinin kendi ağzından dinliyoruz.
Doğrusu bu ya, her evin o kadar iyi olmasını beklemiyordum.
Oysa hepsinin kendine özgü bir tarafı var.
Dahası dekorasyon tarzı üzerinde uğraşılmış, düşünülmüş. Eve göre çözümler yaratılmış. Hiçbir ev sahibi evine koyduğu bir şeyi laf olsun diye koymamış. Belli ki bol bol Pinterest’e de bakılmış!
Çoğu ev sahibi genç yoğun çalıştığını söylese de evlerini kendi kaleleri yapmayı başarmış.
İlham almak ve İstanbul’da nasıl evlerde yaşandığını görmek için bir göz atın derim...
Radara girenler
◊ Atelier Fiori’ye yaptırdığı iç açan çiçek düzenlemesiyle Nişantaşı Must.
◊ Yenilenip gençleşen, davetle gelinen bir yer olmaktan çıkan Ortaköy Feriye.
◊ Boğaz tarafının en güzel teras manzarasına sahip olan ve baharla birlikte sezonu açan Teras Emirgan.
◊ Doğumgünleri, yıldönümleri, kısacası her özel günün buluşma adresi olmaya başlayan Yeniköy’deki Azur.
Paylaş