Bir çırpıda sosyal hayatın 2013’ü

- YILIN GÖSTERİŞLİ BODRUMLUSU
Bodrum’daki Yalıkavak Marina lüks mağazaları, ultra gıcır hali, gösterişli tekneleri Cipriani’si, Nusr-Et’i ve şampanyaların peş peşe patlatıldığı Billionarie’i ile çok konuşuldu, yaz boyu ilgi odağı oldu. Çünkü başrolde gösteriş vardı.
- YILIN PARLAYIP SÖNENİ
Nisan ayında beklenmedik bir lokasyonda (Taksim Ceylan Oteli altı) açılan Flamingo, beklenmedik bir şekilde iş yaptı ve şehrin sadece çok gezenlerini değil, iş dünyasını da kendine çekmeyi başardı.
Öyle ki aynı gecede hem Derin Mermerci’yi, Meryem Uzerli’yi hem de Rahmi Koç’u aynı anda görmeniz mümkündü. Ne yazık ki Flamingo’daki saadet kısa sürdü. İşletmeci Aliye Turagay ayrılınca mekan bir süre toparlanamadı. Yoluna devam etti, ama baştaki görkeminden eser kalmadı.
- YILIN SEMTİ
Karaköy yükselişini bu yıl da sürdürdü.
Hem yeni mekanlar açıldı (Naif, Unter, Baltazar, Ferah Feza, Forneria, Dem gibi) hem de gece yarısı eğlencesine bohem bir seçenek sundu: Tamirci.
Güncel sanatla müziğin harmanladığı partilere de ev sahipliği yapan Karaköy’ün sırrı elbette buraya akın eden kitledeydi: Yabancılar, bohem burjuvalar ve onların yanında görünmeyi/sosyalleşmeyi sevenler...
Karaköy’deki en büyük fiyasko ise Gaspar’dı.
Büyük beklentilerle nisan ayında açılan mekandan bir süre sonra hiç haber alınamadı. Ne zaman gidilse kapalıydı.
Sonra da unutulup gitti. Mekan sadece Derin Mermerci ve Cem Aydın ikilisine yaradı. Aşklarının filizlenip serpildiği yer olduğu için...
- YILIN ALKOLSÜZ SÜRPRİZİ
Reina ve Sortie’nin konuşlandığı Boğaz hattının sürpriz bir konuğu vardı: Huqqa. Alkol satmayan, nargilesiyle ön plana çıkan bu lüks kafe-restoran, Boğaz’a nazır sosyalleşmek isteyen liberal muhafazakar gençlerin ilgisini çekti ve mekan önü kısa sürede lüks otomobil galerisi haline geldi.
- YILIN GİZEMLİ BARI
Adı bile olmayan küçücük bir bar insanları peşinden koşturabilir mi? Alex’in barı koşturdu.
Önce kulaktan kulağa ünü yayıldı. Herkes birbirine barın yerini tarif etti. Sonra da Alex’in bizzat hazırladığı kokteylleri meşhur oldu.
- YILIN ALAÇATI İKİLİSİ
İlki, yani Alancha Kopenhag’taki Noma’nın yerlileştirilmiş bir şubesi gibiydi. Yemek sunumuyla, mutfağıyla...
İkincisi, yani Alavya ise Alaçatı’daki butik otellerin standardını on kat yukarıya taşıdı. Ama otelin restoranı Fogo’nun çok özenilmiş cool imajı bir ağır abi kurşunlaması ve Çeşmesever ünlü Rus işadamı Mikhail Prokhorov’un bol mankenli partisi sebebiyle bir anda
ters yüz oldu.

- YILIN AKIMI
Klasik meyhane yerini korurken modern meyhaneler peşi sıra açılmaya başlandı. Galata’daki Aheste ve Tepebaşı’ndaki Duble gibi...
- YILIN DANS KULÜPLERİ
Türkçe popla eğlenmekten hâlâ sıkılınmadı, aksine eskilerin (Sess) yanına yeniler de geldi: Hitt Pera, 1841, Albüm...
Kiki, Mini Müzikhol, Kasette, Wake Up Call, Propaganda gibi mekanlarda ise elektronik müziğe doyuldu.
Türkçe rock’çılar ise Corridor ve Novo’nun gecelerine akın etti.
- YILIN HAVALI YABANCILARI
Zorlu Center’ın yurtdışı kökenli mekanları: Yani Morini, Jamie’s Italian, Tom’s Kitchen ve yeni açılan Eataly.
- YILIN SALGINI
Sadece İstanbul değil, Anadolu’nun büyük şehirlerinde de en ucuz sosyalleşme şekli yine kahve dükkanlarıydı. Sadece Starbucks’lar değil; Gönül Kahvesi, Kahve Diyarı gibi yerliler de şubeleşmeye tam gaz devam etti.

- YILIN KADERSİZİ
AKM! Restore ediliyor dediler. Ama Gezi sırasında görüldü ki hiçbir çalışma yok. Sıfır ilerleme. Gezi sonrası da zaten karakol oldu. 24 saat önünde polisler bekledi, arka tarafındaki otopark ise polislerin maç yapma alanı oldu.
- YILIN TUHAF MONOLOĞU
Bodrum’da bir yaz günü Nusr-Et’in yaratıcısı Nusret Gökçe yanıma gelip, “Hakkımda hep kötü yazıyorsunuz” dedi, sonra da “Neyse telafi edersiniz”. Oysa hakkında bir satır yazmışlığım yoktu!
- YILIN KAHRAMAN MEKANI
Divan Otel. Bir mekan “kahraman” ya da “kurtarıcı” olarak görülebilir ve böyle duygularla nitelendirilebilir mi? Divan Otel bir ilki gerçekleştirdi. Gezi olayları sırasında kapılarını gazdan mağdur olanlara açtı ve herkesin kahraman mekanı olarak gönüllerde yer etti.
- YILIN KULÜP ŞARKISI
Ne Demet Akalın’ın Sepet’i ne Bengü’nün Yaralı’sı... Gecenin sonunda ne zaman Ankara’nın Bağları çalsa herkes kollarını iki yana açıp oynadı, kendinden geçti.
- YILIN ŞİZOFRENİK ALANI
Maçka Küçükçiftlik Park. Kah gazino olup Seren Serengil’i, Selami Şahin’i ağırladı. Kah konser alanı olup Murat Boz’lu, Lana Del Rey’li geceler yaşattı.
- YILIN PLAJ OLAYI
Tam da renkli merdivenlerin griye boyanmasının ertesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Çeşme plajlarındaki DJ’ler, müziği zaman zaman kesip Atatürk’ün Cumhuriyet’in onuncu yılı konuşmasını yayınladı. Plaj sakinlerinin güneş yağları içinde Atatürk’ü dinlemesi ilginç bir manzaraydı.
- YILIN GEYİĞİ
“Doğuş Grubu burayı da alacakmış” şeklindeki cümleyle başlayan geyik. Bir ara Lucca’yı da grubun alacağı söylendi. Sonra doğru çıkmadı. Grubun Reina hakkındaki kararı ise hâlâ belirsiz.