Paylaş
Dile dolanan bir Ajda’nın satılamayan evi vardı (bir türlü satılamayan Adnan Şen malikânesini konuşan Beverly Hills alemine inat bizim ellerin ‘Ajda house’u var, rica ederim).
Bir de Serenay Sarıkaya ve Cem Yılmaz ilişkisi var dile dolanmaktan kördüğüm olan.
O ilişki de bitmiş işte.
Hatta haberlere bakarsanız yeni bir “üçüncü kişi” var ortada.
Cem Yılmaz’ın kendisi reddetti ama magazin diyarları ısrarla üçüncü kadını sürüyor satranç tahtasının üstüne Serenay’a alternatif olarak.
Cem aslında ondan hoşlanıyormuş, vesaire.
Serenay’a da sormuşlar, “Takipten çıkmışsınız o üçüncü kişiyi” filan filan.
Serenay da yedek kulübesinde oturan futbolcunun aniden heyecanlanıp sahaya atlaması gibi topa girmiş, “Takip etmiyordum ki”.
İşte büyük hata. Yanıt verince direkt bir parçası olup çıkıyorsun zoraki zincirleme Dallas’ın.
Oysa o çok sevilen klişeye sarıl ve kurtar kendini:
“Arkadaşlar, teşekkürler, iyi akşamlar”.
Diyorum ama ultra heyecansız olunca magazin diyarı, kendi kendine köpük yaratılmaya çalışılıyor, o da olmuyor bir türlü.
O zaman güzel yarınlar, tatlı magazin umutları 2021’e kalsın.
Azıcık daha sıkalım dişimizi...
Bunlara gerek yok ki...
Fenomen Selin Ciğerci eşiyle birlikte çocuk sahibi olmak için “yurtdışıyla alakalı bir süreç içinde” olduklarını söyleyip peşine de eklemiş:
“Hiç kimseyi ilgilendirmez”.
Doğru, kimseyi ilgilendirmez.
Ama Ciğerci’nin de birileri onaylamıyor diye şöyle kılıflar yaratabileceğini söylemesine hiç gerek yok: “Belki eşim beni yurtdışında aldattı, çocukları aldı getirdi, iki gözyaşı dökerim alırım çocukları yine”.
Bir de şu var, okuyunca kafam çok karıştı inanın:
“Eskiden yengesinin kızı doğuruyordu, teyzesinin çocuğuna veriyordu.”
Yenge, teyze, onun kızı, ne, nasıl olmuş?
Çıkamadım işin içinden...
Şimdi de yeraltı oteli yapıyorlar
Geçen yılın aralık ayında bizden Şeyma Subaşı, dünyadan Irina Shayk, Stella Maxwell, Alessandra Ambrosio gibi ünlüler başta olmak üzere birçok davetli Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen bir elektronik müzik festivalindeydi.
Şeyma’nın göbeğini açıkta bırakan spor kıyafetiyle verdiği festival pozunun Burning Man’in yapıldığı Nevada’da değil de, Suudi Arabistan’da çekildiğine inanmak ilk başta hepimize zor gelmişti. Ama gerçekti.
Çünkü Suudi Arabistan hem imaj değiştirmeye çalışıyordu hem de turizm açılımı yapıyordu. Şu sıra mimarlık dünyası Suudi’lerin turizm konusundaki başka bir açılımını konuşuyor:
Tasarım olarak sınırları zorlayan Sharaan projesini.
Projenin mimarı Arap dünyasının sevdiği bir isim, Doha’daki Ulusal Müze’yi de tasarlayan ünlü Fransız mimar Jean Nouvel.
Açıklanır açıklanmaz ilgi çeken Sharaan projesinin şaşırtan yanı ise şu:
Çöldeki bir kumtaşı tepesinin oyularak yeraltı oteli haline getirilmesi...
80 metre yüksekliğindeki bir asansör boşluğunun etrafına odaların dizilecek olması... Otel girişinin bilimkurgu filmlerine öykünen dairesel bir avludan sağlanacak oluşu...
Mesafeyi ölçen bank
Koronayla birlikte gelen tasarım çözümlerini deli gibi takip ediyor ve hepsine hayran kalıyorum ya.
Onlardan biri de geçen gün rastladığım “CoronaCrisisKruk”.
Hollandalı tasarım firması Object Studio eseri.
İki metrelik sosyal mesafeye göre hazırlanmış bir adet bank.
Gayet de hafif, her yere taşınabiliyor filan.
Paylaşayım istedim.
Paylaş