Ben bir şehir ormanıyım merkezden uzakta

Hava hafifledi ve tiril tiril dolaşma dönemi başladı ya, o çok sık sorulan “Haftada kaç kez dışarı çıkıyorsunuz?” sorusuna rahatlıkla şöyle yanıt verebilirim artık:

Haberin Devamı

“Her gün!”
Sadece mekan turnesi yapmıyorum tabii.
Mesela hafta başı Alibeyköy’deki Büyükşehir Fidanlığı’ndaydım. Yeşillik, çiçek böcek alışverişi uğruna...
Sanırsın bahçeli villam var. Ama işte gönül yeşil dostu (Ömür’e inat YeşilKO’yu kursam mı?), o küçücük pencere önünde bile istiyor yeşil bir şey görmek.
Alibeyköy’deki fidanlık ise çok iyi düzenlenmiş bir market. Her şeyi bulabiliyorsun. Bitkiler hakkında bilgi de veriyorlar. Hatta minik bir kafesi bile var.
Fidanlıktan dönerken Alibeyköy civarına bakınmak da mümkün. Malum, yakın gelecekte Alibeyköy civarına New York usulü bir Central Park kondurulacak.
Orman Bakanı müjdeledi, kararlar alındı.
Şehir ormanı lafı ilk başta çok çekici.
Ama daha Gezi Parkı’ndaki ağaçlar korunamazken, yani şehir içindeki mevcut yeşil yok edilmek istenirken merkezden bir tık uzaktaki orman sadece bir hoş seda.
Keza yapılacak projeyi Central Park’a benzetmek de manasız.
Oraya ulaşmak kolaydır, şehrin içiyle bütünleşmiştir Central Park. Bizdeki şehir ormanı ise şehir kültüründen uzakta bir yerde yeşillenecek.
Cem Karaca’nın şahane söylediği, Nazım Hikmet’in o ironik şiirindeki gibi vaziyet:
“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında.”

Haberin Devamı

Murat Boz’un kapak şehveti

Murat Boz, Men’s Health dergisinin son sayısına beş ayda biçimlendirdiği fit vücuduyla kapak olmuş.
Geçen yaz teknede paparazzilenmiş sarkık hallerinden eser kalmamış Murat’ın.
Sertab’ın yıllar önceki şarkısındaki gibi kendinden yeni bir ben yaratmış.
Tam da hayranları tarafından yalayıp yutulası şık bir arzu nesnesi paketine dönüştürmüş bedenini.
Olması gerektiği gibi...
Tek sorun bakışlarda. Biraz daha özgüvenli şehvet, biraz daha umursamaz bir hava gerekiyor sanki bakışlarda. Çünkü bir pop starın kimseyi umursamaz görünen o tavrından seyirci gizli bir haz duyar.
Öyle olmak istediğinden belki...

Ajda’nın manifesto sırrı bu videoda

Şu sıra Hakan Eren sayesinde sosyal medyada dolaşıma çıkmış bir Ajda Pekkan videosu var.
1977 yılında Tahran’da yapılan bir konserin görüntülerinden oluşan video.
Fransızca bir şarkıyla açılıp pop kılıklı türkülere bağlanan videoyu izledikten hemen sonra Ajda’nın bugünlerde yazdığı bir manifestoya denk geldim.
Daybuyday sitesinde satılan yeni koleksiyonu Ajda’nın Kadınları için yazdığı bir manifesto bu.
Şöyle diyor manifestoda Ajda:
“Ben Ajda Pekkan, Ajda’nın Kadınları’ndan biri! Uzun yıllar önce bir kadın hayal ettim ve içimden geleni çizdim. Tutkulu, mücadeleci, hep dimdik, başarı hırsı ile dolu ama bir o kadar mütevazı, kalabalıklar içinde ve yalnız. Çünkü farklı bir kadındı o. Kendi ile barışık hatta kendine güler bazen...
Zaman geçti çizimlerdeki o kadın gerçek oldu.
Ben o, o ben oldum bazen. Değişmeyen tek şey başarı tutkusu idi, oydu bizi ayakta tutan...”
1977’de çekilmiş Tahran videosunun ardından bu manifesto daha bir anlamlı geldi.
Videoyu izlemek için:
http://bit.ly/15LCQSS

Haberin Devamı

Pacino’yla bir gece

Usta oyuncu Al Pacino, “Pacino One Night Only” (Pacino’yla Sadece Bir Gece) adlı tek kişilik gösterisiyle geçtiğimiz akşam Hard Rock Hotel’deydi. Gösteride oyunculuk kariyerinden özel yaşantısına birçok anısını anlatan oyuncu, esprili tavırlarıyla dikkat çekti.

 

Yazarın Tüm Yazıları