Paylaş
Trafikten tırstığım için erkenden geçtim. Ama bu kez de fazla erken oldu galiba!
Çünkü buluşma saatimize 2-3 saat filan vardı.
Aradaki zamanı Ataşehir’de açılan Han Spaces içinde bilgisayara gömülerek geçirdim.
2 saat sonra da kendimi Koşuyolu’ndaki Kaen’de buldum.
Mekanın ahşap tarzı, tavrı ve arkadaki bahçesi sebebiyle bir an kendimi Bangkok’ta gibi hissettim.
Orada gittiğim birkaç mekanı anımsattı Kaen: Sıcak, samimi ve tropikal.
Kaen’in suşi seçenekleri de çok fazlaydı.
Avokadolusu ve kızarmış ballı cevizlisinden tut da pancarla renklendirilmiş tempura karideslisine kadar...
“Crunchy” tabir edilen ve Türk damak tadına daha çok hitap eden suşiler konusunda zirveyi görmüşler, yok yoktu.
Dahası, kabinde bir DJ vardı.
Ritmi yavaş yavaş artırarak biz yemek yerken tatlı tatlı çalmaya devam etti.
Favori mekanlarım arasına girdi Kaen. Size de cumartesi tavsiyem olsun...
Metrodaki güvenlik meselesi
Metrodaki bıçaklı saldırganın o bıçağı nasıl içeri soktuğuna şaşırılıyor.
Ben de buna şaşıranlara şaşırıyorum.
Metroya binmeden önce içinden geçtiğimiz o dedektörler gerçekten çalışıyor mu?
Hiç emin değilim.
Dahası, bazı
istasyonlarda onları es geçerek de metroya binebilirsin.
Kimse dedektörden geçmen için zorlamıyor.
Zaten herkes koştura koştura geçiyor, aradan sıyrılman gayet mümkün.
Önceki gün bindim metroya.
Ben de dedektörden geçmedim.
Çünkü zorunlu değil.
Şimdi geçici olarak güvenlik önlemleri gelecektir, eminim.
Ta ki bir sonraki bıçaklı manyağa kadar...
Ucuz kıskançlık
Mehmet Üstündağ yazdı.
Defne Samyeli ve Mehmet Erdem bir mekanda program yapacaklarmış.
Ama Mehmet Erdem’in eşi Vildan Atasever, Defne Samyeli nedeniyle kıskançlık krizine girmiş ve bir süre sonra Mehmet Erdem programdan ve tanıtım afişlerinden çıkmış. Yerine Hüsnü Şenlendirici gelmiş.
Böyle şeyler kaldı mı gerçekten?
Çok ucuz kıskançlıklar bunlar...
Paylaş