Aleyna’ya ‘Rose’ disiplini diliyorum

Sen kalk Warner Music’le anlaş, ilk İngilizce şarkını çıkar ve sonra da kendini şarkının YouTube videosunun altına “Şarkı ayransız döner gibi olmuş” diye “mizah kasıcı” yorum yazanların, yetmedi Demet Akalınlı polemiklerin ortasında bul.
Hadi diyelim ki buldun.
Ama bari yanıt verme. Hemen o topa girme.
Muhabirler Demet Akalın’ın dediklerini anımsatınca şöyle demiş Aleyna: “Beni eleştirenler, çalıştığım ekip Grammy aldı, onu konuşsun.”
Açıkçası bu yanıt da “Şarkı ayransız döner gibi olmuş” diye yazandan pek farklı değil.
“Çocuk dizisinde oynuyor” diyen senin ekibin nerede ne yapmış, ne almış ilgilenmez ki...
Dünyalar farklı çünkü.
Neyse, ben Aleyna’ya acilen Rose disiplini diliyorum.
Güney Koreli grup Blackpink üyesi 24 yaşındaki Rose, ilk solo çalışması “R”dan çıkardığı “On The Ground”la bir haftadır ortalığı kasıp kavuruyor malum.
Rose, PSY’ın “Gangnam Style” ile elinde tuttuğu 24 saatte en çok izlenen video rekorunu da çoktan geçti.
Şu an videosu 94 milyon izlenmelerde.
Büyük çılgınlık yani!
Tamam, Rose zaten tanınıyordu. Ama bu başarı Aleyna’nın da yapamayacağı şey değil hani.
Sadece şu lokal polemik batağından uzaklaşması gerekiyor.

Mesut Özil’in pasını Bensu Soral gole çevirdi

Tıpkı kripto paranın tabana yayılması gibi NFT de hızla tabana yayılıyor. Ünlü isimlerin de bunda katkısı büyük.
İlk çıkışı futbolcu Mesut Özil yapmıştı. Kendi 3D ‘genie’sini, yani bilgisayar ortamında yapılmış üç boyutlu animasyon halini NFT pazarı Nifty Gateway’de satışa sunmuştu. Şimdi de oyuncu Bensu Soral “RIP Black Mamba” adlı eserini NFT pazarı OpenSea’da açık artırmayla satıyor.
Aslında NFT pazarında yarattığınız her şeyi satışa çıkarmak mümkün.
Elon Musk’ın NFT hakkındaki şarkıyı yine NFT olarak satması ya da Twitter CEO’su Jack Dorsey’nin ilk “tweet’”ini açık artırmaya sunması gibi. NFT pazarında gerçekten eser gibi eserler de var.
Dönüp yüzüne bakmayacağınız şeyler de.
Ama o pazardaki öncelikli hedef, aldığın dijital varlığın ilerde değer kazanma olasılığı.
Kazanmazsa da aldığınla kalıyorsun!
Yani kimse sanat eseri sahibi olayım diye NFT pazarlarında dolanmıyor.
NFT pazarının gerçek sanatçılar için iyi yanı ise şu:
Aracıları ortadan kaldırmış oluyorsun. Direkt alıcıya ulaşıyorsun ve eserin el değiştirdiğinde de para kazanıyorsun.

Uzaydan Dolapdere’ye

Refik Anadol’un Makine Hatıraları: Uzay sergisinin açılmasıyla birlikte cümle alem Pilevneli Galeri’nin bulunduğu Dolapdere’ye akın etti.
Dolapdere’de şöyle bir “Alice çelişkiler dünyasında” durumu var.
Ana caddenin, Arter’in de içinde olduğu tarafı otellerle dizi dizi dolmuş durumda.
Karşı tarafı ise birkaç galeri haricinde henüz eski Dolapdere tadında.
Makam diye küçük bir çay ocağı var mesela. Öyle güzel süslemişler ki, oturup çay içesin geliyor. Ama dönüşümün bu hızla devam edeceğini varsayarsak, iki yıl sonra o taraf da bambaşka olacak ve kendimizi Dolapdere’deki kafelerden birinde sosyalleşirken bulacağız.

Refik Anadol sergisinden çıkınca...

Refik Anadol sergisinden çıkınca başınıza gelmesi muhtemel olası hissiyatları sıralıyorum:
◊ Baş dönmesi ve bir durup kendine gelme molası verme hali. Gerçekten de başınız vızır vızır dönebiliyor.
◊ “Gerçek olan neydi, ben kimim, neredeyim, burası neresi?” diye hezeyan kuyularına düşme hali...
◊ Görüntüler, pikseller içinde kaybolma ve Interstellar’daki gibi yeni bir boyuta geçme hali.
◊ “Benden selam söyleyin gökyüzündeki tüm teleskop aşklarıma” diye mırıldanma hali.