80’li yılların simge ismi Beşiktaş’taki galeride

Hayli çılgın ve bu hali gayet alışıldık olan bir İstanbul trafiğinden sonra Beşiktaş’ta, 1890’larda inşa edilmiş bir binanın içine giriyorum: Villa İpranosyan.Burada bir süredir Sevil Dolmacı’nın sanat galerisi var.

Haberin Devamı

Ve burası iyi ki bir sanat galerisi!
Eğer olmasaydı neye benzerdi, tarihi orijinal halini ne kadar koruyabilirdi, elbette meçhul.
Dolmacı’nın galerisine geliş sebebim ise Amerikalı sanatçı Ross Bleckner’in sergi açılışı.
80’lerin ortasında AIDS temalı çalışmalarıyla dönemin öne çıkan isimleri yer alan, 90’larda ise Guggenheim Müzesi’nin retrospektif sergiye davet ederek 40’lı yaşlarda retrospektif açan ilk sanatçı olarak literatüre giren Bleckner’ın Türkiye’de gerçekleşen ilk kişisel sergisi bu.
“Angels in Your Head” isimli Bleckner sergisinin açılıştan sonra bir de yemeği vardı.
Artık bu işlerin olmazsa olmazı: Tipik bir açılış kokteyli kimseyi asla kesmiyor.
Üzerine mutlaka bir de yemek veriliyor.
Sevil Dolmacı ise Ross Bleckner için gerçekten şık bir yemek organize etmişti.
Yemekleri Morini üstlenmiş, masa düzenini ise çiçek tasarımcısı Yunus Karma.
Yemek boyunca elbette bol bol sanat dedikoduları konuşuldu.

Haberin Devamı

Elif Boyner’in Vertical’ı

Elif Boyner’in Caddebostan’daki projesi Vertical’a nihayet uğrayabildim.
“Şehirde sürdürülebilir hayat” felsefesiyle yola çıkan Vertical’ın tüm yeme-içme alanlarında, minimum atık ve minimum karbon ayak izi hedefleniyor.
Elif, bunun için nasıl çalıştıklarını uzun uzun anlattı. Yemek atıklarının çoğunu değerlendiriyorlarmış.

80’li yılların simge ismi  Beşiktaş’taki galeride

Hatta kahve makinelerinin atığını bile.
Dahası, Vertical’ın arka tarafında haftalık mahsul veren bir dikey tarım alanı var.
Vertical’ın devasa alanında ise farklı yeme-içme markalarına yer verilmiş.
Mesela Nappo onlardan biri.
Ayrıca Elif pek yakında Vertical içinde yeni bir restoran markası hayata geçirecekmiş, onun ismi ise Circle.
Ek Biç Ye İç’in mutfağından tanıdığımız İbrahim Tunç bu restoranın mutfağından sorumlu olacak.

Azur’un yenisi

Yeniköy’deki Azur sessiz sedasız bir değişim içinde.
Önce menüyü yenilediler, şimdi de üst katını Azur’dan bağımsız yeni bir mekâna dönüştürdüler. İsmini de Percy koydular.
Gördüğüm o ki; Percy, ağır başlı Azur’un daha eğlence odaklı, bohem kardeşi gibi.

Haberin Devamı

Giderseniz mutlaka tadın

◊ Caddebostan’daki Neni Brasserie’de Quebec mutfağının meşhur yemeklerinden biri olan “Tourtiere”yi. Ve ayrıca rigatoni vodka’yı...
◊ Bebek’teki Ninda’da kruvasanlı çırpılmış yumurtayı...
◊ Etiler’deki Arkestra’da suşi pirinciyle yapılmış dondurmayla servis edilen tuna tartarı...

 

Yazarın Tüm Yazıları