Herhalde öyle bir durum oldu. Reina’ya 22 Temmuz günü ayrı bir sandık kondu, oylar sayıldı ve görüldü ki oyların çoğunluğu AKP’ye...
Yoksa Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan cuma günü Vatan Gazetesi’nde çıkan röportajında, "Müşterilerimin yüzde doksanı AKP’ye oy verdi" diye kesin (ve çok keskin) konuşmazdı.
Bir mekan sahibi müşterileri adına nasıl konuşabilir ki? Üstelik siyasi bir konuda.
Koçarslan’ın açıklaması büyük talihsizlik...
Türkiye’nin yüzde 99’u müslümandır klişesinden bir farkı yok bunun.
Net bir şekilde tavrını belli ediyor Koçarslan: Reina’ya gelenler AKP’lidir diyor, hani kalan zavallı yüzde 10’a duyurulur (nasıl olsa onlardan para kazanmıyoruz, boşver gitsin denilmiş olabilir mi?)
MÜHİM NOT 1: Bu durumda Sortie’nin siyasi yelpazedeki konumu nedir? Sortie’ciler hangi partiye oy verdi acaba? Erol Kaynar kalkıp böyle tuhaf açıklamalar yapmayacağına göre bunu asla bilemeyeceğiz demektir.
NOT 2: Diğer partilere oy verenler Reina’yı protesto edecekler mi? Mesela geçenlerde biri CHP, diğeri Baskın Oran’a oy veren iki arkadaşım Reina içindeki Dragon’da yemek yedi.
Onlar bu açıklama üzerine artık orada yemek yer mi? Pek zannetmiyorum.
Yeni Nejat İşler: Yakışıklı laz rehber
Ayşe Arman’ın Doğu Karadeniz turunun rehberi Bülent Saraloğlu yakında dizi teklifleri alırsa şaşırmayın. Malum, kendisi cumartesi günü gazetemizin birinci sayfasında flaş flaştı.
Eski bir Ahmet Kaya şarkısındaki gibi "uçun kuşlar uçun/doğduğum yere" misali sırtından beline doğru süzülen dövmesi ve kayalıklar üzerinde çekilmiş serseri bakışlı, üstü çıplak pozuyla...
Bülent Bey ya da Alya’nın tabiriyle "Prens Abi", tam Nejat İşler havasında.
Öyle ki Ayşe Arman’a söylediği şu sözler bu tesbiti aynen doğruluyor:
"Aklım 19’unda, ruhum 25’inde, derim 33’ünde, belki ölürüm 43’ünde...
Duygusalım, romantiğim, her şeye ağlayabiliyorum, sen gözyaşımdan öp beni.
Tabuları sevmem... Prensiplerim vardır ama esnetebilirim.
Mısır ekmeğini suşiye yeğlerim".
İşte budur yeni Nejat İşler’in manifestosu: Bir tutam serserilik, yerel hazlara bağlılık ve koyu bir şairanelik...
Gerçi ben en çok şu slogana bittim: Sen gözyaşımdan öp beni!
Dillere düşer bu artık, o yüzden şimdiden alternatifi üretilmeli.
Şunda anlaşalım mı mesela: Olmadı, gıdımdan öp beni!
"Kök" öncesi ara albüm
Sezen Aksu albüm çıkarmıyor meselesinde feci yanıldım.
Oysa Cengiz’e (Semercioğlu) "Ne albümü canım, çıkmıyor albüm filan, en geç 2008’e kadar albüm yok, DVD projesi var" demiştim.
Ama Sezen bu, durmadı/yine üretti ve 2008’teki büyük projesi "Kök" öncesi bir ara albüm çıkarıyor işte. Muhtemelen iki hafta sonra DMC etiketiyle piyasada olacak.
Bu albümün içinde konserlerinde söylediği son şarkıları olacak (Misal, "Ben Sana Küsüm Aslında").
Ve bunlardan birkaçının remiksi.
KONSER NOTU: Ben kaçırdım ama benim yerime konseri izleyen Melek-Uğur Baştürk çiftinden aldığım bilgiler beni kahretti. Genelde pek söylemediği ve benim çok sevdiğim şu iki şarkıyı, Geçer ve Bırak Beni’yi söylemiş Sezen. Tüh diyorum, tüh, tüh ve tühistik...